H.Merkezi: Ankara Sincan Hapishanesinde TKP/ ML davasından hükümlü bulunan İbrahim Şahin Adalet Bakanlığına hitaben yazmış olduğu 31/10/2012 tarihli dilekçe ile “sağlık sorunlarından kaynaklı açlık grevine başlayamadığını; ancak cezaevlerinde gerçekleşmekte olan açlık grevlerinin taleplerini desteklediğini” bildirmiştir.
Dilekçesini verdiği gün alelacele kendisine savunma tebligatı ulaşmış ve iki gün sonra da sözlü savunması alınmış ve yine “çok bekletmeden” 2 ay Bazı Etkinliklerden Alıkonulma cezası verilmiştir.
Yargılama sürecini lastik gibi sündürerek tutukluluk sürelerini cezalandırmaya dönüştüren yargının bu gayretkeş yaklaşımı elbette ki gözlerimizi yaşartmayacak cinsten değil.
Acil cezalandırmaya ihtiyaç duyulan hallerde birkaç gün içerisinde istenilen kararlar hazır edilebiliyor. Bununla birlikte yeniden belirtmeliyiz ki, ceza yaptırımlarıyla desteklenmiş tecrit uygulamaları her geçen gün ağırlaşarak sürüyor.
Tutsakların politik çalışmaları engelleniyor, sosyal olaylar karşısında verdikleri refleksler saldırıların hedefi oluyor, özcesi, iradeleri teslim alınmaya çalışılıyor.
Yukarıda haberimize konu olan olay bunun çok tipik bir örneğidir. Bu acınası çabaları sonucunda devrimcileri teslim alabileceklerini düşünenlerin fena halde yanıldıklarını ise belirtmeye gerek bile yok.
