H. Merkezi: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), kadına yönelik şiddetin Ağustos ayı raporunu açıkladı. Raporda, 41 kadının erkekler tarafından katledildiğini bununla birlikte ölümlerin yüzde 45’inin ateşli silahla gerçekleştiğini, çocuk istismarı ve cinsel şiddetin de devam ettiğini belirtildi.
Açıklamada, Temmuz ayına göre Ağustos ayında kadın cinayetlerinde artış olduğu belirtilerek, katledilen 41 kadının 15’i şüpheli, 13’ünün öldürülme nedeninin tespit edilemediği, 5’inin hayatına dair karar almak isterken katledildiği, 6’sı ekonomik bahanelerle, 1’i boşanmak istediği için, 1’i de barışma isteğini kabul etmediği için katledildiği aktarıldı.
Kadınlar en fazla yakınları tarafından katlediliyor
Kadınların yüzde 45’inin ateşli silahla katledildiği belirtilen raporda, kadınların yüzde 40 oranında tespit edilemeyen kişiler tarafından, yüzde 25 oranında evli olduğu erkek tarafından, yüzde 13 tanıdık/akraba, yüzde 8 baba, yüzde 8 oğul, yüzde 2 oranında birlikte olduğu erkek, yüzde 2 oranında eski erkek arkadaş ve yüzde 2 oranında üvey oğul tarafından katledildiği ifade edildi.
İstanbul’da 8 kadın katledildi
Raporda, Ağustos ayı içerisinde kadınların en çok katledildiği iller de sıralandı. Buna göre; 8 kadının katledildiği İstanbul birinci sırada yer alırken, İstanbul’u Adıyaman ve Urfa takip etti.
2 trans kadın katledildi
Raporda, Ağustos ayında trans kadın cinayetleri ve nefret suçlarının da yeniden gündem olduğuna değinildi. Bu kapsamda kadınların kendi hayatlarına dair karar aldıkları için ve cinsel yönelimleri doğrultusunda hayatlarına müdahale edilmesi sonucu katledildiği kaydedildi. Ağustos ayında bir hafta içerisinde 2 trans kadının erkekler tarafından katledildiği belirtildi.
Çocuk istismarı devam ediyor
Raporda, 22 kadının cinsel saldırıya, 37 çocuğun da istismara maruz kaldığı ancak bu rakamların sadece basına yansıyan rakamlar olduğuna dikkat çekilerek, sayının daha fazla olduğu bilgisi paylaşıldı.
“Krizi erkek şiddetine yansıtamazsınız”
Raporda, bu ay kadın cinayetlerinde öne çıkan bir konunun da ekonomik kriz olduğu belirtildi. Konuya ilişkin ise şu ifadeler yer aldı: “Dolar’ın 6 lirayı aşması, üst üste gelen zamlar, artan işsizlik ve borçlar sonucu kadınların istihdam seviyesi gün geçtikçe düşerken ekonomik kriz, kadın cinayetlerinin de bahanesi olarak öne sürülür oldu. ‘Erkek şiddetinin bahanesi olarak kriz gösterilemez’ ifadesiyle tüm basın ve medya organlarının bu şekilde ele alınan haberlere son verilmeli.”
“Caydırıcı cezalar verilmeli”
İstanbul Sözleşmesi kapsamında devletin ilgili mercilerinin şiddetle mücadele yöntemlerinin belirtmesi gerektiği ifade edilen raporda, “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddetin canilik boyutu sürmeye devam ediyor. Kadınları korumayıp cinayetle sonuçlanan şiddet vakalarında çözüm olarak idamı gündeme getirmek, gerçek sorunun üstünü örtmektir. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı süre aksatılmadan failler yakalanmalı, yargılama yapılmalı ve caydırıcı cezalar verilmelidir. Kadın cinayetlerine karşı idam gibi insanlık dışı ve modern hukuka aykırı uygulamalar şiddetin sebeplerini ortadan kaldırmaz. Söz konusu kadın cinayetlerinin birçoğunda failler ya tespit edilemiyor ya haklarında indirim kararı uygulanıyor ya da zaten katil kendini de öldürüyor. Kadınların neden öldürüldükleri tespit edilmeli, faili meçhul cinayetler olmamalı ve katillerin indirimleri İstanbul Sözleşmesi’ne göre düzenlenmelidir. Bunun tam tersi durumları yaşadığımız bugünlerde kadın cinayetlerinin de arttığı ortadadır” denildi.
