GüncelManşet

Ali Kaypakkaya son yolculuğuna uğurlandı!(Yenilendi/Video-haber)

Ankara:Bu kadar mı korktunuz ki benim oğlumdan, bedeni parça parça kesmişsiniz, köpekler?’ diye düşmanın karşısına dikilen; ‘Mayıs benim dert ayımdır, Mayısta kabarır yüreğim, Mayısta hatırıma düşer onca acı’ diyerek kederini öfkeyle harmanlayan 84 yıllık bir yürek. Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın yetişmesinde büyük emek sahibi babası, devrimci ve komünistlerin kadim dostu Ali Kaypakkaya’yı sonsuzluğa uğurladık.

Benim çocuklarım’ derdi devrimcilere. Vasiyetini bırakırken, ömrünün son demlerinde, ‘Sabahtan evde yemek verin herkese, hiçbir şey eksik olmasın, siz benim çocuklarıma söyleyin, onlar halleder’ diyecek kadar güven duyuyordu bizlere. Çünkü her birinin İbrahim’den bir parça, her birinin birer İbrahim olduğunu iyi biliyordu.

Yoksullukla, yoklukla geçen ömrünün en önemli miladı ise şüphesiz ki 19 Mayıs 1973’t, Amed Zindanlarından, bir poşete parça parça kesilip koyulan oğlunun cansız bedenini alışı olmuştur. ‘Bir babanın yaşayabileceği en büyük acı’ diye tarif ettiği o anları mıh gibi aklına çakmış, en ince detaylarına kadar hatırlamış, anlatmaktan bıkmamış, her anlattığında ise yeniden yeniden yaşamıştır.

Bu yılın 18 Mayıs’ında İbrahim yoldaşı anmak için Ali Kaypakkaya’nın evinin yanındaki parkta bir etkinlik düzenlemiştik. Ali babamız ağırlaşan sağlık sorunları sebebiyle etkinliğe katılamayacağını üzüntü ile ifade etmiş ve Şükran Anamız etkinliğe katılıp bir konuşma yapmıştı. Etkinlik öncesinde ve etkinlik gününde parkın her yanını İbrahim Yoldaşın fotoğrafının olduğu afişlerle donatmıştık. Etkinlikten birkaç gün sonra Ali Babamızı parktaki afişleri sökerken gördük. Yanına gittiğimizde babamız bir yandan ağlıyor düşmana hayıflanıyor, ‘dayanamıyorum yüzünü görmeye’ diyerek afişleri yırtıyordu.

Aradan geçen 39 yıllık zaman Kaypakkaya’nın acısını unutturmadı. İçinde kalan uhde son nefesini soluduğu ana kadar yüreğinde büyüdü. Acının karşısına umudu, sahiplenişi, zulme boyun eğmemeyi, direngenliği, oğluna sahip çıkışı dikerek sürdürdüğü bu yolculuğu, 6 Haziran günü fiziken sona erdi.

7 Haziran günü, Ali Kaypakkaya’yı son yolculuğuna uğurlamak için Kaypakkaya ailesi, Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri, YDAB, 78’liler Girişimi, Mamak halkı ve Karakaya Köylüleri olarak Ali Babamızın evinde toplanıldı. Alkış ve zılgıtlarla köye doğru yola çıkan konvoy Karakaya köyüne vardığında köylüler tarafından karşılandı.Vasiyeti doğrultusunda Alevi inancına uygun dini vecibeleri yerine getirildikten sonra mezarlığa doğru sloganlarla yürüyüşe geçildi.Sahiplenmenin oldukça yoğun olduğu cenaze töreninde Ali Kaypakkaya yine isteği doğrultusunda İbrahim yoldaşın yanı başına defnedildi.

Defin işleminden sonra anma etkinliğine geçildi. İlk olarak PŞTA adına bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Ali Kaypakkaya’nın tüm şehit ve tutsak ailelerine örnek olan tutum ve sahiplenişinden, İbrahim yoldaşın Komünist bir önder oluşundaki pay ve emeğinden söz edildi ve ‘Ali Kaypakkaya’yı saygıyla anıyor ve onu asla unutmayacağımızı ifade ediyoruz’ denildi. Ardından Yeni Demokrasi Aileleri Birliği adına bir açıklama yapıldı. YDAB temsilcisi Ali Kaypakkaya huzurunda devrim yeminizi yenilediğimizi ifade etti.

Ardından Şükran Anamız kısa bir konuşma yaparak eşi Ali Babamıza minnet duyduğunu, birlikte zulme karşı boyun eğmedikleri bir hayatı yan yana yaşadıklarını söyleyerek orada olan herkese teşekkür etti. Ardından Ali Haydar Yıldız’ın ağabeyi Cafer Yıldız tüm devrimcileri şehit ve tutsak ailelerine daha fazla sahip çıkmaya davet ettiğini ifade eden bir konuşma yaptı.

Ardından 78’liler Girişimi, 68’liler ve Yaşam Ağacı adına kısa açıklamalar yapıldı. Halkın Sanatçısı Pınar Aydınlar Ali Kaypakkaya’nın mezarı başında ‘Suçu ve suçluyu övmeye’ devam etti! Aydınlar, İbrahim Yoldaş türküsünü seslendirerek sonlandırdığı konuşmasında Ali Kaypakkaya’yı saygıyla andığını ifade etti.

Anma yapılan konuşmalar ardından sona erdi.

FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ:http://www.ozgurgelecek.net/resim-galerisi.html

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu