Hapishaneler tarih boyunca egemenlerin elinde, halkı baskı altında tutmanın bir aracı olagelmiştir. Hapishaneler, kendi bozuk çarklarının dönmesine engel olanların engellenmesinin yanında topluma bir mesaj olarak kullanılmıştır.
“Sen de başkaldırırsan, bak böyle olursun!”, “Aman ha!”
Ayrıca hapishaneler, özellikle bizim ülkemizde faşizmin en berraklaştığı alan olarak karşımızdadır. Dışarıda yaşanan gelişmelere paralel bir şekilde faşizmin dozajı burada artar ya da azalır ama hiçbir zaman tutsaklarla egemenler arasında irade savaşı burada sonlanmaz ve faşizm sürekliliğini burada her daim gözler önüne serer!
Bu gerçekliği son olarak 20’li yaşlarının henüz ilk çağlarında olan Ferhat Sarıhan’da gördük.
Yüzyıldır dili başta olmak üzere tüm varlığı yok sayılan Kürt ulusunun acılarının katbekat arttığı 90’lı yılların çocuklarından olan Ferhat, doğallığında bugünün direnişçi ve öfkeli Kürt gençlerinden… Doğallığında mücadelenin ta içinde ve doğallığında devletin korkusundan düşman listesine yazdıklarından…
Ferhat yalnızca 6-7 ay kadar önce Agirî’nin Bazîd ilçesinde yaşanan olaylarda yakalanmış ve Erzurum Oltu Hapishanesi’ne gönderilmişti.
TC yenilgisinin intikamını tutsaklardan alıyor
Kürt gençlerine düşmanlık genlerine işlemiş ve Sûr’da, Gever’de, Cizîr’de, Hezex’te, Nisebîn’de yenilgiye uğramış olan TC intikamını dört duvar arasındaki tutsaklardan alıyor. Sınırsız yetkilerle donatılan hapishane idareleri ve gardiyanları aracılığıyla tecrit koşullarını ağırlaştırılıyor, tutsaklara işkenceyi artırılıyor.
Son olarak Ferhat gardiyanlar tarafından öldüresiye dövülerek linç edildi!
Yetmedi, hastaneye gidişi 8 saat engellendi ve 1 Mayıs günü oracıkta beyin ölümü gerçekleşti.
Vücudunun verdiği 3 günlük mücadele de 4 Mayıs günü sona erdi.
Ferhat’tan geriye onanmaz bir öfke ve ellerinde çok sevdiği muhabbet kuşlarının olduğu o dünya güzeli fotoğraf kaldı.
Benim aklımda da Nilgün Marmara’nın şiiri…
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
“Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna” bir çocuk demiş.
Bir Özgür Gelecek okuru
