GüncelManşet

(Foto) (İzlenim) Kimin hükmü kime geçerli?

Çok basit bir biçimde belli başlı kurallar konulabilir. Öyle ya da böyle… Ancak kabul görmediği sürece onu ne kural ne de yasak olarak kabul edebiliriz. Zira bahsi edilen bir “yasak” ve buna karşın bir direniş var ise yasaklanamayan ve yasaklanamayacak olan bir gerçek vardır. Yasaklanamayacak olan ise kendini ifade etmek biçimidir.

Gerçeğin yapısal analizini yapmayacağız elbette. Zira bu kendi içinde oldukça geniş bir yelpazede tartışılabilir. Sınıflar mücadelesinin tarihinde yer bulan ve buluş içerisinde çatışma direniş ve zaferlerle ifadelendirilen her süreç bir uzlaşmazlığın en yalın halidir. Öyle ki bu hal kendi içerisinde bir ifade gücünü ortaya koyar.

Birey veya kitle temsilen kurumsal yapı anlaşma için masaya oturduğunda ve anlaşma sağlayamadığında başarısız mıdır? Bu soruya vereceğimiz yanıt yukarıda bahsini ettiğimiz konuyu detaylandıracaktır.

Pozitif veya negatif anlamda ortaya konulacak olan sonucun anlaşma olduğunu anlamakta fayda var. Aylar öncesinden 1 Mayıs için Taksim gösteren emekçiler ve diğer yanda Taksim’in “yasak” olduğunu belirten bir devlet.

Kuşkusuz bu noktada ortaya çıkan anlaşma meydan okumaktan başka bir şey değildir. Bir “masaya oturuşta” her zaman başarıya ulaşamazsın önemli olan bu görüşmede kendi ifade edip edemediğindir. Kendini ifade edebildiysen, senin için demokrasi böyle bir şeydir. Ve emekçiler, devrimciler yurtseverler, komünistler kendilerini ifade edebilecekleri yöntemle harekete geçtiler ve bulundukları alanda hâkim sınıflara karşı uygulanacak olan demokrasinin en yalın halini ortaya koyarak direniş ile halk kitlelerine çağrıda bulundular. “Meydan vermiyor meydan okuyoruz”.

Evet Taksim’e belki girilemedi ancak Taksim’e girmeyeceğiz gibi bir anlaşma ortaya çıkmadı. Ortaya çıkan ise “benim gerçeğim budur”, “kırmızıçizgilerim var”, “bu çizgiler benim için çatışma ve direniş gerçeğidir” oldu. Bu bilinçle hareket eden halk kitleleri kendilerini Şişli, Okmeydanı, Tarlabaşı ve Beşiktaş’ta ifade ettiler. Taş, sapan, bilye molofkokteyli, savunuda irade, barikat savunuda ilke, sloganlar yaratılacak gerçeğin haykırışı oldu ve sokaklar demokrasi bilinciyle dolduruldu.

 

Gel bakalım ne oluyormuş?

Saat 07.30 Okmeydanı Çiftecevizler Parkı önünde bir çevik kuvvet amiri toplanan kitleye “dağılın” çağrısı yapıyor. Kitlenin tepkisi karşısında “gel bakalım ne oluyormuş” diyerek tehdit ediyor. Yaptığı salvoların birazdan kendisine yönelecek büyük öfke olduğunu tahmin edemiyor. Ve bir iki kovalama…

Saat 09.20’a kadar polisin bölgedeki hakimiyeti devam ediyor. Ve tam 10 dakika sonra çatışmalarla “gel bakalım” diyenlerin yüzündeki tepki şaşkınlığa dönüşüyor. Bölgede toplanan Partizan, YDG, YDG-H, ESP, SODAP, Halk Cephesi vb. devrimci, ilerici kurumlar savurdukları taş, sapan, molotofkokteylilerle “gel bakalım” diyenlere doğru yol alıyorlar. Ve güç dengelerindeki değişimler kolluk güçlerinin paniklemesine neden oluyor. Öyle ya savurdukları molotoflarla alev alan TOMA’lar geri çekilirken panik haliyle atılan ve atıldıkça tüketilen gaz bombaları da çaresiz kalıyor.

Çatışmalar giderek şiddetlenirken TKP/ML militanları sahne alarak 4 kolluk kuvvetini rehin alarak tüm mühimmatına el koyuyor. Dövülerek etkisiz hale getirilen polislerin ağlayışları dikkat çekiyor. “Abi beni kurtarın…

Gel bakalım diyenlere ne oldu. Kitle gel bakalım diyenlere karşı kurmuş oldukları barikatlardan saldırıya geçiyor. Kurulan barikat öfkeyi daha da güçlendiriyor. Berkin Elvan Barikatı altında da direnişin öncü müfrezesinin imzası TKP/ML…

Çatışmalar giderek şiddetlenirken polisin gerek el konularak, gerekse de korkudan israf dalına atlayışıyla tükettiği mühimmatları kolluk güçleri cephesinde daha büyük korku yaratıyor. Zira mühimmat akışı sağlanamıyor. Tüm yollar direniş hiçbir yerden çıkış yok. Polisin biten mühimmatları ile meydan cenge dönüşüyor.

Karşılıklı olarak savaşımda kitle ellerindeki kalaslarla Eğitim ve Araştırma Hastanesinde polise saldırıyor. Polis çaresiz ne yapacağını bilmiyor. Korkuyor çünkü bir hedefi yok. Kitle korkmuyor çünkü yaratması gereken bir gelecek için sokağa çıkmış ve cenneti yeryüzünde yaratma gibi bir hedefi var.

 

[widgetkit id=626]

 

[widgetkit id=627]

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu