Teması direniş olan LGBT onur haftasının 21’incisi İstanbul’da onbinlerin katılımı ile coşkulu bir şekilde gerçekleşti. Cinsiyet ayrımcılığına, nefret cinayetlerine, şiddete, homofobiye transfobiye karşı binler coşkulu bir şekilde sloganlarını ve taleplerini haykırdı. Taksim dayanışması ve HDK’nin de dayanışma çağrısı yaptığı eyleme katılım oldukça iyiydi. Eylemde sıklıkla “Homofobik devlet yıkacağız elbet” sloganını attı.”Direnişin ‘o’ biçimi” ana pankartını açarak Taksim Tramvay Durağı’ndan bir araya gelen binlerce LGBT bireyler ve demokratik kitle örgütleri Tünel’e doğru yürüyüşe geçti. Cinsel yönelimleri ve farklılıkları temsil eden gökkuşağı flamalarını taşıyan LGBT bireyler yürüyüşte, çeşitli dillerde dövizlerle, homofobi ve transfobiye karşı çıktılar. Yürüyüşte Türkçe ve Kürtçe, “Evîn bi rexistinbûn e”, “Transfobi öldürür”, “Trans can e”, “Trans kimlikler hastalık değildir”, “Direnişin ’o’ biçimi” dövizleri taşındı. Yürüyüş, şarkı, dans ve ıslıklarla renkli görüntülere sahne olurken, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Homofobik devlet yıkacağız elbet” sloganları atıldı. Taksim Tünel Meydanı’na kadar binlerin katılımı ile süren yürüyüş, her sene olduğu gibi LGBT’lerin meydandaki demir kuleye gökkuşağı bayraklarını asması ile sona erdi. Burada yapılan açıklamada “Tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı direnişi ile birlikte, homofobik, tranfsobik ve cinsiyetçi olmayan özgür bir dünya talebimizi yüksek sesle haykırdık. Bugün burada hükümetin, eşcinsel ve trans bireylerin yaşama, çalışma ve barınma hakkımıza saldırısına karşı birlikte karşı koyuyoruz” denildi. LGBT hareketinin 21 yıllık geçmişi ve Gezi Parkı direnişinde elde edilen ortaklaşma deneyiminin sınıfsız, sömürüsüz bir dünya ve onurlu yaşam talebini hep birlikte hayata geçirileceğini gösterdiğinin kaydedildiği açıklamada, “Bizler LGBT’ler olarak hükümet ve devlet tarafından ötekileştirilerek hasta ve sapkın olarak kabul ediliyoruz. Ahmet Yıldız, R.Ç. ve daha birçok eşcinsel ve trans cinayetinde yargının tavrından da göreceğimiz gibi katiller cezalandırılmıyor, haksız tahrik indirimleriyle serbest bırakılıyor. Eşcinsel ve trans bireyler aileleri tarafından zorunlu terapiye maruz bırakılıyor, öldürülüyor. Buna karşın LGBT bireylerin aileleri bir araya geliyor, LİSTAG’lı ailelerin örgütlenmesi bize başka bir ailenin mümkün olduğunu gösteriyor” ifadeleri yer aldı. Açıklamada yalnızca bir sene içinde 18 trans bireyin nefret cinayetlerine kurban gittiği hatırlatılarak, “Trans bireyler her gün okulda, sokakta, evde, işyerinde ayrımcılığa maruz bırakılıyor, iş bulamıyor, Ülker Sokak, Bayram Sokak, Eryaman ve Avcılar’da yaşadığımız gibi en temel yaşam haklarından mahrum bırakılıyor, evlerinden sürülüyor, tehdit ediliyor” denildi.
Açıklamanın ardından eylem coşkulu bir şekilde alkış ve ıslıklarla son buldu.
{youtube}http://www.youtube.com/watch?v=ZaOxE61Q-RQ{/youtube}
