İstanbul: HDP İstanbul İl Örgütü’nün Gazi Mahallesi’ndeki Gazi Parkı’nda düzenlediği “Darbelere Hayır Demokrasi Hemen” mitingi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Binlerin katıldığı miting MKM sanatçılarının türküleri ve şarkılarıyla başladı. Daha sonra sahneye, HDP İstanbul İl Eş Başkanları Aysel Güzel ve Doğan Erbaş davet edildi. Erbaş konuşmasında, Suruç şehitlerini ve Rojava Devrimi’nin 4. Yılını andı. Arkasından PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritin son verilmesi için çağrıda bulundu.
“Türkiye toplumu yakın geçmişi büyüklerinden dinleyerek büyüdü”
Mitingin son konuşmacısı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş oldu. Sahneye çıkan Demirtaş, kitleyi selamladıktan sonra her türlü darbeyi lanetledi. “Bir hafta önce Türkiye toplumu çok büyük bir badireyi yaralı da olsa atlatmayı başardı. Gözü dönmüş çılgınlaşmış bir askeri cunta halkın silahını halka doğrultarak bir kez daha darbe cunta anlayışını 12 Eylül’ün tekrarını hayata geçirmek istedi” diyerek cunta darbesini lanetleyen Demirtaş konuşmasına, “Türkiye toplumunda 7 den 70’e herkes, siyasi partisi düşüncesi ne olursa olsun, ağırlıklı olarak askeri darbenin, cuntanın ne olduğunu ya yaşayarak gördü ya da yakın geçmişi zaten büyüklerinden dinleyerek büyüdü. Böyle bir nesli tankla, topla, savaş uçağıyla teslim alacağını sananlar yanıldılar” sözleriyle devam etti.
“İktidar çıkıp halka özeleştiri vermek zorundadır”
“Herkes şunu iyi bilmelidir askeri darbeye ya da cuntaya karşı çıkmak demokrat olmak için gereklidir ama yeterli değildir. Darbeye karşı çıkmakla otomatik olarak demokrat olmuyorsunuz. Darbe sonrası uygulamalar ya da darbe girişimi sonrası uygulanan uygulamalar demokrasi ile demokratik çizgiyi belirler. Sizin o toplantı yaptığını Milli Güvenlik Kurulu (MGK) var ya o darbenin ürünüdür. Olağan Üstü Hal kararını birlikte aldığınız MGK Kenan Evren’in icadıdır, bir darbe kurumundan başka bir darbe girişimine karşı tedbir alınır mı? Darbeyle mücadelenin en iyi yolu hukuktur, demokrasidir, insan haklarıdır. Faşizme, darbeye, cuntaya karşı; gericilikle, gericiliğin ilkeleriyle mücadele edilemez. İşkenceyi idamı savunarak cuntaya karşı mücadele edilemez. Toplumdaki provokasyonları tetikleyecek ayrışmaları tetikleyecek dil ve üslupla darbeye karşı mücadele edilemez” diyen Demirtaş, tüm Türkiye olarak darbenin arkasında durmayışımızı değerlendirmemiz gerektiğini söyleyerek, hükümete bu durumu demokrasi, özgürlük ve barışın gelişmesi fırsatına çevirme çağrısında bulundu.
Demirtaş ayrıca, “Bu darbe girişimini, Allah’ın bir lütfu olarak görüp eksik ve yarım kalmış tek adam, dikta, saltanat 
sistemini inşa edelim derseniz yanılırsınız, yapılacaklar bellidir. Darbe zemini güçlendiren en önemli şey savaştır. Cizre’ye gönderdiğiniz tanklar, toplar, savaş uçakları, helikopterler Sur’a, Nusaybin’e, Şırnak’a, Yüksekova’ya gönderdikleriniz ve onların başındaki komutanlar neredeyse 8 aydır o şehirleri yakıp yıkıyorlar. E peki onları oraya kim gönderdi? Davutoğlu diyordu ki, biz Cizre’yi Sur’u ev ev temizleyeceğiz, peki Cumhurbaşkanı ne diyordu; “gerekirse uzaktan atışla bütün şehri yıkacaksınız” diye emir veriyorum. Biz ne yapıyorduk biz o tankların önünde duruyorduk değil mi? Bak bu darbecilerin tankının önünde ilk biz durduk bunlar katliam yapıyorlar dedik, şehirlerimizi yakıp yıkıyorlar bunlar terörle mücadele filan yapmıyorlar. Bunlar bu kılıf altında ülkeyi adım adım darbeye sürüklüyorlar dedik. Ama biz tankın önünde durduğumuzda bu generaller kahramandı biz vatan hainiydik” diyerek gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Devlet içindeki temizlik OHAL olmadan da yapılabilir”
Konuşmasına, “AKP paralel işbirliği 17-25 Aralık operasyonlarına kadar al gülüm ver gülüm şeklinde gitti. Ülkenin Cumhur başkanı Başbakanlık yapmış siyasetçileri çıkıp halka özeleştiri vermek zorundalar. Bunları siz getirdiniz buralara vali kaymakam savcı yaptınız. Tüm üniversitelerde Rektörlük seçimlerinde birinci çıkanları atamadılar çünkü cemaatçi değillerdi. En düşük oy alanları cumhurbaşkanı bizzat atadı e şimdi hepsini gözaltına alıyorsunuz tutukluyorsunuz. Bunları biz atamadık kardeşim siz atadınız.” sözleriyle devam eden Demirtaş konuşmasını, “OHAL uygulaması uzatılmamalıdır. Devlet içindeki temizlik OHAL olmadan da yapılabilir. Meydanlar sadece iktidar yanlılarına açılırsa bu asıl niyetinizi ortaya çıkarır. Darbeye karşı olmak AKP’li olmayı gerektirmiyor. Yine devlet içerisinde cemaatçi kadroları tasfiye adı altında muhalif kesimleri memurları emekçileri tasfiye etmeye kalkarsan bu da büyük bir hata olur. 15 Temmuz akşamı bir bütün olarak darbeye direnmiş Türkiye halkları Alevi’si, Sünni’si, Kürdü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’iyle özgürlüğü hakediyor Olağan Üstü Hali değil demokrasiyi hak ediyor” diyerek sona erdirdi.
