GüncelManşet

Antalya’da “Esat Oktay” ruhu: “Cezaevlerinde bazen olur”

H. Merkezi: OHAL’i fırsat bilen devlet, Antalya L Tipi Hapishanesi’nde işkenceciliği ile tanınan Esat Oktay ruhunu canlandırmaya çalışıyor. Ancak hatırlatmakta fayda var: Halkın öfkesi Esat Oktay’a da, ruhuna da Fatiha okutmuştu!

OHAL’in ilan edilmesinin ardından hapishanelerde tutsaklara dönük işkenceli uygulamalar hayata geçirilmeye, “darbecilere hesap soruyoruz” kisvesi altında gözaltında işkence, hapishanede işkence, sürgün sevk gibi birçok uygulama meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Antalya L Tipi Hapishanede hayata geçirilmeye çalışılan uygulamalar ise “Esat Oktay ruhu yeniden mi canlanıyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

 

“Dışarıda demokrasi nöbeti, içeride işkence”

Burada tutuklu olan DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’ın avukatı Hakan Evcin’in aktardığına göre, kendi müvekkili başta olmak üzere darp edilen tutsakların anlattıkları şu şekilde:

“Üç gündür üst üste koğuşlara ‘hazır kıta’ denilen saldırı ekibiyle arama için geliyorlardı. Her geldiklerinde hakaret edip kendi paramızla aldığımız eşyaları kırıp döküyorlardı. Bugün de (5 Ağustos Cuma) sabah koğuşa gelip direkt üstümüze saldırdılar. Koğuşta ters kelepçe yapıp, koridorda yüz üstü yatırdılar. Üzerimize tekmeler savurup, yüzümüze defalarca yumruklarla vurdular. Hiçbir şekilde karşılık vermedik. Ama şiddet aralıksız sürdürüldü. Koridordan bizleri alıp adlilerin kaldığı koğuşun avlusuna götürdüler. Burada ayakkabılarımızı çıkarıp, yüzüstü yatırıp copla rastgele sırtımıza, ayaklarımıza vurup, kafamızı duvara ve zemine çarptılar.

Bu avludan hasta tutsak Mehmet Aktaş, Kazım Beşok ve Fırat Ünver’i alıp özel kuvvet odasına götürüp, burada daha sonra onlardan öğrendiğimiz kadarıyla falakaya yatırdılar. Bu üç arkadaş işkenceden dolayı yürüyemez haldeydi. Toplu olarak tutulduğumuz avluda dışarıda darbelere karşı demokrasi nöbetleri tutulurken, bu yapılanı ancak darbecilerin yapacağını söyledik. Bunun üzerine başgardiyan Murat’ın hakaretlerine maruz kaldık. Daha sonra avluya gelen cezaevi ikinci müdürü ise hiçbir şeyden haberi olmadığını söylemekle yetindi.”

 

Başsavcı “Bazen olur”, İdare “Paralelcilerin işi”

Bu saldırının öğrenilmesinin üzerine Antalya Adliyesi’ne toplu halde gelen tutsak yakınları ve HDP’liler Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştü. Tutsak yakınlarının şikayetini dinleyen Başsavcı, “Yaralı olanların durumu nedir? Sizi görüştürdüler mi?” şeklinde sorular sorduktan sonra, 200 kişinin başka cezaevlerine sürgün edildiğini, işkenceye maruz kalanlarında nakile karşı çıktığı için yaşanmış olabileceği şeklinde savunmaya geçti.

Ailelerin neden böyle bir saldırıya izin verildiği tepki üzerine de Başsavcı, “Bazen cezaevlerinde olur” cevabı vermekle yetindi. Ailelerin hapishane yönetimiyle yaptığı görüşmede de işkenceyi “paralelciler” yaptı denildi.

Aileleri ile görüşe çıkan birçok tutsağın ellerinde halen kelepçe izleri olduğunu, bazı tutsakların oturamadığını, bazılarının da burnunun kırıldığını söyleyen tutsak yakınları, bu saldırıların tutsakların birliğini kırmak amacıyla yapıldığını belirtiyorlar. Açık görüş hakkı 50 dakika olmasına rağmen, görüş sırasında gardiyanların işkenceye tepki gösteren tutsak yakınlarının üzerlerine yürüdüğü ve 50 dakikalık görüşün 15 dakikada bitirilerek tutsak yakınlarının ve tutsakların görüş salonundan çıkarıldığı da gelen bilgiler arasında.

 

Ailelerden protesto

Aileler görüşmelerin ardından Antalya L Tipi Hapishane önünde HDP Antalya İlçe Örgütü ile birlikte basın açıklaması yaparak hapishane yönetimini uyardı.

Alanya L Tipi Kadın Hapishanesi’nde de siyasi tutsakların banyolarına kamera konulduğunu belirterek yaklaşık 3 haftadır banyo yapamadıkları belirtilirken HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, OHAL süresince Antalya L Tipi Hapishanesi’ndeki işkence ve hak ihlallerini Meclis’e taşıdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu