Güncel

(Güncellendi) Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda “Barışı, Özgürlük ve Demokrasiden vazgeçmeyeceğiz”

1 Eylül Dünya Barış günü için “Barıştan, Özgürlükten, Demokrasiden vazgeçmeyeceğiz” şiarıyla binlerce kişi halay ve zılgıtlarla coşkulu bir şekilde Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda buluştu.

İstanbul: Bakırköy Dikilitaş’ta toplanan  Halkların Demokratik Partisi(HDP), Halkların Demokratik Kongresi(HDK), DEV-LİS, Mücadele Birliği, Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP), Partizan, Yeni Demokrat Gençlik(YDG), Kaldıraç ve İnsan Hakları Derneği(İHD) gibi onlarca demokratik kitle örgütü sloganlar, zılgıtlar ve halaylarla bir araya geldi.

Miting saygı duruşuyla başladı ve ardından bir araya gelen kurumlar adına ortak basın metni okundu.

Basın açıklaması İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri tarafından gerçekleştirildi. Yoleri, “Savaş kötüdür. İyi savaş diye bir şey yoktur. Dünya üzerinde aklı başında hiç kimse, bu düşünceye karşı çıkmayacaktır” diyerek sözlerine başladı.

Yoleri emperyalist kapitalist sistemin yaşadığı başta ekonomik olmak üzere yaşanan krizlere dikkat  çekerek, “ Kapitalist Dünya egemenlerinin ve onların  her yerdeki işbirlikçileri ve müttefiki  sermaye güçlerinin, rejimlerinin yarattığı  krizden çıkmak için savaşa başvurduklarını, kışkırttıklarını, örgütlediklerini ve dünyaya dayattıklarını.  Daha çok sömürmek, daha çok sömürgecilik ilişkisi elde etmek için ülkeleri, dünyayı yakıp yıkmakta tereddüt etmediklerini” dedi.

Demokrasinin adım adım ortadan kalkmaya başladığına dikkat çeken Yoleri,  “Siyasal gericilik ve toplumsal yıkım-kıyım ele  ele ilerliyor, faşizmin, ırkçılık ve dincilik dünyada yeniden yaygınlaştırıyor” diyerek, 24 Haziran sonrası başlayan saldırı ve baskılara dikkat çekti.

24 Haziran seçimleriyle düğmesine basılan tek adam rejimi içerde ve dışarda savaş politikalarını sürdürmeyi varlık nedeni olarak görüyor. En son Galatasaray Meydanı’nda gözaltında kaybedilen yakınlarının akibiyetini açığa çıkarmak ve hesap sormak için 700 haftadır oturma eylemi yapan Cumartesi İnsanlarını düşman ilan ettiler. Dünyanın gözü önünde işkence ettiler” diyen Yoleri, Cumartesi Anneleri’ne dönük süren saldırılara vurgu yaptı.

Milyonların barışı savunduğunu ve üretenlerin değil bir avuç sömürücünün savaşı çıkardığını dile getiren Yoleri, “Biz diyoruz ki ; İşçiler, emekçiler, kadınlar, dünyanın tüm sömürülenleri ve ezilen halkları, kardeşleşme, dayanışma içinde savaşlara karşı  barışı kazanmak için seslerini, güçlerini ve eylemlerini birleştirirse mümkün olan gerçeğe dönüşecektir mutlaka”  şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Ardından sahneye Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Suruç Aileleri İnisiyatifi, 10 Ekim Derneği, Gezi Aileleri temsilcileri çıkarak kısa konuşmalar yaptı.

“Türkiye’de savaş olmasa çocuklarımız ölür mü? Savaş olmasa, ormanlarımız yakılır mı? Önderliğimiz hapiste olur mu?”

Cumartesi Anneleri adına Hanım Tosun, Barış Anneleri adına Bedia Gökdeniz , Suruç Aileleri adına Murat Budak, Gezi Aileleri adına Volkan Kesanbilici konuştu.

İlk olarak konuşan Hanım, Kürtçe yaptığı konuşmasında,  barışı savunmaya devam edeceklerini belirtirken, Bedia Gökdeniz de, “Alana girerken elimizde ‘Savaşa geçit vermeyeceğiz?’ Yazılı pankart vardı. Polis, ‘Türkiye’de savaş  mı? Var’ diye sordu. Türkiye’de savaş olmasa çocuklarımız ölür mü? Savaş olmasa, ormanlarımız yakılır mı? Önderliğimiz hapiste olur mu? Savaş olduğu için bütün bunlar oluyor. Biz, barış istiyoruz. Savaş bitene kadar mücadele edeceğiz. Mutlaka barış kazanacak” dedi.

Daha sonra Suruç Aileleri’nden Murat Budak kısa bir konuşma yaptı. Murat, konuşmasında, dünyada halkların barış umudunu yenecek hiçbir silah üretilmediğini belirtti.  Son olarak Gezi Şehitleri Aileleri ve Gazileri adına konuşan Volkan Kesanbilici, “Hep birlikte tüm alanlarımızı özgürleştireceğimizi umuyoruz. Burada olmak çok önemli. Bizim acılarımızı ayrıştırmaya çalışanlar var. Onlar aynı zamanda barışın da düşmanlarıdır. Bizim acılarımızı ayrıştıranlar bizim düşmanımızdır, barışın düşmanıdır” vurgusu yaptı.

Etkinliğe katılan kurumlar anons edilerek, selamlama yapıldı. Etkinlik ardından Grup Vardiyanın müzik dinletisiyle devam etti.

Daha sonra HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu konuştu Hamzaoğlu,  “Barışa halklar sahip çıkacak. Çünkü, halklar barışa sahip çıkacak. Barış, bilgisayar oyunu değildir. Barış bizim çabamızla geçecek. Tek bir gün savaş olmasa da dünya bakın neler olacak? Bir gün silahları susturabilsek 2 bin 400 insanın savaş kalmasına engel olacağız savaş nedeni ile. Binlerce insanın evlerinden göç etmesini engelleyeceğiz. Savaş böyle bir şey. Bu nedenle savaş tamtamlarını durduramıyoruz. Barış talebi mücadelesi savaş karşıtlığı 21’inci yüz yıl insanının bir niteliği, insan olmanın bir özelliğidir” dedi.

“Cumartesi Anneleri’ne, Barış Anneleri’ne verilen sözler söylemeden tutulmadan bu topraklara barış gelmeyecek”

Sınırların halkları birbirinden ayırdığını belirten Onur, Suriye savaşına biran önce son verilmesi gerektiğini belirtti. Biran önce oradaki savaşın sona erdirilmesi için söz söylemek gerektiğini söyleyen Onur, “Oradaki barışı da bizler ortak mücadele ile almalıyız” dedi. Savaşın sadece silahla değil, eşitlikle de alakalı olduğunu belirten Onur, “Herkes kendi cinsiyet, inancı ve etnik kökeni ile birbirinden bir adım geri kalmadan, eşitlik içinde yaşadığında bu topraklara barış gelecek. Toplumsal barış için de mücadele bizlerin bir görevidir. Barış emek istiyor” dedi. “Cumartesi Anneleri’ne, Barış Anneleri’ne verilen sözler söylemeden tutulmadan bu topraklara barış gelmeyecek” diyen Onur, “Kadınlarımız barışı doğuracak” dedi.

Onur’un ardından HDP Eş Genel Bakanı Sezai Temelli konuştu.  “Merhaba, kadınlar, gençler, yoldaşlarım” diyerek sözlerine başlayan Temelli, “Dünya 1 Eylül Barış Gününüz kutlu olsun. Dün Amed’deydim. Size Botan’dan, selamlar getirdim, direniş getirdim” dedi.

1 Eylül’ün Nazi Almanyası’nın Polonya’yı işgalinin günü olduğunu söyleyen Temelli, o yıldan beri barış mücadelesi sürdüğünü dile getirdi. SezaiTemelli, barış mücadelesinin Kürdistan’da da Türkiye’de devam ettiğini belirterek, “Dost ve düşman herkes bilsin ki mutlaka kazanacağız” dedi. Bu ceberut rejimin çaresizlikten ne yapacağını bilmediğini söyleyen Temelli sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sanıyorlar ki annelerimizin alanlarını işgal ederek bu mücadeleyi durduracak. Selam olsun annelerimizin mücadelesine” dedi. Cumartesi Anneleri’nin ve Barış Anneleri’nin mücadelenin tam da kendisi olduğunu söyleyen Sezai, “Amed’ten Cumartesi MeydanI’na selam olsun. Barış emektir, sevgidir. Gelecektir. Bizim emeğimizi, sevgimizi çalmak istiyorlar. Vermeyeceğiz. Dün Vedat Aydınlar, Ape Musalar, Sakine Cansızlar, bu mücadeleye sahip çıkacağız. Asla boyun eğmeyeceğiz. Diz çökmeyeceğiz. Bunu da böyle bilsinler

“Kararlı mücadelemiz sürecek”

1 Eylül’de savaştan ve baskıdan konuşabildiğimizi güzelliklerden konuşamadığımızı söyleyen Temelli, barışın ancak bizim kararlı mücadelemizle mümkün olacağını söyledi. “Bu tek adam rejimine karşı kararlı yürüyeceğiz” diyen Temelli, savaşın tercihle başladığını belirtti.

Temelli, “Bu tecride son verdiğimiz gün bu savaşa da son vereceğiz. Sayın öcalan’a uygulanan tecrit savaşın da başlangıcıdır. Türkiye iki foto bakmalı. Sayın Öcalan’ın başlattığı çözüm dönemidir. İkinci fotoğrafta Suruç’ta başlatılan savaş dönemidir. Bu iki fotoğrafa iyi bakın. Ya savaş ya barış. Biz barış diyoruz. O nedenle bu tecride son verilmesini istiyoruz” dedi.

Tutsakları selamlayan Temelli, “Siyasi tutsaklar özgür kalana kadar hiçbirimiz özgür değiliz. Buradan selamlarımızı, Edirne’ye Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, Guldan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e iletiyoruz. Onlar serbest kalana kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız. Bu bizim boynumuzun borcudur” dedi.

Miting Bajar’ın müzik dinletisiyle devam etti.

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu