Dünya

HDK-Almanya’dan Türkiye’ye iade edilen siyasiler ile ilgili açıklama

HDK-Almanya son zamanlarda artan Avrupa’da yaşayan devrimci ve yurtseverlerin Türkiye’ye iade edilmesi ile ilgili açıklama yaptı. Günden güne faşizmi kurumsallaştıran Erdoğan’la böyle bir politik ortaklığın Avrupa’nın anlattığı demokrasiyle asla örtüşmeyeceği vurgulanan açıklamada, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük mücadelesini Avrupa’da sürdüren devrimcilere karşı bu tarz saldırıların hemen son bulması çağrısı yapıldı.

H. Merkezi: HDK-Almanya son zamanlarda artan Avrupa’da yaşayan devrimci ve yurtseverlerin Türkiye’ye iade edilmesi ile ilgili açıklama yaptı. Günden güne faşizmi kurumsallaştıran Erdoğan’la böyle bir politik ortaklığın Avrupa’nın anlattığı demokrasiyle asla örtüşmeyeceği vurgulanan açıklamada, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük mücadelesini Avrupa’da sürdüren devrimcilere karşı bu tarz saldırıların hemen son bulması çağrısı yapıldı.

HDK-Almanya’nın yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Türk devletinin yürüttüğü savaşçı ve katliamcı politikalar, son dönemde farklı sonuçlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti, dünyanın birçok ülkesinde tam bir korsanlık faaliyet yürütmektedir. İşin daha da vahim olanı, demokrasi adına mangalda kül bırakmayan hiçbir uluslararası kurum, devlet veya şahsiyet, bu korsanlıklara ses çıkartmamaktadır.

Yakın zamanda Norveç hükümeti, Kürt yurtseveri Gülizar Taşdemir’i sözü edilen korsanlığın en kaba haliyle ve “suçüstü olurum” korkusunun yarattığı jet hızıyla, Türk devletine teslim etti. Norveç devletinin yaptığı bu insanlık dışı uygulamanın arkasında hangi hesapların döndüğü, hangi rüşvetlerin verildiği henüz anlaşılamadı, ama Kürdistanlı ve Türkiyeli bütün demokrasi güçleri, Norveç’in bu korsanlığın suç ortaklığını unutmayacaklardır.

Benzer bir uygulama, yine demokrat olduğu iddiasıyla iktidara gelen Çipras’ın hükümet olduğu Yunan devleti tarafında gerçekleştirilmek istenmektedir. Yunanistan makamları, Türkiyeli devrimci Turgut Kaya’nın iade edilmesine karar vermiş bulunmaktadırlar. Turgut kaya Türkiyeli bir devrimci olarak yıllarca cezaevinde yatmış, aynen Kürt yurtseveri Gülizar Taşdemir’in durumunda olduğu gibi, Türkiye’ye verildiğinde cezaevinde yatmakla karşı karşıya bulunmaktadır.

Almanya HDK olarak, devrimcilere yönelik buna benzer birçok saldırının yaşandığını biliyoruz. Ancak verili durumun farklı ve çok özel bir politikanın sonucu olarak yaşandığını tespit etmek durumdayız. Türk devleti, toplumsal mücadelenin yarattığı basıncın sonucunda, kendi geleceğini kurtarmak için her türlü insanlık, ahlak ve yasa dışı yol, yöntem ve aracı kullanmaktadır. Dünya devletlerini, bazen rüşvetle, bazen ciddi tavizlerle, bazen tehditle, bazen yalan ve hile ile kendisinin dayatmalarına uymaya zorlamaktadır. Söz konusu emperyalist devletler de Türk devletinin bu yaklaşımlarını, aldıkları tavizlerin cazibesiyle kabul etmektedir. Demokrat olduğunu iddia eden devletler, bu korsanlığa çanak tutmakta, kolaylaştırmakta, suç ortaklığı yapmaktadır. MİT yasadışı kurduğu çeteler ile Avrupa da yaşayan ilticacıları korsanlar gibi kaçırıp Türkiye ye götürdüğü bilgileri gelmektedir. Kaçırılma işleminin başarılı olmadığı yerlerde de bu MİT ve AKP hükümeti suikastlar yaptığını ve yapacağını biliyoruz. Şimdiden tekrar ediyoruz bu saldırıların ortağı olmayın.

Bütün bunların anlamı şudur; Türk devleti, 1980’lerde başlattığı ve ısrarla sürdürdüğü yurt dışında bulunan Kürdistanlı-devrimcilere karşı sürdürdüğü kanlı korsanlık eylemlerini daha ileri boyutlandırarak devam ettirecektir.

HDK Almanya olarak Tayyip ve AKP faşizminin bir tezahürü olan bu uygulamayı şiddetle protesto ediyor, başta Turgut Kaya olmak üzere devrimci ve yurtseverlerin teslim edilmesine izin verilmemesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirtiyoruz. Bu uygulama bir bütün olarak demokratik kazanımlara karşı sürdürülen bir saldırıdır. Bu uygulamalara izin verilmesini demokratik bir mevziinin kaybedilmesi, bu uygulamaların önlenmesini ise demokrasinin kazanması olarak görüyoruz. Dolayısıyla sorun tek başına, Gülizar Taşdemir’in veya Turgut Kaya’nın sorunu olarak görülemez.

Turgut Kaya, iadesinin kararlaştırılmasının ardında açlık grevine girerek bu uygulamaya karşı tutum almıştır. Devamında Turgut Kaya’nın yoldaşları da çeşitli etkinliklerle Turgut kayayı desteklediklerini ortaya koymuşlardır.

HDK-Almanya olarak, Turgut Kaya’yı ve yoldaşlarının sürdürdüğü mücadeleyi kendi mücadelemiz olarak kabul ediyor, Turgut Kaya’nın yalnız olmadığını belirtiyoruz.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu