Manşet

Binbaşı Ernesto ölmedi daha!

Ezilen halkların kurtuluş mücadelesinde enternasyonal bir ruhun yaşam bulmasının somut bir ifadesi olan Ernesto Che Guevara kucaklarken ölümü Bolivya Dağları’nda, 9 Ekim 1967’de Küba’dan aldığı coşku ve soluğu Bolivya ve tüm dünya halklarına yaşatma çabası içerisindeydi. “Devrimciliğin diyarı yoktur” diyerek feda ettiği yaşamı boyunca dünya halklarına bıraktığı mitralyöz sesleri ve savaş çağrıları hiç dinmedi sınıf mücadelesinde.

Che Arjantin’liydi. Ancak Küba halkının kurtuluş mücadelesinde verdiği gerilla mücadelesi ile ön plana çıkan Che’nin, Küba Devrimi sonrası buradaki görevlerini tamamladığını ve ihtiyaç olan başka ülkelerde de bu savaşı büyütme gerekliliğini şu sözlerle ifade ediyordu Fidel Castro; “Burada sosyalizmin kuruluşu için beslediğim en saf umutları, sevdiklerimin en değerlisini bırakıyorum ardımda. Bu, yüreğimin bir bölümünü derinden yaralamaktadır. Yeni savaş alanlarında, bana aşıladığın inancı, halkımın devrimci ruhunu ve görevlerin en kutsalını nerede olursa olsun emperyalizme karşı mücadele etmek yerine getirmekte olduğum duygusunu taşıyacağım. Beni yatıştıran ve bunun ötesinde acılarımı dindiren de budur.”

Kendi bireysel kurtuluşunu, geniş yığınların kurtuluşundan her zaman geride tutan Che, buna Küba Devrimi sonrası aldığı Sanayi Bakanlığı görevini kısa bir süre sonra Bolivya halkının kurtuluşu için gideceği Bolivya dağlarında sürdüreceği gerilla faaliyeti için bırakmasıyla bir kez daha kanıtladı. Kendi kişisel rahatlığını hiçbir zaman ön planda tutmadı.

Kuşandığı enternasyonal ruh, fedakârlık, gerilla mücadelesindeki ısrar onun tüm dünya halkları tarafından da sahiplenilmesini doğurdu.

Binbaşı Ernesto’nun emperyalizme ve uşaklarına karşı kurtuluş yolunun silahlı mücadeleden geçtiğini Küba Devrimi’ne dair yaptığı şu değerlendirmelerden görebiliriz.

che----1- Halk güçleri düzenli bir orduya karşı savaşı savaşarak kazanacaktır.

2- Devrim yapmak için bütün koşulların olgunlaşmasını beklemek gerekmez. Ayaklanma da bu koşulları yaratabilir.

3- Az gelişmiş Amerika’da kırsal bölgeler silahlı çarpışmalar için temel alanlardır.

Bu değerlendirme aynı zamanda gerilla mücadelesine ilişkin temel görüşlerini de yansıtmaktadır. Bu dönemde Mao Zedung önderliğinde gerçekleştirilen Çin Devrimi’ni de yakından takip eden Ernesto, halkların kurtuluş bilimi olan Marksizm-Leninizm-Maoizmi yaşam felsefesi olarak almasa da genel olarak yaşamında devrimci değerlere bağlı kalarak yaşadı. Ernesto’nun bu eksikliği, Bolivya’da mücadele ettiği dönemde Küba kadar çabuk sonuç alamadığı için duyduğu endişede yaşansa da yine de yılgınlığa kapılmayıp ömrünün son anına kadar halkların kurtuluşu için mücadele etti.

Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin, savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele dolaşacaksa ve başkaları mitralyöz sesleriyle ve de zafer naralarıyla cenazelerimizde ağıtlar yakacaksa ölüm hoş geldi safa geldi” diyerek kucakladı ölümü 9 Ekim 1967’de Bolivya Dağları’nda.

22 Eylül 1967’de Bolivya köylülerine yönelik yapacakları ilk siyasal propaganda toplantısı sırasında yedikleri bir ihbar sonucu Bolivya gericileri ve CIA işbirliğiyle kuşatmaya alınır ve Che ayağından vurularak tutsak düşer. 9 Ekim 1967’de ise katledilir.

Bugün egemenler tarafından kamuoyuna “romantik devrimci” olarak lanse edilmeye çalışılmakta ve düşüncelerinin-pratiklerinin içeriği boşaltılmaya çalışılmaktadır. Ancak bizler şunu çok iyi biliyoruz ki, söyledikleri ve yaptıkları ile ezilen halklar tarafından sahiplenilen Che, yaşamını silahlı mücadele ve halkların kurtuluş mücadelesine adamıştır. Yaşamında olduğu kadar ölümü sırasında da böyle davranmıştır. Çünkü Che Binbaşı Ernesto olarak kazınmıştır hafızalarımıza. içinin boşaltılmaya çalıştığı bir süreçte Binbaşı Ernesto ölmedi daha.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu