Güncel

Seyit Rıza ve arkadaşları Kadıköy’de anıldı

İdam edilişlerinin 86. yılında Seyit Rıza ve arkadaşları İstanbul Kadıköy’de basın açıklaması ile anıldı. Ortak açıklamada, Dersim halkından özür dilenmesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması talep edildi.

Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) ve Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM), 15 Kasım 1937’de Dersim’in ileri gelenleri Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmesini İstanbul Kadıköy İskele’de protesto etti. Eylemde, “Dersim 37-38 Roja Şae-Roja Reş-Karagün”, “Dersim 37-38 hiçbir şeyi unutmadık hiçbir şeyi affetmedik” ve “XO Vıra Meke Dersim 1938” pankartları açıldı. Basın metnini DEDEF Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Bilir okudu.

Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin üzerinden 86 yıl geçtiğini hatırlatan Bilir, “İdam edilişlerinin 86. Yılında Seyit Rıza ve yoldaşları Alîyê Mirzê Silî, Fındık Ağa, Hesen Ağa, Hesenê Îvraîmê Qijî, Resik Uşen ve Uşenê Seydî’ yi unutmadık.1937-1938 Dersim tertelesinde, Dersim  toplumunun önderleri 1935’de TBMM’de çıkarılan ‘Tunceli Kanunu’nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak, sonucu önceden belli olan sözde yargılamadan sonra Elazığ Buğday Meydanı’nda asılarak idam edildiler. Yine aynı tarihlerde kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, zehirlenen, idam edilen, mezar hakları bile çiğnenen, sürgün edilen on binlerce mazlum insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin en derinliğinde hissediyoruz” dedi.

‘Soykırım uygulandı’

Dersim’de soykırım uygulandığına dikkati çeken Bilir, “Bu katliam, Dersimlilerin belleğinde, tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir. Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki başta Seyit Rıza olmak üzere, halk önderlerimizi hileyle katledildikten sonra devlet, başsız ve çaresiz kalan Dersim halkına karşı eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulamıştır” diye ifade etti.

‘Kız çocukları ailelerinden koparıldı’

4 Mayıs Hükümet Kararları ile Dersim’de köylerin boşaltıldığını hatırlatan Bilir, Türk devletinin tektipleştirici bir politika uyguladığını söyledi. Bilir, “Toplumu tektipleştirici devlet iradesi, 1937’den başlayarak Dersim’in farklı kimliğini yok etmeye ve bunu başarabilmek için de yerel önderliklerin imhasına yönelmiştir.  4 Mayıs Hükümet Kararı ile Dersim’de köy boşaltmaları ve sürgünler başlatılmış, direnenler yakılıp bombalanmış, çocuklar, bilhassa da kız çocukları ailelerden kopartılarak subay olmak üzere Türk ve Sünni ailelere kültürel kıyım için evlatlık verilmişlerdir” diye belirtti.

Zehirli gazlar kullanıldı

Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledildiğini söyleyen Bilir, “Köylerinden toplanan masum insanlar ayırımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır. Bu uygulamalarla sadece Dersim’e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir. Bugün başta bizlere ve bütün demokratik kamuoyuna; insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlamak sorumluluğu düşmektedir” dedi.

‘Irkçı ideoloji bugünde devam ediyor’

Siyasal iktidarın Dersim’de ırkçı ideolojiyi sürdürdüğünün altını çizen Bilir, Dersim’de bugünde ırkçı anlayışın devam ettiğini söyledi. Bilir, “Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 86 yıl sonra bile sürdüren mevcut siyasal iktidardır. Bugünkü iktidar o günlerden aldığı mirası, baraj ve HES’ler, madenler, köy boşaltmaları, arazi tahsisi ve inanç yerlerinin tahribatı ile devam ettirmektedir” diye konuştu.

Mezar yerleri hala belli değil

Seyit Rıza ve arkadaşlarının hala mezar yerlerinin belli olmadığını vurgulayan Bilir, “1937-1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir.  15 Kasım 1937 tarihinde Dersim’in önde gelenleri, Seyitleri idam edildi. İdam edilenlerin mezar yerleri belli değil.  Dersim 86 yıldır, yaralarını sarmaya, inkar edilmişliğini aşmaya, eşit yurttaşlık hakkını kazanmaya ve tabii atalarının mezar yerlerini bulmaya çalışıyor” dedi.

‘Demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli’

Katliam politikalarına karşı ortak mücadele çağrısı yapan Bilir, “Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ilerde benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Dersim kurumları olarak, daha önce de birçok kez dile getirdiğimiz taleplerimizi bir kez daha ifade ederek, bu taleplerinizin karşılanabilmesi için her inanç ve ulustan halklarımızı Dersim halkı ile birlikte ortak mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.

DEDEF, ADEF ve DAM’ın talepleri ise şunlar;

*Arşivler açılsın, “Dersim” ismi iade edilsin.

*Dersim halkından özür dilensin.

*Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.

*Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.

*Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın.

*Munzur’daki baraj projeleri iptal edilsin.

*Eşit yurttaşlık hakkımız tanınsın.

Açıklamanın ardından ağıtlar okundu ve lokma dağıtıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu