Güncel

Milletvekillerine Çağrı: “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘hayır’ deyin!”

H. Merkezi: İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu milletvekillerine dokunulmazlıkların kaldırılmasına “hayır” deme çağrısında bulundu.

AKP tarafından hazırlanan HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan yasa teklifinin Meclis Anayasa Komisyonu’nda kabul edilmesinin ardından Genel Kurul’a gelmesi beklenirken İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu yaptığı açıklamada “Dokunulmazlıkların kaldırılması, Meclis’in ve milletvekillerinin faaliyeti üzerine bir Demokles Kılıcı’nın asılması demektir” dedi.

Hükümetin açıkça çifte standart uyguladığı belirtilen açıklamada, “Daha önce 17/25 Aralık kapsamında yüz kızartıcı suç işlediklerine dair bir dizi belgenin dolaştığı AKP’li bakanların dokunulmazlık zırhının kaldırılması için gösterilmeyen bu hassasiyetin, bir dizi muhalif vekil için gösterilmesinin samimiyetle ilgisi tartışma götürür”  ifadeleri kullanıldı. Koordinasyon milletvekillerine seslenerek, “Sizlerden şimdi, topluma karşı işlendiği varsayılan “suç”a karşı tutum almanızı söyleyen vicdanınızın sesini dinleyerek bu teklife evet oyu vermeniz isteniyor ve sözde bir erdem sınavından geçmeniz bekleniyor. Ama sadece bu kadar değil, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet oyu vermediğiniz takdirde, Hükümetin kara listesinde yer alan birtakım örgüt, kaynak veya cemaatlerle ilişki içinde olduğunuzu teyit etmiş olacağınız el altından propaganda ediliyor” dedi.

Teklifin esas olarak HDP milletvekillerini hedeflediğini ve onları zan altında bıraktığını ifade eden Koordinasyon, bunun Kürt halkının seçilmiş vekillerinin Meclis dışına sürülmesi anlamına geleceğini kaydetti. Açıklama şu şekilde devam ediyor: “Kürt sorununun şiddet yöntemiyle çözülebileceğine ilişkin siyasi inanç yeniden hortlamış bulunuyor ve bu zihniyetin 90’lı yıllardan kopyaladığı yöntemler yeniden denenmeye çalışılıyor. O yıllarda DEPli milletvekilleri de Meclis’ten yaka paça atılmışlar her biri uzun süre hapis yatmıştı. HDPli vekillerin yargı önüne çıkarılmasına, Meclis’ten atılmasına hatta tutuklanmasına sebep olabilecek yasa değişikliği Kürt sorunun Meclis çatısı altındaki müzakere süreçlerinde çözüm şansını sıfırlamakta ve yaşanan acıların daha yıllarca yaşanabileceği bir yolu açmaktadır. Vekilleri üzerinden siyasi müzakere alanının dışına çıkarılan Kürt sorununun çözüm olanağı zayıflayacağı gibi, barış imkanlarının yeşereceği bir zemin de kalmayacaktır.”  

Dokunulmazlıkla ilgili yasa değişikliği teklifinin sadece HDP’li vekillerin Meclis dışına çıkarılmasından ibaret bir tehlike içermediğine dikkat çekilen açıklamada “Hazırlanan dosyalarda ana muhalefet partisi milletvekillerinin de bulunması ‘suç’a karşı bir hakkaniyet gösteriminden ziyade ‘yeni bir rejim’ inşa etme kaygılarını hiç gizlemeyen AKP kadrolarının TBMM üzerinde sürekli bir Demokles Kılıcı sallayarak onu nasıl işlevsiz hale getirmek istediklerine de işaret ediyor” denildi.

Koordinasyon yeni rejimde serbest tartışma ortamına, kuvvetler ayrılığına, yasama sürecindeki serbest tartışma ortamına yer olmadığını belirterek, “Birçok vekil ‘kürsü dokunulmazlığı’ kalmak suretiyle bu değişikliğin yapılması gerektiğine inanabilir. Ne var ki, yargı kurumlarının önüne giden dosyaların büyük bir çoğunluğunun kılıfına uydurulmuş ‘hakaret’ davaları olduğu, sosyal medya paylaşımlarından insanların ceza alabildiği, 2000 akademisyenin imzaladıkları bir bildiri yüzünden soruşturmaya maruz kaldığı, çok sayıda gazetecinin tutuklu olduğu koşullarda kürsü dokunulmazlığını güvence altına alabilecek mercilerin akamete uğratıldığı hatırlanmalıdır. Dokunulmazlık adli suçlar için değil siyaseti suç haline getirmek için kaldırılmak isteniyor. Bir zamanlar Almanya’da Naziler iktidara gelir gelmez bütün muhalefeti sırayla saf dışı bırakırken hala Anayasal normlara bağlı kalabileceğini düşünen ve gelişmelerin sonuçlarını tahlil etmekte geciken sosyal demokrat parti Hitler’in hedefi olmaktan kurtulamamıştı. Yaşanmış deneyimlerin, çok da uzak olmayan tarihin üzerinden bir kez daha geçmemiz gereken günlerdeyiz” dedi.

Başkanlık sistemini kurmak ve tek başına hazırladığı Anayasa’yı yürürlüğe sokabileceği mekanizmaları inşa etmek için Hükümetin hiçbir boşluk bırakmadan çaba harcadığına dikkat çekilen açıklamada, “Dokunulmazlık sorunu sadece ve basitçe bir ‘dokunulmazlık sorunu’ değildir. Bugün demokrasinin bütün unsurlarının ve kurumlarının ortak akıbetini göz önünde bulundurmadan, Türkiye’ye çizilen 2023 vizyonu tablosunun bütünü tahayyül edilmeden dokunulmazlık, tekil bir konu olarak önemsizleştirilemez” ifadelerine yer verildi.

Dokunulmazlığın kaldırılması Erdoğan’ın başkanlık sistemi için bir yol temizliğidir aynı zamanda. Buna evet oyu verecek olan bir Meclis üyesi herhangi bir yasa değişikliğine oy vermeyecek. Ayaklarımızın altından ağır ağır çekilen demokrasi zemininin yerinde yeller estiği günlere ulaşmayı kolaylaştırmış olmanın ağır sorumluluğu ile yüz yüze gelecek” denilen açıklamada bunun siyasi bir intihar olduğu ifade edildi.

Açıklamada son olarak milletvekillerine şu şekilde seslenildi: “Eliniz, dokunulmazlıkların kaldırılmasına oy vermek için kalkmasın.  ‘Önce Yahudileri, sonra komünistleri, daha sonra sosyal demokratları götürdüler ses çıkarmadım. Sıra bana geldiğinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı’ diyen rahip önemli ve acıklı bir insanlık durumunu resmetmişti. Bu göz göre göre gelen darbeye dur demek elinizde. Evet demeyin. Bu suça ortak olmayın…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu