Sınıf mücadelesinde her şeyin daha fazla görünür, anlaşılır ve netleşme halinin daha belirgin yaşandığı andır, işgal hali. Ne zamanki Rojava işgal saldırısına uğradı, belirsiz, muğlak ve net olmayan her şeyi açık ve belirgin hale getirdi. Görünmeyeni görünür, anlaşılamayanı anlaşılır hale getirdi.
TC ordusunun Rojava’yı işgal saldırısıyla birlikte dost ve düşman, gerçek ile sahte, doğru ile yanlış, devrimci ile reformcu, gerçek demokrat ile sahte demokrat arasındaki ilişkileri çizgileri ve durumu netleştirdi.
Söz ve eylem, net olma ve net olmama, belirgin ve muğlak olma hallerinin tümüne bir biçim ve şekil verdi. İşgal saldırısı örtüyü, kılıfı, maskeleri, vitrini, gizliyi, saklıyı parçaladı gerçeğin çıplak-yalın-öz halini ortaya çıkardı. Nereye kadar diplomasi nereye kadar direnişi örgütlemek gerektiğini öğretti.
Savaşın en büyük okul olduğunu acıların ise en etkili eğitici olduğunu, kimin yoldaş kimin geçici yol arkadaşı olduğunu ortaya koyan müthiş bir çözücü ve çözümleyici rol oynayan etkili bir güç olduğunu bir kez daha gösterdi.
Savaş yıkıcı-yakıcı-imha edici özelliği kadar ayrıştırıcı, saflaştırıcı, çözücü, netleştirici özelliği olan bir öğretmendir. Karşıtlar arasında barış içinde, bir arada, iç içe yaşama halini ortadan kaldırır. Dost ve düşman arasında ayrıştırıcı, netleştirici savaş halini yaşatır. Bu durum aynı zamanda düşman cephesinde de ayrıştırıcı dost cephesinde de ayrıştırıcı ve saflaştırıcı rolü oynar.
Rojava işgali öncesine kadar emperyalist ABD ve onun başındaki Trump yönetimi, Türk ordusunun işgal tehditlerine karşı olduğunu iddia etti. Barış yanlısı olduğunu ifade etti. Trump yönetimi Kürtlerin gerçek dostu, Rojava yanlısı olduğu yalanını söylemeye her fırsatta devam etti.
Bu yalan ve aldatmaca, TC’nin işgaline kadar sürdü. TC ordusunun işgaliyle birlikte ABD ve Trump’ın dost değil düşman, barış yanlısı değil savaş yanlısı, işgal karşıtı değil işgal yanlısı olduğunu açık ve yalın bir şekilde bir kez daha ortaya çıktı. Maske düştü, riyakar yüz ortaya çıktı.
Rojava işgaliyle birlikte savaş uluslararası planda olduğu gibi ülke içinde de her şeyi çözücü, çözümleyici, ayrıştırıcı, saflaştırıcı, netleştirici rolünü oynadı. Muhalif parti rolü oynayan CHP’nin aslında bir devlet partisi olduğu, işgale kerhen destek verdiğini söylese de aslında en büyük destekçisi, işgal savunucusu olduğunu gösterdi.
Gerçekte demokrat olmadığı, soykırımcı-işgalci ve faşist parti olduğu bir kez daha görüldü ve anlaşıldı. CHP’nin ne Kürt ne de halkların dostu olmadığı bir kez daha anlaşıldı. Bütün politik partilerle birlikte sayısız aydın-yazar-sanatçı-gazeteci safını belirledi ve yerini açık net ortaya koydu.
Savaş sadece düşman cephesinde netleşme ve saflaşmayı sağlamadı aynı zamanda düşman ve dost arasındaki ilişkileri, bağları ayrıca dost cephesinde birçok şeyi saflaştıran, netleştiren çözücü ve çözümleyici bir rol oynadı. Kimse tarafsız-yansız kalmadı.
Artık kalması mümkün olmayan süreç yaşanıyor. Ortada, arada, bağımsız, tarafsız kalınamayan bir süreç yaşanıyor. Tarafların safların karşıtların açık belirgin hale geldiği günlerdeyiz.
Teorik, soyut, kavramsal olan her şeyi somut görünür, dokunur hale gelen bir süreçtir savaş. Emperyalist-kapitalist sisteme, gericiliğe, haksız saldırgan savaşlara, işgallere dair kitabi-soyut-görünür ve anlaşılır olmayan her şey Rojava’ya işgal saldırısıyla birlikte somut, görünür, dokunur ve anlaşılır hale geldi.
Her şey o kadar açık, görünür ve göz önünde olmaya-yaşanmaya başlandı ki yıllarca tartışılıp anlamakta zorlanılan, netleştirmekte sıkıntı yaşanan her şeyi anlaşılır hale getirdi. Yıllarca söylenen “tarihin sonu”, “elveda proletarya”, “elveda devrim ve sosyalizm” tezleri; emperyalist-kapitalist sistemin demokratik-geliştirici-zenginleştirici-alternatifsiz tek sistem olduğuna dair tüm öğretiler ve anlayışlar bir kez daha çöktü.
Emperyalist-kapitalist sistem sadece çökmüyor aynı zamanda teorileri, politikaları, anlayışları, ahlakı da çöküyor. İşçiler-emekçiler-ezilenler açısından her şey daha anlaşılır, görünür ve netleşir hale geliyor. Düşüncelerin-fikirlerin artık emperyalist-kapitalistler tarafından kolay kolay kirletilemeyeceği, işgal edilemeyeceği günlere doğru süreç evriliyor.
“Netleşemeyen savaşamaz!”
Teori-fikir-düşünceler somutlaşarak netleşiyor. Dostların açık bir şekilde bir tarafta toplandığı gibi düşmanların sahte dostların, geçici yol arkadaşlarının da diğer tarafta saf tuttuğu günleri yaşıyoruz.
Türk milliyetçileri-ırkçılar-şovenistler bir tarafta; ırkçılığa-sosyal şovenizme karşı olanlar diğer tarafta toplanıyor. İşgal yanlısı taraflısı olanlar bir tarafta işgale karşıt olanlar diğer tarafta toplanıyor. Ezenler-zalimler bir tarafta ezilenler-mazlumlar diğer bir tarafta toplanıyor.
Bir yanda zenginler diğer tarafta fakirler… Bir yanda bomba yüklü savaş uçakları diğer yanda şarjörüne direniş dolduran yoksullar.
Dışarda saflar netleşirken devrimciler de işgalci orduya karşı savaşmak için kendi içlerinde netleşmelidir. İşgale karşı direnişi haklılığı ve meşruluğu konusunda her olgu ve gelişmenin net olduğu bir süreçte devrimciler kendi düşünce ve duygu dünyalarında netleşmelidir.
Netleşemeyen savaşamaz. Netlik bilinçtir. Haklılıktır. Kararlılıktır. Sağlam güçlü iradedir. (Rojava’dan bir Partizan)
