GüncelManşet

Mersin’de 1 Eylül: “Türkiye OHAL ve KHK ülkesine dönüştürüldü!”

Mersin: 1 Eylül Dünya Barış Günü için Mersin’de bir araya gelen emek ve demokrasi savunucuları, bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Özgür Çocuk Parkı’nda gerçekleştirilen açıklama da “bizler bu yıl da içeride ve dışarıda ‘ama’sız barışa çağırıyoruz!” denildi.

1 Eylül Dünya Barış Günü için Mersin Özgür Çocuk Parkı’nda saat 17.30’da bir araya gelen  emek ve demokrasi güçleri adına basın açıklaması okunmadan önce, Myanmar’da Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen katliam kınandı. Yine açıklamadan önce yapılan konuşma da, dünya barış günü için hazırlıklar sürerken, onlarca kişinin siyasi operasyonlar sonucu gözaltına alındığına ve sayısı bini geçen öğretmenin sürgün edildiğine dikkat çekildi.

 

“Devletin kapıları başka cemaatlere açılıyor”

Dünya barış günü için gerçekleştirilen açıklamayı Mersin emek ve demokrasi güçleri adına Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Sinan Muşlu okudu. Muşlu yaptığı açıklama da Türkiye’nin OHAL ve KHK’ler ülkesine dönüştürüldüğüne dikkat çekerek; “AKP döneminde iktidar ortağı haline getirilen, iktidarlar tarafından korunan, örgütlenme alanları açılan ve silahlandırılan Cemaatin adına ironik şekilde ‘Yurtta Sulh” olarak koydukları 15 Temmuz darbe girişimiyle ülke bir kaos sürecine itilmiş, darbeyi önledik söylemiyle harekete geçen AKP iktidarı Cemaate karşı yürüttüğü mücadeleyi genişleterek tüm muhalif kesimleri OHAL ve KHK Rejimi ile baskı altına almıştır. Bu bir yıllık süreçte anti- demokratik, hukuksuz uygulamalar artmış, demokratik siyaset başta olmak üzere örgütlenme, düşünce, ifade özgürlüklerimiz tamamen ortadan kaldırılmıştır. Darbe girişimi Cemaatin elinde patlasa da, siyasi iktidar bu kez başka cemaatlere devletin kapılarını açarak yeni tehlikelere zemin hazırlamıştır.” denildi.

 

“Can güvencesinin olmadığı karanlık bir dönemden geçiyoruz”

Muşlu tarafından yapılan açıklama da, geçtiğimiz günlerde sürgün edilen eğitim emekçilerine de dikkat çekilerek; “Anayasal güvence altına alınmış en demokratik Toplantı ve Gösteri hakları engelleniyor, grevler yasaklanıyor. Bu günlerde iktidar ve iktidar yandaşları dışında kimsenin ne iş güvencesinin ne de can ve mal güvencesinin olmadığı karanlık bir dönemden geçiyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılmasına sayılı günler kala eğitim ve hukukla zayıflayan ilişkisini iyice koparmış ve hükümetin eğitim alanındaki ceza infaz kurumu gibi hareket etmeye başlamıştır.” dendi.

 

“Irkçı, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyaset terkedilmelidir”

Yapılan açıklama da Kürt sorununda demokratik, barışçıl ve toplumsal mutabakata dayalı çözümde AKP’nin sonunun geleceğini gördüğünü ve bu yüzden bütün kaynakların AKP tarafından savaşa aktarıldığına, doğanın ve yerleşim yerlerinin talan edildiğine, inkarcı ve faşizan yöntemde ısrar edildiğine dikkat çekildi. Sinan Muşlu yaptığı açıklamayı şu sözlerle bitirdi:

“Kan ve gözyaşı dışında bir sonuç yaratmayan, yaratamayacak ırkçı, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyaset terkedilmelidir!

Savaş ve barışta, iktidardan ve sermayeden barış, özgürlük, eşitlik beklenmeyeceğinin farkındayız. Ülkedeki siyasi gelişmeler barış için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğine işaret ediyor. Bu karanlık ve savaş halinden halklarımızı ve emekçileri kurtaracak olan emek, barış ve demokrasi mücadelesidir. Eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağımız bir ülke ve dünyayı kendi ellerimizle kurana kadar mücadele etmeye ve mücadeleyi her gün biraz daha büyütmeye devam edeceğiz.”

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu ve KESK Şubeleri tarafından örgütlenen eylem okunan açıklamanın ardından bitirildi. 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu