Emek

Flormar Direnişi | “Mücadele edelim ve kazanalım”

İstanbul: Flormar kozmetik firmasında sendikalaştıkları gerekçesiyle işten atılan ve 15 Mayıs tarihinden bu yana Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Flormar fabrikası önünde direnen işçiler, bulundukları her alanı direniş alanına çevirerek eylemlerini sürdürüyor. Biz de 60’lı günleri aşan direnişlerini Flormar işçileri ve sendika sözcüsü ile konuştuk.

“Kazana kadar direnmeye devam edeceğiz”

İlknur Aslan, “8 seneden beri Flormar’da çalışıyorum. Hiçbir sosyal hakkımızı alamıyoruz. Asgari ücrete çalışıyoruz. Yeni gelen de eski elemanda aynı parayı alıyor. Bizde buna tepki göstermek için sendikaya üye olduk. Ocak ayından itibaren zaten örgütlenmeye başladık. Mayıs ayında toplu çıkartmalar başladı. İlk 10 kişi sonra 80 derken toplu işten atmalar oldu. Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atıldı arkadaşlarımız. Direnişte olan arkadaşlarımızı alkışladıkları için işten atıldı arkadaşlarımız.

Çıkışımızı verdikleri kağıtta da ‘yasa dışı eyleme destek’ olarak çıkartıldık. Saldırılar atlattık. Temsilcilerimizin bir tanesi yaralandı. Psikolojik ve fiziksel olarak da etkileniyoruz ama yenilmedik. Devam ediyoruz. Her gün direniş  alanındayız. Son olarak da 7 arkadaşımız çıkartıldı. Son çıkarılanları da alkışladıkları gerekçesiyle işten attılar. Kamuoyunu dikkate almıyorlar, tüm tepkilere rağmen. Arabulucu geldi, konuştuk ama fabrika kabul etmedi. Biz yasal süreci bekliyoruz. Savcı hala dosyayı açmadı. Onu bekliyoruz. 64 günden beri bekliyoruz. Sendikayı içeri sokana kadar boykot etmeye devam edeceğiz. Petrol-İş çağrı yapıyor ama fabrika yönetimi kabul etmiyor konuşmayı. Kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz. Flormar ve Yves Rocher ürünlerini biz haklarımızı alana kadar, sendikalaşıp içeri girene kadar kullanmayın, kullandırtmayın”

5 yılda 100 lira zam..

Ayşegül Ey Kahveci, “5 yıldır Flormar’da çalışıyorum. Operatör olarak çalışıyordum. Ben 2014 yılında girdim Flormar’a, bize her sene söz verildi. Yılbaşı dönemleri gelince, 6’ncı ay gelince ama zam yapılmadı. Üretim ne kadar yükselirse ona göre zamlarınızı alacaksınız denildi. Ama biz her yılbaşını gördüğümüzde biz asla o zamları alamadık. Sadece operatör olduğumda, yani 5 yılda 100 lira zam aldım. Devletin verdiği asgari ücret zammını bile vermediler.

Sadece sendikalı olduğumuz zaman hakkımızı savunabileceğimizi bildiğimizden biz bu işe girdik. Bizim senede bir defa ikramiyemiz hakkımız var, o da yarım ikramiye. Beş seneni doldurursan senede bir defa tam ikramiye alıyorsun. Burada kadın ağırlıklı çalışıyoruz. Kullanıcılar da direkt kadınlar. Fabrika sahipleri büyüdü. İşçiye hiçbir şey yok. Kadın olduğumuz için de burası ağır sanayi değil, zam yapamayız dediler. Kadın olduğumuz için eşleri de çalışıyor, kadınların paraya ihtiyaçları yok diye düşünüyorlar. Ek gelir olarak bakıyorlar. Erkek işçilerle de aynı parayı almıyoruz. Yalakaysan maaşın yüksek oluyordu.

Biz de bunlar ortadan kalksın diye sendikaya üye olduk. Fabrikada sendikalı olarak çalışmak istiyoruz. Maaşlarda, bayram harçlıklarında iyileştirme istiyoruz. Aldığımız parayla borçlarımızı dahi ödeyemiyoruz. Ya eşine destek oluyorsun ya ailenden biri sana destek oluyor ya da kredi kartına yükleniyorsunuz.”

“Siz % 42 büyüyorsunuz da bize ne veriyorsunuz?”

Ayşe Öztürk, “2007 yılında girdim fabrikaya. O dönem Flormar ürünlerini kasetçilerde bulabiliyordunuz. 18 yılın sonunda 82 ülkede on binlerce mağaza açtık diyorlar. Bize bir lansman düzenliyorlar ‘% 42 büyüdük!’. Sen % 42 büyüyorsun da, biz o bize verdiğin rakamların altına eziliyoruz. Siz % 42 büyüyorsunuz da bize ne veriyorsunuz? İki ikramiye verin, maaşımıza iyileştirme yapın. İstediğimiz refah seviyemiz ayın 6’sında aldığımız maaşların 10’nuna değil de 15’ine kadar yetmesi. Bunları bile bize vermekten kaçtılar. Biz ailelerimizden destek görüyoruz. Onlar da bizim ne yaşadığımız biliyorlar.

Biz Gebze Organize sanayinin 9’uncu sokağında ne kadar bağırırsak bağıralım bizi ancak bankalar bölgesindekiler duyabilir. Ama bize desteğe gelen insanlar sayesinde bizi Türkiye, dünya duyuyor. Ve biz başaracağımız inanıyoruz. Ne olursa olsun kesinlikle peşini bırakmayacağız.”

 “Hesap etmedikleri bir şey var, bu işin içinde kadın var”

Flormar işçisi ve Petrol-İş Gebze Şube başkan yardımcısı Şiwan Kırmızıçiçek “Yves Rocher genel merkezden görüşme talebi oldu. Arabulucu geldi. Hem işverenle hem de arkadaşlarımızla görüştü. Ancak uzlaşma sağlanamadı. Bizim talebimiz, atılan bütün işçi arkadaşlarımızın sendikalı şekilde geri alınması. Ancak işveren buna yanaşmıyor.

Yves Rocher’ın marka müdürü de bizi aradı. ‘Biz Yves Rocher olarak farklı bir markayız, bizi neden protesto ediyorsunuz’ diye sordu. Biz de onlara ‘bu firmanın % 51 hissesi size ait. Dolayısıyla bu durum sizi de ilgilendiriyor. Diğer bütün ülkelerde işçiler sendikalı olarak çalışıyorken neden bizim ülkemizde işçiler sendikalı olarak çalışamıyor. Müsaade etmiyorsunuz’ dedik. Onlar da bize Flormar marka müdürünün numarasını verdiler. ‘Diyaloga geçin ve bu sorunu çözün’ diye. Biz kendileriyle diyaloga geçtik, bize farklı ithamlarda bulundular. Fabrikayı işgal ettiniz, darp ettiniz söylemlerinde bulundular. Bilgilerin doğru olmadığını söyledik. Onlar da bize yönetim kurulu ile görüşme ayarlayacağız, hep birlikte oturup bu meseleyi konuşacağız dediler. Bu bayramdan önce oldu. Biz tekrar aradık. Bu defa da görüşmek istemediklerini belirttiler.

Bu süreçte bir de içeride olan arkadaşlarımızdan el salladılar diye 7 kişiyi daha işten çıkardılar. 7 kişi değil, isterse bütün üyelerimizi çıkarsınlar biz asla bu mücadelen vazgeçmeyeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz. Sadece fabrika önünde değil, bütün Flormar ve Yves Rocher mağazalarının önünde sürdüreceğiz. Bizim için her yer Flormar her yer direniş alanı olacak. Eylemlerimiz büyüyerek devam edecek. Ya bu tavırlarından en kısa zamanda dönerler ya da kendileri bilirler. BM Küresel raporlarına imza atıp sendikalaşmayı desteklemelerine rağmen Türkiye’de sendikalaşmaya izin vermiyorlar. Bu şu anlama gelir, bu ülkede yasal anlamda bir sürü boşluk var. İşveren de bunu kullanıyor. İktidarda sermaye iktidarı var. Bu iktidarın onlara engel yaratmayacağını bildikleri için bunun rahatlığıyla hareket ediyorlar.

Nerede bir sendikal çalışma varsa, işçiler haklarını aramak istedilerse benzer şeyler onların da başlarına geldi. Ama burada hesap etmedikleri bir şey var. Bu işin içinde kadın var. ‘Kadınlar isterse yapar’ zaten Flormar’ın sözü. Kadınlar sendikalaşmayı istediler, yapacaklar ve hepsi görecek. Orada Flormar direnişçileri çelikten bir iradeye dönüştü. Yves Rocher ve Flormar mağazalarının önünü eylem alanına çevirmek gerekiyor. Ancak birleşerek, bir araya gelerek başarabileceğimize inanıyoruz, dolayısıyla herkesi dayanışmaya çağırıyoruz” diyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu