GüncelManşet

Aydoğan: “Ortadoğu’da değişen dengeler Türkiye’yi de etkileyecektir”

Amed: TC devleti Kürt halkına yönelik uyguladığı imha ve katliam politikalarının yanı sıra siyasi soykırım operasyonlarına da devam etmekte. HDP’nin kapatılma tartışmaları, akademisyenlerin tutuklanması, avukatların yapılan baskınlar ile evlerinden alınarak tutuklanması, her gün yaşanan ev baskınları ile siyasi soykırım operasyonlarına devam eden devlet, muhalif her kesimi bastırma çalışmalarını sürdürüyor.

Devletin halka yönelik topyekun saldırılarını değerlendirmesi için HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

“Bu bir diz çöktürme politikasıdır”

1 Kasım seçimlerini, HDP’ye; devrimci, demokrat ve yurtsever kurumlara yönelik saldırıların start verildiği gün olarak değerlendiren Aydoğan, “Farklı kültürlerin, inançların, kimliklerin buluştuğu böylesine güçlü bir partiyi yok etmelerinin ve iktidara giden yolu ‘temizlemelerinin’ tek yolunun Kürt sorununu tekrar başlatmaktan geçtiğini iyi biliyorlardı ve nitekim de öyle yaptılar. Bu bir diz çöktürme politikasıdır. Asla ama asla diz çökmeyeceğiz” dedi. Devletin yaptığı operasyon, gözaltı, tutuklama, infaz ve ablukalarla insanları sindirmeye çalıştığını; özgürlük mücadelesinden alıkoymaya çalıştığını vurgulayan Aydoğan, provokasyonlardan sonuç alamayan hükümetin Kürt sorununu tamamen reddettiğini ve bitirmeye yönelik hamleler yaptığını belirtti.

 

“Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ve ablukalarla Newroz’u karşılıyoruz”

Belirli bölgelerde özyönetim ilan edilmesinin ardından belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını ve haklarında yıllara varan cezalar istenildiğini hatırlatan Aydoğan şunlara dikkat çekti: “Halk yapılan bu saldırılar sonucu özsavunmaya gitmiş ve hendek direnişini başlatmıştır. Devlet özyönetim ilan edilen bölgelerde operasyon değil, ciddi bir katliam yani şehir savaşı başlatmıştır ve sürdürmektedir. Bu saldırıların üzerine çok sayıda sivil halk ve özyönetim direnişine katılan gençlerimiz hayatını kaybetti. Bununla da sınırlı kalınmadı birçok irtibat büromuz basıldı, belediye eşbaşkanlarımız gözaltına alındı ya da tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde barış için imza atan akademisyenlerimiz, avukatlar evlerinden alınarak tutuklandılar. Her gece onlarca eve özyönetim direnişlerine bir şekilde destek verdiği için baskın düzenleniyor ve darp edilerek gözaltına alınıyor insanlar. Dünya tarihine geçecek keyfi uygulamalardır bunlar.”

 

“Özgürlük mücadelesi veren tüm kesimlerin sesi kısılmaya çalışılıyor”

Devletin bu saldırı biçimlerini daha öncesinde de uyguladığının ancak gelinen aşamadan da anlaşılacağı gibi hiçbir sonuç alamadığının altını çizen Aydoğan, “Bu saldırılarla devlet bireyleri, tüzel kişilikleri, kurumları, örgütleri bir bütün mücadeleden uzak tutacağını düşünüyor. Karşımızda sadece Kürt halkını yok etmeye hazır bir güç yok! Karşımızda kendinden olmayan tüm kesimleri yok etmek için kodlanmış faşizan bir yapı var. Ve bu yapıyla mücadele etmek güç, kararlılık ve irade istiyor. Bu saldırılar daha önceden de gerçekleşmişti. Halk nasıl ki o süreçlerden dostlarıyla, Türkiye devrimci güçleriyle birlikte ve mücadele ederek çıktıysa bu süreçten de öyle çıkacağına inanıyorum” dedi.

 

“Gelinen süreç AKP’nin varmak istediği süreçtir”

İnsanların en demokratik hakkı olan basın açıklamalarına dahi “vedalaşarak” katıldığını vurgulayan Aydoğan, “Gelinen süreç AKP iktidarının varmak istediği süreçtir. Halk kuşkusuz yarına güvenle bakmadığı için bu şekilde hareket ediyor, mücadeleden geri durmak istemiyor. Kişilerin bu tavrı düşüncelerinden ve devlete olan tutumlarından taviz verdiği anlamına gelmez! Örneğin Amed’de her demokratik eylemde 2-3 kişi hayatını kaybediyor. Ancak buna rağmen halk sokaklarda olmaktan ve hak arama mücadelesinden vaz geçmiyor. Tam tersine sokakları doldurarak bu saldırılara karşılık veriyor” dedi.

 

“Tüm bu saldırılar içerisinde 2016 Newroz’unu karşılıyoruz”

Tüm illerde Newroz kutlamalarına getirilen yasağın da bu saldırıların bir parçası olduğuna dikkat çeken Aydoğan, halkın getirilen yasaklara inat Newroz’u layıkıyla kutlayacağını belirtti. Newroz’un yasaklanamayacağına, vurgu yapan Aydoğan, “Newroz Kürt halkının isyan günüdür, bahardır, direnmektir; güzel günlerin müjdecisidir. Hangi çiçeğin açmasına engel olabildiler ki Newroz kutlamalarına engel olabilsinler” dedi.

 

“Ortadoğu’da değişen dengeler bu saldırıları boşa çıkaracaktır”

HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmaya çalışıldığını vurgulayan Aydoğan, “Kaldırılacaksa tüm milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmalıdır, sadece HDP milletvekillerinin değil. Biz bunu kabul etmedik ve etmeyeceğiz de” dedi. Hükümetin kaos ortamından faydalanarak HDP’yi baraj altında bırakmaya çalıştığını bildiren Aydoğan, “Yapılacak olası bir erken seçimle HDP baraj altında bırakılmak isteniliyor. Ancak buna güçleri yetmeyecek. Sonuçta Ortadoğu’da önemli gelişmeler var. Suriye yeniden şekilleniyor, biçimleniyor. Demokratik Suriye Federasyonu ilan edildi. Artık demokratik bir Suriye olacak. Demokratik bir Suriye’de Kürtler federatif bir şekilde kendilerini yönetecekler. Hiç kuşkusuz yanı başımızda değişen bu dengeler Türkiye’yi de olumlu bir şekilde etkileyecek. 2016, Türkiye’de direnenlerin ve mücadele edenlerin kazandığı, zulmedenlerin ise kaybettiği bir yıl olacak” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu