Savaş çığlıkları şiddetini arttırıyor
H. Merkezi: Suriye üzerinde uzun süredir kurgulanan senaryolar, yapılan planlar, olası müdahale tartışmalarına dönüştü. Düne kadar “olur mu, olmaz mı” diye tartışılırken, bu gün ABD’nin ve Türkiye’nin hareketli açıklamaları tahminlerin hiç de boş olmadığını gösterdi.
Türkiye’den, burjuva medyaya yansıyan haberlere göre; askeri ve sivil yetkililer, Türkiye, Suriye konusunda önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) sürecinin tamamlanmasından yana ancak Ankara, BMGK’de Rusya ve Çin’in vetosu gelmesi halinde ABD’li John Kerry ve diğer Batılı müttefiklerle üzerinde mutabık kaldığı ‘Gönüllüler Ordusu’nu gündeme taşımayı planlıyor. Yani, BM incelemeleri bekleniyor fakat eğer Amerika kimyasala ve müdahalenin gerekli olduğuna kanaat getirirse (ki getirdi) Türkiye’de bu eksende hareket edecek.
İncirlik için tezkere şart değil
Dışişleri’ne göre eğer TSK’nın Suriye’ye yönelik bir askeri operasyonu olacaksa, hükümetin 4 Ekim 2012’de 1 yıl süreyle TBMM’den yetki aldığı tezkere yeterli. Ancak emperyalistlerin Türkiye üzerinden Suriye’ye operasyonu gündeme gelirse bunun için yeni bir tezkere gerekiyor.
İncirlik’te dün gece hava hareketliliği sürerken, olası bir müdahalede sadece ABD’ye ait uçaklar İncirlik Üssü’nü kullanacaksa, Türk-ABD İkili Askeri Anlaşması’na göre 48 savaş uçağını aşmamak kaydıyla bu mümkün. Yani ABD için tezkere şart değil, ancak üssün diğer emperyalist güçler tarafından kullanılması durumunda ise tezkere gerekiyor.
Nato dahil olabilir
Diğer yandan; Türkiye’nin NATO’nun 5’inci maddesinin işletilmesi için girişimde bulunma hakkının da her zaman olduğunu belirtmemiz gerek ve bunun için Suriye’den bir saldırı gelmesi yeterli. Yani, daha önce olduğu gibi Suriye hava sahasında ‘suç üstü’ yakalanan Türkiye’nin savaş uçaklarının Suriye tarafından vurulması gibi bir olay, 5. maddenin (“Üye ülkelerden birine yapılan tecavüz, tamamına yapılmış kabul edilir”) kullanımı için yeterli.
Türkiye: Her daim savaşa hazırız
Yine medyaya yansıdığı üzere; T. C, Türkiye savaş uçağının düşürülmesinden sonra Suriye’ye karşı değiştirilen angajman kurallarıyla birlikte sınırda her türlü askeri önlemin alındığını, bölgeye daha o zaman takviye güç yapıldığını belirtti. TSK: “Hudut birliklerimiz her türlü savaş koşullarına göre hazırlıklı. Zaten gerektiğinde Suriye tarafına muharip anlamda sert şekilde cevap verildiği ortada” dedi.
Zaten, Gaziantep ve Adana’ya yerleştirilmiş Patriot hava savunma sistemleri de Suriye’den gelebilecek olası SCUD füzelerine karşı 24 saat alarm vaziyetteler.
Egemen Bağış: “Tezkere her türlü çıkar”
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,“Burada önemli olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin alacağı karardır. BMGK gerekli kararları alırsa, uluslararası güçler Esad rejimine mesajı çok net bir biçimde verirse, herhangi bir müdahaleye bile gerek kalmadan zaten Esad Suriye’yi terk edecektir” dedi. Bağış, olası bir tezkere çıkarılmasıyla ilgili ise “Suriye’den son gelen görüntülerden sonra hiçbir milletvekilinin tezkereye ‘hayır’ diyeceğine inanmıyorum” yorumunu yaparak, gelişecek müdahale için planlarını şimdiden yaptıklarını vurguladı.
Davutoğlu: “Tezkereyi en iyi biz kullanırız”
Kimyasal silah kullanımının cezalandırılması gerektiğini söyleyen Bakan Davutoğlu ise şöyle konuştu: “Bu kanlı rejimin insanlık dışı bu barbarca saldırılar duruncaya kadar, bölgede de komşu olarak da bize huzur yok. Bütün taraflarla istişare halindeyiz. En doğru politikayı devreye koymak için çalışıyoruz. İstişarelerde, ortak bir çaba ile bu kan nasıl durdurulur ve kimyasal silah kullanımı nasıl en etkili şekilde cezalandırılır, karşılık verilir ki bir daha kimse buna cesaret edemesin bunun çabası içerindeyiz. Keşke daha ilk gün rejim buna izin verseydi. Bütün bunlarla birlikte bölgesel ve küresel barış tehdit altında. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız”
Suriye’den gelebilecek olası güvenlik riskine karşı bilgi veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’nin sınırlarından dolayı yoğun bir güvenlik riski olduğunu, geçen sene T. C. Uçaklarının vurulması sonrasında Türkiye’nin kendisine yöneltilebilecek her türlü güvenlik riski karşısında çıkardığı tezkere ve angajman kuralları ile gerekli tedbiri aldığını belirtti. Attığı savaş çığlıklarıyla Davutoğlu; Tüm yetkiler verilmiştir. Türkiye kendi stratejik çıkarları çerçevesinde ne tedbir alması gerekiyorsa bu tedbiri alır. Silahlı kuvvetlerimizin her zaman olduğu gibi gerektiğinde hükümetimizin ve meclisimizden alınan tezkerenin yetkisi çerçevesinde her tülü yetkiyi en başarılı şekilde üstleneceği konusunda kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Yine aynı senaryo, ABD çoktan hazır
ABD ise, bu gün; Kimyasal silahı Esad rejiminin kullandığına kanaat getirdiklerini, askeri müdahale konusunda son kararı vermediğini ancak kimyasal silahlara karşı bir uyarı atışının iyi olacağını söyledi.
Konuyla ilgili, “Irak’takinden farklı, uzun bir çatışma doğurmayan ve Amerikan çıkarlarını zedelemeyecek bir seçeneğin mümkün olduğunu” söyleyerek, Irak’taki hezimetten ders çıkararak işgale hazırlandıklarına dair vurgu yaptı. “Eğer kararlı ama sınırlı bir şekilde uyarı atışı yaparsak, ‘kimyasal silah yok’ dersek bunun uzun vadede ulusal güvenliğimize olumlu etkisi olabilir” diyen Obama; kimyasal silah yok olsa bile, saldırmadan önce böyle diyemeyeceklerini; her halükarda saldırmalarının Amerika’nın prestijini arttıracağını itiraf etti.
İngiltere ise ‘müdahale için BM Güvenlik Konseyi kararının şart olmayabileceğini’ söyledi.
