GüncelMakaleler

PUSULA | YAPILAMAYANI YAPMAK: ÖZNELEŞMEK!

"Özneleşmek her alanda örgütle buluşmaktır. Özneleşmek gelişmek ve geliştirmektir. Bulunduğu alanda parçadan bütüne doğru bilerek, isteyerek ve inanarak hizmet etmektir"

Kendilerini bilemeyen, kendisi olamayan köleler kurtuluşu başkalarından bekler. Kölelerin dünyası çaresiz, bilinçsiz, çözümsüz, sürekli şikayet eden bir dünyadır. Kendini bilememek, sistemin kölesi olmaya açık hale gelmektir.

Kölelik çözümü başkalarından beklemektir. Kim olduğunu, toplumun neresinde, niçin durduğunu ve yaşamdan ne beklediğini bilemeyenlerin arayışı yüzyıllar sürmüştür. Ve halen sürmeye devam ediyor. Özgürlük bilincini, kurtuluş öncüsünü arayan toprak-emek-fikir işçileri büyük acılar çekerek hakikati bulmuşlardır.

Ben kimim? Biz kimiz? Bu sorulara doğru yanıt, sayısız bedeller ve büyük acılar içinde verilebilmiştir. Kim olduğunu ve ne yapacağını bilme eylemi, özgürlüğün yolunu açmış, kurtuluşun kapısını aralamıştır. Kim olduğunu ve ne yapacağını bilmeye en yüksek yanıtı verenler, insanlara karşı en iyi davranışı gösterenler özgürleşebilir ve öncüleşebilir.

Demokratik halk devrimi amacına uygun yaşayan, çalışan ve mücadele edenler hem kendilerini ve yoldaşlarını hem de halkını öncüleştirebilir. Amaca kopmaz bağla bağlanmanın yanında büyük bir çaba, bilinçli bir emek ortaya koyarak insanlar öncüleşebilir.

Öncüleşmek, düşünülmeyeni düşünmek, anlaşılamayanı anlaşılır kılmak, yapılamayanı yapmak, eksik olanı tamamlamak, yanlış olanı düzeltmektir. Çare ve çözüm arayandır. Hem yapan hem de yaptırandır. Nerede eksiklik ve yetersizlik varsa çözüm olandır. Güçsüzlükten güç, anlayışsızlıktan anlayış, ilkesizlikten ilke yaratandır. Yol ve yöntemsizlikten yol ve yöntem tutturan, her türlü olanaksızlıktan olanak yaratandır. Partinin doğru siyasetlerini uygulayan, çalışmalarında örnek olandır.

Çok sayıda kim olduğunu ve ne yapacağını bilenlerin yoğun ve dikkatli mücadeleleri sayesinde özgürlüğün yolu kısaltılabilir. Ancak özgürlük amacıyla ve devrim iddiasıyla yola çıkma çabası ortaya koyanlar, bazen kendilerinden kaynaklı eksiklik ve yetmezliklerinden dolayı güçlü adım atamazlar.

Örgütün amaç ve görevinde buluşamazlar. Örgütlü hareket etmek istenir ancak örgütün her yönüyle kendisine müdahale etmesini kabul etmez. Kendisini örgütün müdahalesine kapatır. Geri durur. Yoksul kalabalıklar içine girmez. İstediğini yapar ancak örgütün kendisinden istediğini yapmaz. Örgüt içinde küçük hayallerle küçük görevlerle kalmak ister. Büyük hayallerin, büyük görevlerin militanı olmaya yanaşmaz. İşler iyi gitmediğinde sızlanır ve şikayet edip, ortama söylenmeye başlar. Çözüm gücü olduğunu, çare militanı olduğunu unutur. Özne olduğunun farkında olmaz. Sıradanlaşır ve sıradanlaştırır.

Başka bir yanlışlık ise hangi alana ve çalışmaya ilgi duyuyorsa kendisini o alan ve çalışmayla sınırlandırmasıdır. Başka alan ve çalışmayla ilgilenmemek sorumluluk hissetmemektir. Parça-bütün ilişkisini kavramayan, bu anlayış özne olma bilincini darlaştırmıştır.

 

Ben kimim? Biz kimiz?

Bir diğer yanlış kavrayış özne olmayı elinde yetki olarak algılayıp aşırı inisiyatif göstermek olarak kavramaktır. Kendi küçük burjuva tarzını örgüte ve yoldaşlara dayatır. Bu anlayış sahipleri, ellerinde yetki olmayınca yorgun, bezgin ve şikayet temelli muhalefet etme halini yaşar ve yaşatırlar. Ya da kendi bencil istek ve duygularının kabulü ve yaşatılması için örgüte kendini dayatırlar. Kendi küçük burjuva çizgisini örgütte yaşatmaya çalışırlar.

Proletaryanın ideolojik-politik hattına, demokratik halk devrimi amacına tam katılım sağlamayan, küçük burjuvazinin sayısız yanlış hallerini ve pratiklerini sıralamak mümkündür. Küçük burjuvalar bulundukları olumsuz geri ortamlardan çabuk etkilenir ve ona uyum sağlarlar.

Ahbap-çavuş ve küçük burjuva arkadaş ortamlarının istek ve taleplerini yerine getirmeye çalışırlar. Proleter devrimci bilinci gelişkin ve ileri olmadığı için dışını etkilemek, örgütlemek yerine dışından etkilenir ve ona uyum sağlamaya başlar. Özne ve öncü olmanın temel ilkesi dışını-etrafını, bulunduğu alanı etkileme ve örgütlemedir.

Her daim ve her dönem için öncünün vazgeçilmez görev ve sorumluluğu dışını etkileme ve örgütlemedir. Dışına proletaryanın amaç ve hedefleri doğrultusunda bilinçli örgütlü müdahale etmedir. Dışından, küçük burjuva lümpen ortam ve yaşamdan etkilenmeden, ona karşı tek başına da kalsa direnç gösterip kararlı durmaktır.

Ben kimim? Biz kimiz? Temel sorun budur. Bu soruya bilinçli ve güçlü yanıt verenler özneleşebilir ve doğru pratiği ortaya koyabilir. Kendi çelişkilerini doğru temelde çözümleyebilen özneleşebilir.

Başkalarına, dışına dayanarak değil kendisine yüklenerek, toplumun ve sınıfların yaşadıkları sorulara ve sorunlara doğru temelde yanıt veren ve verdiği yanıtların mücadelesini örgütleyendir. Böyle bir militan düşünce ve maneviyatta yetkinleşebilir ve çevresini de yetkinleştirebilir. Böyle bir militan yoldaşlığın kıymetini bilir, partiyi yoldaşlık temelinde güçlendirir.

Özneleşmek her alanda örgütle buluşmaktır. Özneleşmek gelişmek ve geliştirmektir. Bulunduğu alanda parçadan bütüne doğru bilerek, isteyerek ve inanarak hizmet etmektir. Yoldaşlarına, halkına güven vermek ve güven duyulmaktır. Özneleşmek karanlığı parçalayan kılıç olmaktır. Bulunduğumuz alanda öne çıkmaktır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu