İstanbul: Roboski katliamı davasının ‘takipsizlik’ kararıyla örtbas edilmeye çalışılmasına tepkiler büyüyerek devam ediyor. ÇHD, ÖHD ve Kartal Hukukçular Derneği; 9 Ocak günü Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek yaptıkları basın açıklamasıyla kararı kınadı. Derneklerin yaptığı eylemde ilk olarak Çağdaş Hukukçular Derneği adına Güray Dağ konuşma yaptı. Konuşmasında Roboski’nin hata değil katliam olduğunu dile getiren Dağ, verilen takipsizlik kararını kınadıklarını ve bu karara karşı mücadele edileceğini söyledi.
“Roboski’yi, Gazi’yi, Gever’i ve Gezi’yi unutmayacağız!”
Güray Dağ’ın yaptığı açıklamadan sonra sözü Özgür Hukukçular Derneği adına Hüseyin Boğatekin konuştu. Boğatekin; takipsizlik kararının verildiği bu günlerde aynı zamanda Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in Paris’te katledilmesinin yıldönümü olduğunu belirterek bu katliamı kınadıklarını dile getirdi. Boğatekin, hem bu katliamı hem de Gazi’yi, Gever’i ve Gezi’yi unutmayacaklarını söyledi. Roboski’nin hesabının sorulacağını dile getiren Boğatekin sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
Daha sonra kitle adına basın metnini Güçlü Sevimli okudu. Askeri savcılığın verdiği “takipsizlik” kararına dikkat çeken Sevimli, Genelkurmay Başkanlığı’nın emri verdiği kabul edilmiş olmasına rağmen “şüpheli” bile yapılmadığını belirtti.
Askeri savcının olayın kaçınılamayacak bir hata sonucu “yanlışlıkla” meydana geldiği ve kasıt bulunmadığı gerekçesiyle ‘takipsizlik’ kararı verdiğini belirten Güçlü; “Oysa aynı olay nedeniyle 17 askere, sınır kaçakçılığına göz yumdukları gerekçesiyle görevi ihmalden soruşturma açılmış, olay sonrası aileleri ziyarete gelen İlçe Kaymakamı’nı protesto eden ailelerden 5 kişi, ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklanmış, katliamdan sağ kurtulanlar hakkında ‘pasaport kanununa muhalefet’, ‘sınırı yasadışı yollarla ihlal etme’, “Ülkeye sınırdan kaçak mal sokma’ iddialarıyla soruşturma açılmıştı” dedi.
Trafik kazasına ceza, katillere aklama
Yaklaşık bir saat süren bombardıman sonucunda 34 kişinin öldürüldüğü bir katliamın, cezasız bırakılmaya, faillerinin aklanmaya, devlet tarafından işlenmiş insanlık suçunun örtbas edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Güçlü “Yaralanma ile sonuçlanan basit bir trafik kazasında bile failler cezalandırılırken Kürt halkına yönelik bu katliamların sorumluları hiçbir zaman cezalandırılmamış, aksine ödüllendirilmiştir. Bugün verilen takipsizlik kararı da Kürt halkına yönelik katliamların bugün de devlet ve yargı katında ‘meşru’ görüldüğünün bir göstergesidir” diyerek adaletin herkes için eşit uygulanmadığına vurgu yaptı.
Yaşadığımız ülkede artık bu denli kararlara şaşırmadıklarını dile getiren Güçlü “Bizler, Genelkurmay Başkanı’nın emri, Başbakan’ın bilgisi dâhilinde, Kürt halkına gözdağı vermek amacıyla gerçekleştirilen ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan Roboskî katliamının, başta Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olmak üzere tüm sorumluları yargılanıp cezalandırılıncaya kadar hukuki sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” diyerek mücadelede kararlı olduklarını vurguladı.
“Roboski, tarihe geçen br kara leke”
Son olarak; okunan metnin ardından açıklama yapan Ferhat Encü ise şunları söyledi: “Adalet için çalmadık kapı bırakmadık. Geldiğimiz noktada askeri savcılığın kararı, 28 Aralık’ta Türkiye tarihinde kara leke olarak geçen Roboski gibi bir kara leke oldu. Bu katliam bilinçli ve planlıdır, operasyon kazası veya hatası değildir. Bunun hesabı verilmediği sürece yeni Roboski katliamlarının yolda olduğunu herkes bilmelidir”
Savcıların, avukatların, hâkimlerin, sessiz kalan yargı bu kararın üzerini örtmek için mi var olduğunu soran Encü. Takipsizlik kararının hukuk tarihine vurulan en önemli darbe olduğunu dile getirdi.
“Başbakan, birinci derecede sorumludur”
“Katliamın üzerini örtemezler, biz ülkede veya uluslar arası platformlarda Roboski’nin hesabını soracağız” diyen Encü, Roboskili aileler olarak davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyledi.
Encü; “Başbakan bu katliamdan birinci derece sorumludur. Biz Roboski ile ilgili yaptığımız her eylemde her açıklamada hakkımızı aradığımız her hareketimizde biber gazı ile tazyikli su ve para cezaları ile karşılaşırken 34 kişinin katillerine ceza yok bu hukuk faciasıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
“Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz”, “Adalet istiyoruz” sloganlarının atıldığı eylem Ferhat Encü’nün konuşmasının ardından sonlandırıldı.
