Güncel

Hopa, Solaklı, Gerze eşkıyalar her yerde(Video)

İstanbul: Karadeniz’de gerçekleştirilen HES projelerine her gün bir yenisi ekleniyor. HES şirketleri yerel taşeron şirketlerle birleşerek mafyatik ilişkiler kurmakta ve Karadeniz halkına yaşamı zindan etmek istemektedir. Ayrıca bu şirketler kimi bankalar tarafından finanse edilerek güçlendirilmektedir. Bunlardan birisi de Trabzon’un Köknar ve Karaçam köylerinde gerçekleştirilmektedir.  Kolluk kuvvetleri ile çevrilen bölgede adeta “OHAL” uygulanıyor.

Bugün( 2 Haziran ) Solaklı’da yaşananları protesto etmek için Gümüşsuyu’nda bulunan Şekerbank merkez binası önünde bir araya gelen Solaklı köylüleri Şekerbank’ın Solaklı’da yapılan HES projelerini finanse etmesini protesto etti.  “ HES’çi Şekerbank vadimizden defol” yazılı pankart açan kitle “Jandarma arkanda polis yanında paran batsın Şekerbank herkes isyanda”, “Hopa solaklı gerze eşkıyalar her yerde” sloganlarını attılar. Eylemde ayrıca “Deremiz Şekerbank’a sermaye olmayacak”, “Şekerbank 700 Jandarma ile işgalde Solaklı direniyor” yazılı dövizler dikkat çekti.

Eylemde kitle adına açıklama yapan Atilla Oğuz Solaklı’da devam eden HES projelerinin Şekerbank tarafından finanse edildiği belirtmek ve Şekerbank’ın talancı yüzünü ifşa etmek için bir araya geldiklerini belirtti. Solaklı’da direnişin devam ettiğini belirten Oğuz, mafyalar tarafından halkın tehdit edildiğini, jandarma ve polisler tarafından direnen köylülerin üzerine öldürücü özelliği güçlü gaz bombalarıyla saldırıldığına dikkat çekti. Açıklamanın ardından kitle taşıdıkları dövizleri sloganlarla Şekerbank’ın duvarlarına yapıştırarak eylemi sonlandırdı.

Biz HES’çi şirketlerle komşu olmak istemiyoruz

Eylemin ardından özgür gelecek gazetesi olarak Solaklı’da yaşananlar hakkında Ali Tatlı ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

– Öncelikle Solaklı’da yaşanalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Şu an solaklı vadisinde 36 HES projesi bulunmaktadır. Bu 36 HES projesinin önemli bir kısmı aslında bugün hayata geçmiş durumdadır. Of’tan tutalım Çaykaraya kadar. Hatta Köknar’a kadar ulaşmıştır. İlk öncesinde Köknar halkı bu duruma pek tepki göstermedi. HES’lerin diğer bölgelerde yarattığı tahribata sessiz kaldı. Ancak ne zaman kendi sınırlarına HES’ çiler girdi, ne zaman onlarında canını yakmaya başladı. O zaman eylemler ve direnişler başladı.  Deresinin doğasının yağmalanacağını anladığı anda tepki göstermeye başladı; gösteriyor da şuan. Daha düne kadar yaklaşık 600 güvenlik güçleriyle vadiye gelen HES’ çiler bölgede halkın tepkisine saldırıyla karşılık veriyor. 65 yaşında kadın bizzat benim annem yerlerde sürüklenerek, yumruklanır ve yüzüne biber gazı sıkılıyor. Yine dün 80 yaşında yaşlı bir amcayı gözaltına almaya çalıştılar. Dün 4 arkadaşımız gözaltına alındı.

Aslında sorun şurada bugün Şekerbank’ın ortak olduğu ve orada HES projelerini yürüten Derebaşı. AŞ oraya 700 jandarma ile gelip orada HES’ini de kurabilir bunlar burada 49 yıl kalacak. 49 yıl komşu olacağız. Ben böyle bir komşuyu kabul etmiyorum. Köknar, Karaçam halkı böylesi bir komşuyu kabul etmeyecek.

-HES projelerinin büyük bir bölümü Karadeniz’de yapılmak isteniyor. Bu anlamıyla sizce neden Karadeniz seçiliyor?

– Bu konuda çok farklı yorumlar var. Özellikle bu vadilerin yağmalanmasında ve coğrafyanın uygun olmasından kaynaklanıyor. Birde Karadeniz’de dereler oldukça fazla bu dereler talancı şirketler açısından sermaye olarak duruyor. Bu yüzden en temel hedef bu alanların talan edilerek, sermayenin güçlendirilmesidir. Ayrıca köylülüğü tasfiye etmek. Mesela derelerin yukarısında bulunan köyleri susuz bırakarak yoksullaştırmak. Birde bölgenin kültürünü de yok etmek istiyorlar. Tabi az önce söylediğim gibi derelerin ve suların çokluğu yağmanın ana unsurudur.  Onların amacı dererli 49 yıllığına kiralamak ve sıfır maliyetle,  maliyeti halka yükleyerek buradan kar elde etmek.

HES’in bölgedeki tarıma etkisi ne olur?

Şimdi biz bölgede mısır ekeriz, fasulye ekeriz patates ekeriz. Bunlarda geçimlik içindir. Yani bugün o dere kurutulursa bölgede yaşam kalmayacak. Ne köylüler yiyecek bir şey bulacaklar nede doğadaki canlılar içecek su bulacaklar. Yani bölgenin var olmasının ana koşulu o deredir.  O dere olmazsa bölgenin bir anlamı kalmayacak.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Şimdi bizim oralarda söylenen bir şey var. Biz bu HES’ çilerle değil 49- 20 yıl dahi komşu olmak istemiyoruz. Buda bizim mücadelemizin süreceği demek oluyor. Bu yüzden Karadeniz halkını başımızdan bu HES belasını atmak için mücadeleye çağırıyorum.

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ: http://www.youtube.com/watch?v=he53P0lXZSQ&feature=youtu.be

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu