30 Mart’ ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Devletin BDP ve HDP’ye dönük saldırıları organize ve örgütlüdür.
Mazgirt: Devrimci Güç Birliği ile ortak çalışmaların yanı sıra Partizan olarak merkezde ve köylerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mazgirt’te çalışmalarımız sırasında, 8 Mart 2004’te Alanyazı (Xozınqıx) köyündeki evinin avlusunda kurşun yağmuruna tutularak katledilen İmam Boztaş’ın mezarını ziyaret ettik.
Nazimiye: Kemal Kılıçdaroğlu ve Kamer Genç’in de memleketi olan Nazimiye, bu nedenle CHP’nin markajı altında. Bin 700 civarında nüfusa sahip olan Nazimiye’de belediyeyi alabilmek için genele oranla çok büyük bir oy gerekmiyor. Ancak buna rağmen Dersim’in genelinde olduğu gibi bu ilçede de seçimler ve adaylar önemli gündem maddelerinden. Yapılan esnaf ve mahalle çalışmalarında ön plana çıkan konuyu CHP oluşturmaktadır. Nazımiye CHP markajında olsa da Devrimci Güç Birliği ile ortak çalışmalar devam ediyor.
Pertek: Pertek’te yaklaşık olarak son bir aydır hızlanan çalışmalarda öne çıkan kesimi gençlik oluşturuyor. ‘Yerel yönetimlerde gençliğin sözü var’ diyerek başlattığımız çalışmalarda ilk olarak dar katılımlı bir toplantıyla üniversite gençliği içerisinde seçimler tartışıldı. Devamında ise geniş katılımlı bir toplantıyla gençliğin taleplerinin ne olduğunu ve bu talepleri nasıl gerçekleştirebileceğimizi tartıştık. Bir hafta süren anket çalışmalarında üniversite, lise ve mahalle gençliği açısından öne çıkan konular; sosyal-kültürel anlamda gençliğin kendini ifade edebileceği alanların oluşturulması, barınma sorunu, madde bağımlılığı, öğrenci servisleri ve benzerleriydi. Pertek’te gençliğin talepleri, oluşturulan komisyonla Belediye başkanına taşınacak.
Gençlik çalışması dışında Pertek’te Dere Nahiyesi’ne bağlı köylere gidildi. Bu köylerde seçim bildirimiz ve gazetemiz aracılığıyla seçim politikamızın propagandasını yaptık.
Pertek merkezde ise mahallelerde gazetemizin dağıtımını yaparak halkın yerel yönetimlerden beklentileri üzerine çeşitli tartışmalar yürüttük.
Hozat: Hozat’ın Bargini, Tavuk köylerinin yanı sıra merkezde çalışmalarımızı sürdürdük. Bargini Köyü’nde Suna Yıldırım ve Kumriye Cihan yoldaşların mezarını ziyaret ettik. Köy kahvesinde gerçekleştirdiğimiz sohbette seçimler ve adaylar üzerine tartışmalar yapıldı. Yine Tavuk köylerinde köylülerin yaşadığı sorunları tartışarak çözümü konusunda düşüncelerimizi ifade ettik.
Köy çalışmalarının ardından Hozat merkezde gazete ve bildirilerimizi halka ulaştırdık.
Merkez: Esentepe, Alibaba mahallelerinde yapılan çalışmaların yanı sıra Devrimci Güç Birliği ile birlikte Geyiksuyu ve buraya bağlı köylerde çalışmalar sürdürüldü.
Bütün bu çalışmalar boyunca gözlemlediğimiz ve halen de devam eden sorun DDHD’nin (DHF) seçim çalışmaları yürütmek amacıyla gittiği ilçe ve köylerde yürüttüğü propaganda ve siyaset tarzıdır. Dersim’de İbrahim Kaypakkaya ve Partizan kimliği sökülüp atılamayacak kadar güçlü ve köklüdür. Bu kimliği taşımak bizler açısından bu kimliğe layık olmakla eşittir. Her daim doğruları söylemek halka doğruları anlatmak, gerçeği ifade etmek ancak ve ancak sınıf mücadelesindeki duruşla sağlanacaktır.
Ne İbrahim Kaypakkaya ismi ne de Partizan kimliği elimizde kullanılacak bir kart değildir. Sahip oldukları kimlikle yani DHF ile kendilerini anlatmakta ve ifade etmekte zorlandıkları belli ki; gittikleri faaliyet alanlarında kitleye kendilerini Partizan olarak tanıtmaktadırlar. Seçimlere dair belirlediğimiz politikaları, yürüttüğümüz tartışmaların çarpıtılarak anlatılmasının yanı sıra Nazimiye’den aday çekme pratiğini de masaya koyarak halktan oy istemektedirler. Güç Birliğinden çekildiğimiz yönlü dedikoduları belli zaman aralıklarında tazeleyerek kitlemizi etkilemeye çalışmaktalar. Amaç sadece kitlemizde değil, İbrahim Kaypakkaya’ya gönül vermiş halkta kafa karışıklığı yaratmaktır. Yalan ve dedikodu ile politik faaliyet yürütülemeyeceğini sadece bizler değil tüm devrimci kurumlar bilmektedir.
Ne yazık ve üzücüdür ki; dostlarımızın uğradığı her yere uğradığımızda karşılaştığımız bu tabloyu da değiştirme, oluşturulan bu tabloya da müdahale etme ve gerçek olanı anlatmakla uğraşmaktayız.
Yerel seçimler de dâhil olmak üzere sınıf mücadelesinde belirlenecek olan her taktik kuşkusuz her politik hareketin kendi tasarrufundadır. Biz doğru bulmadığımızı eleştirmekle yükümlü olduğumuz kadar kendi doğrularımızı büyütme zorunluluğu ile de karşı karşıyayız. Bunu gerçekleştirirken mutlaka belli engeller çıkacak ve bu engeller aşılmaya çalışılacaktır. Dersim özgülünde dostlarımızın yarattığı bu sorunla ilk defa karşılaşmıyoruz. Daha önce de bir dizi kitle çalışmasında bu sorunla karşılaşmış ve çeşitli uyarılarda bulunmuştuk. Anlaşılan o ki; DHF gerçeklerle ve doğru olanla yürümeyi kendisine esas almadığı sürece bu sorunu yaşamaya devam edeceğiz. Bizler bugüne kadar doğrularımızla yürüdük, doğrularımızla büyüdük. Ne herhangi bir anti-propaganda, ne de oluşan herhangi bir durumu kendi lehimize çevirmeyi fırsat bildik. Devrimci ahlak neyi gerektiriyorsa o doğrultuda hareket ettik. Yanlışlarımızın ve hatalarımızın özeleştirisini vermeyi de bildik. Olması ve savunulması gereken tek şey doğrularımız ve politikalarımız olmak zorundadır. Sadece Dersim’de değil sınıf mücadelesinin her alanında kendimizi var etmemiz gereken zemin bu olmalıdır. Bunun yapılmadığı, hayata geçirilmediği koşullarda gerçekler acı bir şekilde karşımıza çıkacaktır.
Dersim Partizan
