GüncelMakaleler

Yorum | Bolivya Çok Uluslu Devleti ve Mesihin Dönüşü

Dünya denen yaşlı gezegen Kapitalist-Emperyal politikaların ve onun acı sonuçlarını her kıta da fazlasıyla yaşamaktadır.

Ortadoğu’yu kan deryasına çeviren Suriye’de cihadist çetelere yol açtıran, Türkiye ve çeteci devşirmelerine işgalin tuğlalarını döşemesine onay vererek başka ulus-azınlık ve inançlara yönelik soykırımına göz yumanların vahşet politikalarını yanı başımızda görürken Irak karıştı, İran’daki son  ayaklanmaların ateşiyle sarsılmaya başladı, Latin Amerika ülkeleri artçı depremler misali sarsılmaya devam ederken, Bolivya Çok Uluslu Devleti’nde yaşanılan darbeyle bu kısa sürece damgasını vurdu.

Evet Bolivya Çok Uluslu Devlet tabiri esasen göz ardı edilerek sadece Bolivya olarak adlandırılması bu darbenin önemli bir ayağını perdelemek anlamına geleceği için ısrarla bu gerçek Devlet ismini kullanmanın doğru olacağı kanısındayım.

Bolivya’da 2009’dan bu yana iktidarda bulunan ve ülkenin yüzde yirmisini oluşturan ancak hep ötekileştirilen, inançları yok sayılan, dilleri kabul görmeyen ve kırsalda yaşamaya mahkum edilmek istenilen yerli halkın içinden çıkıp gelen Evo Morales başkanlık koltuğuna oturmuştu. Bu yerli halk açısından büyük bir başarı ve gurur olurken kilise ve faşist oluşumlar açısından kabullenmesi zor bir gerçeklik olarak duruyordu.

Morales’in yerli halkın yaşam koşullarını (ekonomik-siyasi) olarak düzeltmesi dilini otuz altı resmi dil içerisine alması bin yıllık bağlılığın sembolü Wiphala bayrağını devlet kurumlarında yer vermesi bu anlamda kilise ve finans kapital arasındaki çelişkinin hep canlı kalmasına neden oldu.

Darbe sonrası koltuğa oturan Janine Anez Çavez 2014 yılında yaptığı bir twitter paylaşımında “şehir yerlilere göre değil dağlarda ya da Chaco’da kalmalıdır” sözleri ve darbe sonrası parlementoya bir elinde İncil’le girmesi sağ yanına Hristiyan aşırı sağın üyesi Luis Fernando’yu diğer yanına kilise papazını alması tesadüfü değildi.

Fernando’nun ‘Bolivya Mesih’indir’ sözü ya da Camacho’nun ‘Mesih saraya döndü’ sözlerinin altında yatan gerçeklik ve yine ilk darbe süreciyle beraber Yerli halkın kutsallarına saldırılar ve Wiphala bayraklarının yakılması, yerli halkı temsil eden armaların sökülmesi sağ gericiliğin Bolivya’ya değil Çok Uluslu anlayışa saldırdıklarının somut tezahürüdür. Diğer yön ise emperyalist güçlerin hegemonya hamleleridir.

Darbeyi ilk tanıyan devletin Rusya olması tesadüfi değildir.

Bolivya halkının kazanımlarının daha fazla emperyalist tekellere peşkeş çekilmesi adına yapılan bir darbedir.

Morales’in her ne kadar sosyalizm adına söylemleri olsa da esasen kapitalist anlayışa halkçı gömleği giydirmeye çalışıyor olması dahi faşist çevreyi rahatsız etmeye yetmiştir.

Ülke gelirlerini oluşturan bir dizi olanağı kamulaştıran (petrol – gaz) Morales yönetiminin bu gelirden bir miktar payı halkın refahı için aktarması tekelleri önemli oranda rahatsız etmiştir.

Son olarak Morales’in elektrikli arabaların üretiminde gerekli olan Lityum rezervlerini kamulaştırmaya dönük adım atması darbeyle karşılandı.

Evet Latin Amerika ülkelerinde doğabilecek sosyalist yönetim biçimlerini önleme projeleri kapsamında yükselen halk öfkesini “pembe devrimler” süreci ile boğulmaya çalışılıyor.

Neo-liberalizm şuan geri çekiliyor gibi görünse de kapitalist restorasyonu tamamlamak için geri dönmesi muhtemeldir.

Sosyal ve insani kalkınma refah düzeyinin artması ancak tekellerin ve kapitalist sömürü olanaklarının kısıtlanmasıyla oradan doğacak kar payının halka aktarılmasıyla oluşturulurken gelinen aşamada bu tekeller ve emperyalist politikalar buna stop diyerek hazırda tuttukları sağ-ırkçı alternatifleri devreye koymuşlardır.

Bu anlamıyla Bolivya Çok Uluslu Devleti halkı, kendi iradesiyle karar verdiği iktidarı zorla değiştirme girişimlerini ve kazanılmış haklarının özellikle yerli halkın haklarına yönelik bu faşist darbeyi en sert biçimde kınarken Bolivya halkının  haklı mücadelesiyle her alanda omuz omuza olunmalıdır.

Emperyalizm var oldukça halklara huzur ve refah olmayacaktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu