Yunanistan’ın Lavrion şehrinde bulunan mülteci kampı, Türkiye ve T. Kürdistanlı binlerce mülteciye ev sahipliği yaptı.
Seksenli yıllardan beri açık olan kamp, bugüne kadar pek çok kez kapanma saldırılarıyla karşılaştı. Bunun en önemli nedeni ise, burada yaşayan mültecilerin politik kimlikleri ve bunun sonucu burada yarattıkları örgütlü duruştur. Bundan dolayı da Lavrion kampı yıllarca devletin tam denetim sağlayamadığı bir kamp olma özelliğini sürdürdü. Ancak son yıllarda yaşanan gelişmeler, kampın kapanması noktasında ciddi endişelere neden olmakta. Yakın zamanda tadilat yapılacak bahanesi ile yapılan boşaltma girişimi, kampta yaşayanlar tarafından kabul edilmedi. Bunu kabullenemeyen devlet ise tehdit ve saldırılarını artırmaya başladı. Öncesinde suyu ve elektriği kesmekle tehdit eden devlet şimdide tüm hizmetleri durdurmuş durumda.
21 Mayıs günü bir açıklama yapan Lavrion Mülteciler Komitesi; “21 Mayıs itibariyle kamp çalışanlarının başlattığı grevi bizlerde destekliyoruz. 6 aydır maaşlarını alamayan çalışanlar, zorunlu olarak greve çıkmışlardır. Devletin vurdumduymazlığının sonucu, kampta sağlık, gıda, temizlik hizmetleri sunulmamaktadır. Kampta yaşayan başta çocuk ve aileler olmak üzere yüzlerce mülteci insanlık dramı ile karşı karşıyadırlar. Sorunlarımız ortaktır ve mücadelemizde ortak olmalıdır. Bu amaçla tüm duyarlı kurum ve kuruluşları yaşanan insanlık dramında duyarlı olmaya ve ortak mücadeleye çağırıyoruz” denilerek destek çağrısı yapıldı.
