Basın toplantısında yaptığı konuşmada 10 yıl boyunca kendisine yapılan haksızlığın nedenini açıkladı. “Bana ve diğerlerine neden bu kadar büyük acılar çektirildi, neden 10 yıl boyunca böyle bir adaletsizlik yaşandı, 10 yıl önce Delhi’deki mağdur demokrat insanlar benden insan hakları derneklerini, örgütlerini, gruplarını, sivil toplum gruplarını tek bir ses olarak koordine etmemi istedi. Kabile halkının sesi için, o zamanlar Salwa-Judum, Yeşil Av Operasyonu devam ediyordu ve kabile halkı ezildi. Toprakları madencilik ve diğer şeyler için gasp edildi, tüm bu demokratik insanlar benden koordinasyon yapmamı istediler çünkü bana bir tür sıradan nefer olarak güvendiler. Kendi aralarında ve hepimiz arasında her türlü demokratik sesin birliğini sağlayacak, sivil toplum grupları, Dalit örgütleri, kabile örgütleri için bir platform oluşturacaktı” diye konuştu.
O dönemde iktidarda olan hükümetin insan hakları hareketinden hoşlanmadığını ve bu nedenle kendisine karşı dava açıldığını kaydeden Saibaba, “Eyaletteki o günkü hükümet hangisi olursa olsun, bundan (İnsan hakları Hareketi) hoşlanmadılar” dedi.
Hükümetin kendisine karşı hiçbir kanıtı olmadığını vurgulayan Saibaba, şçyle devam etti:
“7 Mart benim mahkum edildiğim gündü, hiçbir kanıt olmadan, hiçbir gerçek olmadan, hukukun önünde durabilecek hiçbir şey olmadan. Sahte Dava, Uydurma Dava. Bugün bir değil, iki kez yüksek yargının bu davanın olgusuz, kanıtsız, delilsiz, herhangi bir hukuki meselesi olmadığını kabul ettiğini görebilirsiniz.”
Tecrit hücresinde tekerlekli sandalye ile tuvalete gidemediğini ekleyen Saibaba, kalp, karaciğer ve pankreas hastalıkları nedeniyle vücudu yıpranmış olmasına rağmen uygun ve gerekli tıbbi tedaviden mahrum bırakıldığını belirtti.
Avukat Surendra Gadling’in davasında mücadele ettiği için hapse atıldığını söyleyen Saibaba, Gadling’in dava sırasında bile birçok kez tehdit edildiğini belirtti.
Dava ortağı Pandu Narote’nin ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getiren Saibaba, Narote’nin küçük bir Adivasi köyünden olduğunu ve bu adaletsizliğin kurbanı olduğunu söyledi.
Saibaba, bundan sonraki hareket tarzı ve insan hakları için mücadele etmeye devam edip etmeyeceği ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, insan hakları için mücadele etmenin her sorumlu vatandaşın görevi olduğunu, ancak hasta vücudu için ilaç ve uygun tedavi almanın ilk önceliği olması gerektiğini dile getirdi.
Daha önce, Bombay Yüksek Mahkemesi’nin Nagpur kürsüsü Salı günü GN Saibaba ve diğer beş sanığı Maoist bağlantıları olduğu iddia edilen bir davada beraat ettirdi. Mahkeme GN Saibaba, Hem Mishra, Mahesh Tirkey, Vijay Tirkey, Narayan Sanglikar, Prashant Rahi ve Pandu Narote (merhum) dahil tüm sanıkların beraatine karar verdi.
