İstanbul: 78’liler Girişimi,İstanbul Üniversitesi öğrencileri,HDP İstanbul İl Örgütü ve HDK İstanbul İl Meclisi ,16 Mart Beyazıt katliamının 38. yıldönümü dolayısıyla İstanbul Üniversitesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Garaj kapısından bir araya gelen kitle Beyazıt Meydanı’na yürüdü. “16 Mart’ı unutma unutturma” pankartı açılan eylemde kitle sık sık “Halepçe katliamı insanlık suçudur”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları attı.
İlk sözü 78’liler Girişimi adına söz alan Celalettin Can 1978 yıllında meydana gelen katliamı hatırlatarak, “ 0 dönem bütün okulları faşistleştirmeye çalıştırıyorlardı, çok büyük baskı vardı. İstanbul Üniversitesi başta olarak, 70-80’li yıllarda İbrahim Kaypakkaya, Mahirler, Denizler nasıl mücadele ödeyip bedel ödediyseler biz de onlar gibi mücadele ediyorduk” dedi
Can, “Sivas’ta Maraş’ta Çorum’da nasıl katlettilerse, bugün de Kürdistan’da devam ediyorlar” diyerek devam ettiği konuşmasında 1978’de Beyazıt Katliamı’nın nasıl yaşandığına değindi ve katliama dair dava açılmasına rağmen hiç bir sonuç almadıklarını kaydetti.
Ardından Bülent Uluer söz alarak “Arkadaşlarımızı bu alanda kaybettik ama onurumuzu kaybetmedik” dedi.
“16 Mart’ın sanıklarını mahkeme yoluyla akladı”
Konuşmalardan sonra İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan
Nurseli Gözüaçık, 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde sivil faşistlerin, kontrgerilla organizasyonuyla attığı bomba sonucu 7 üniversiteli katledildiğini hatırlattı.
Gözüaçık sözlerine şöyle devam etti:“Ülkede Kürt illerinde katliam sürürken Ortadoğu’da savaş, iktidar tarafından körükleniyor. En son Ankara’da patlayan bombanın sorumlusu bombalardan beslenen iktidardır. AKP katliamlar geleneğini sürdürerek bugün kendi tarihini yazmaya çalışıyor.16 Mart’ın sanıklarını mahkeme yoluyla aklayanlar, Halepçe’yi Kürt halkına ölüm siyasetiyle sürüyor.”
Gözüaçık, üniversitelerde yoğun polis baskısının devam ettiğini belirterek “ Üniversiteyi ablukaya altına alan AKP, dün barışı savunan 3 akademisyeni tutuklayarak baskı ve korku politikalarını sürüyor. Ancak bizler susmuyoruz, korkmuyoruz” dedi.
Gözüaçık son olarak, “Gezi Direnişi’nde karşılarına dikilen, Berkin için binler olan, Soma için üniversiteleri işgal eden ve ‘hepimiz Ali İsmail’iz’ diyen, başka Özgecanlar olmasın diyen, ayağa kalkan üniversiteli kadınlarız. Onlar korkuyorlar, korkmaya devam etsinler. Biz mücadelemize devam ettireceğiz” dedi.
Eylem, katliamın yaşandığı yere çiçeklerin bırakılması ile sona erdi.
