Güncel

İstanbul Partizan: Özgürlük, eşitlik ve demokrasi için Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda buluşalım!

İstanbul’da 2 Eylülde Bakırköy Özgürlük Meydanında saat. 15.00’te gerçekleştirilecek ‘Dünya Barış Günü’ mitingine bir çağrı yapan İstanbul Partizan; “Bugün barış demek demokrasiden yana olmak demektir. Barış demek, işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarının korunmasını savunmak ve bunun için mücadele etmek demektir.“ dedi.

İstanbul:  1 Eylül Dünya Barış gününe az bir zaman kalan kurumlardan çağrılar gelmeye devam ediyor. 2 Eylül Pazar günü saat.15.00’te Bakırköy Dikilitaş’ta başlayacak bir yürüyüşle Özgürlük Meydanında gerçekleştirilecek mitinge İstanbul Partizandan da çağrı geldi.

“AKP iktidarının tek adam sultasıyla işçi sınıfı ve emekçilere, kadın ve LGBTİ’lere; Kürtlere ve Alevilere, ezilen azınlıklara yönelik dizginsiz bir sömürü adına baskı, şiddet ve katliamlar eşliğinde sürdürdüğü savaş politikalarına karşı demokrasi ve özgürlük uğruna mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

1 Eylül Dünya Barış gününde emperyalistlerin tüm dünyayı daha fazla sömürü yağma ve talan ile hegemonya dalaşı uğruna korkunç bir kaosa ve ızdırap içinde bıraktığı günümüzde, AKP iktidarı da coğrafyamızda üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor.

15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle karşı darbesini yaparak Türk-Kürt uluslarından, çeşitli milliyet ve mezheplerden, cins ve kimliklerden halkımıza yönelik savaşımının ivmesini yükselten AKP iktidarı, coğrafyamızı adeta dikensiz bir gül bahçesine çevirmenin hayallerini kurmaktadır.

Türk devletinin bugün kaptan köşküne oturttuğu AKP iktidarı, menziline ilkin devrimci, ilerici, yurtsever güçleri alarak ilk taarruzu bu kesimlere gerçekleştirmiş, yürüttüğü vahşi saldırılarla gözaltı ve tutuklama furyasıyla, askeri operasyonlarla buna bağlı olarak çıkardığı yangınlarla doğaya yönelik düşmanlığını da açıkça ortaya sermiştir.” denilen açıklamada egemenlerin iktidarlarını savaş üzerine inşa ettiklerine dikkat çekildi.

 

Savaş, militarizmi, ırkçılığı ve şovenizmi besliyor

Açıklama şu sözlerle devam etti:

“Biliyoruz ki egemenler  iktidarlarını sürekli bir savaş ve yağma ile inşa eder. AKP iktidarı da yaşama geçirdiği uygulamalarla bu politikanın sadık bir takipçisi olduğunu ortaya koymuştur. Başta devrimci, ilerici, yurtsever güçler olmak üzere toplumun tüm kesimlerine yönelik yürüttükleri savaş dili, söylemi ve politikalarıyla, geniş emekçi yığınları daha fazla açlık, yoksulluk ve sefalet içine çekmeye devam ediyor.

Savaş politikaları TC devletinin, militarizmi ve şovenizmi,  ırkçılığı körüklemesinin ve topluma enjekte etmesinin de temel gerekçelerinden biri olmaktadır. Böylelikle gerçekte sorumlusu oldukları enflasyon, ekonomik kriz,, yoksulluk ve yoksunluk konusunda bilinç bulanıklığı yaratmaya, yığınlar nezdinde bir bilinç oluşmasını ötelemeye çalışmaktadırlar.

R.T.Erdoğan’ın “ülkemize karşı ekonomik savaş veriliyor” söylemi fazla söze gerek bırakmıyor.

Tamda bu koşullar içinde barışı savunmak egemenlerin emekçi yığınlara yönelik sömürü ve zulmünün önüne dikilen bir engel olarak görülmekte ve saldırıya maruz kalmaktadır.

Açıklama barışa dair vurgularla sona erdi:

“Bugün barış demek demokrasiden yana olmak demektir.

Barış demek, işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarının korunmasını savunmak ve bunun için mücadele etmek demektir.

Barış demek, özgürce yaşam demektir.

Barış demek, insanca yaşamak,  bu uğurda mücadele etmek demektir.

Özgürlük, eşitlik ve demokrasi, direnişi büyütmek için 2 Eylül’de Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda buluşalım!”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu