GüncelKadınUncategorized

8 MART | Rojava’dan kadınlar anlatıyor (2)

İkinci bölümünü yayımladığımız bu söyleşiler Rojava Komünist Kadınlar Birliği tarafından 8 Mart vesilesiyle Rojava Devrimi topraklarında yaşanan kadın özgürlük mücadelesini daha iyi anlatabilmek için kadın örgütlenmeleri ile yapılmıştır.

Kadın Ekonomisi (Aborîya Jîn)’de kadınlar üretime katılarak bir kez daha devrim yapıyor

Ekonomik özgürlük ve bağımsızlık, toplumsal baskıdan en büyük nasibini alan kadının mücadelesinin toplumsal arenada “varlığını” koruyabilmesi için en önemli alanlardan birisi maalesef. Kadını evden çıkartan Rojava devrimi yasalarla kadın haklarını sağlamlaştırmaya çalışırken diğer yandan da üretime katarak kendi gücünü yaratmasını sağlamak için ekonomik çalışmalar örgütleyen Kadın Ekonomisi isimli bir birim oluşturarak kadını çalışma yaşamına dahil ediyor.

Aborîya Jîn: “Kadınlar birlik olmalı ve özgürlük yürüyüşüne el ele mücadele etmeli!”

– Merhaba öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Huriye Şemdin. Rojava Kadın Ekonomisi yöneticisiyim.  Önceden hareketi tanıyordum; fakat geleneksellikten, Baas Rejimi’nin hem baskısından hem de içimize işlediği özelliklerden kaynaklı tam anlamıyla kadın hareketini tanıma ve harekete katılma şansım olmadı. Ben bir şehit annesiyim. Oğlum altı yıl önce Kobanê savaşında şehit düştü ve ben de esas olarak oğlumun izinden gitmek istedim. İlk önce okuma-yazma seviyemi yükselttim. Sonrasında toplumsal alan çalışmasına dahil oldum. 2015’te kadın ekonomisi çalışmaları başladı ve ben de özgün çalışmalar yürütmek istediğim için bu çalışmalara dahil oldum. Çalışma isteğim çok fazla olduğu için çalışmaları anlamam ve kavramam da çok çabuk oldu. İlk önce Cîzîr Kantonu yönetimindeydim. Sonra Rojava yönetimine geçtim. Siyasi meselelerin dışında kadının kendisini ve gerçekliğini tanıması konusunda oldukça aydınlandığımı düşünüyorum.

– Kadın Ekonomisi olarak yaptığınız ve yapacağınız projelerden bahsedebilir misiniz?

– Komünlerde ekonomi birimlerimizi oluşturmaya çalıştık. Büyük ölçüde başarılı da olduk. Bu komünlerdeki ekonomi birimlerimiz, projeler oluşturmaya başladılar. Çalışmalarımızı gören diğer kadınlar da çalışmalarımıza dahil olmaya başladılar.

İlk ziraat kooperatiflerimiz 2015 yılında oluştu. Belli teknik eğitimlerle iş başladık. Gübreleme, sürme, tohumlama… Sonrasında kooperatifleri kadınlara teslim ettik. Tabii kadın ekonomisi olarak takipçisi de olduk. Ziraat kooperatifleri dışında kadın ekonomisine bağlı dükkanlar, pazarlar açtık.

Bir kadın çarşısı kurma hedefimiz var.

“Dünyanın her yerinde bedel ödeniyor!”

– Kadının erkekten bağımsız bir ekonomiye sahip olması için nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

– Her şey birbirine bağlıdır aslında. Burada göçmen kadınlar, şehit anneleri ve eşleri, şiddet gören kadınlar, küçük yaşta evlendirilen kadınlar var. Mesele para kazanmak değil. Biz ilk etapta kadının her alanda erkekten bağımsız bir yaşam sürebilmesi için bir zemin oluşturmaya çalıştık. Bunu da Kongre Star ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar ve verdiğimiz eğitimlerle yaptık. Sonra kadının birey olarak nasıl erkekten bağımsız bir ekonomik yapıya sahip olabileceğini ve bunu bütün kadınlarla nasıl örgütlü bir ekonomiye dönüştüreceğimizi anlattık. Tabi bütün bunları yapmanın en yararlı yöntemi de eğitimlerdi.

Elbette her şey güllük gülistanlık gitmeyecekti. Erkekler kadınlara bu kadar fazla alan açılmasına karşı çıkacak, kadınlar da açılan bu alanları erkekten tamamen koparak, erkeği umursamayarak karşılık verecekti. Biz buna karşı çıkıyoruz. Çünkü biz özgür-eş yaşamı savunuyoruz. Birbirini tamamlayan kadınlar ve erkekler olmalıyız. Bin yıllardır süregelen kadın emeğinin ve kadının eve hapsedilmesi kadında da var olan özelliklerini yitirmesine sebep olmuştur. Tembellik, az emek, bireysellik, kendini sadece memur olarak görme, devrim için değil kendisi için çalışma vb. kadınlarda mevcuttur. Biz bunu anlayış olarak yanlış buluyoruz. Bu sebeple bizim için projelerimizde “emek verme” ilkesi çok önemlidir. Bunun için de öncelikle ziraat kooperatiflerine önem veriyoruz. Çünkü toprağı tanımak, toprağa emek vermek toprağa bağlılığı da sağlayacaktır.

– Son olarak kadınlara ne söylemek istersiniz?

– Oğlum Kobanê savaşına gittiğinde bana “ben senin esir düşmeni, ezilmeni, sömürülmeni istemiyorsam, Kobanêli her anneyi de aynı şekilde düşünmeliyim” dedi. Biz Rojavalı kadınlar biliyoruz ki; dünyanın her yerinde kadın özgürlüğü için mücadele ediliyor ve bedel ödeniyor. Şu an dünyada kadın devriminin koşulları olmayabilir ama kadınlar cesaretli olmalı, birlik olmalı ve mücadeleye el ele devam etmeli…

Söyleşinin ilk bölümüne buradan ulaşabilirsiniz:

https://ozgurgelecek18.net/8-mart-rojavadan-kadinlar-anlatiyor-1/

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu