Dünya

Miting çağrısı: “Ne darbe, ne diktatörlük!”

H. Merkezi: Almanya’da devrimci, demokrat ve yurtsever kurumlar “Ne darbe, ne diktatörlük” şiarıyla bir araya gelecekler; Duisburg’ta darbelere ve OHAL’e karşı miting düzenlenecek.

AABF, ADHF, AGİF, ATİF-NRW, DSSQ, HAZİRAN, MLPD DU-NIEDERRHEIN, NAV-DEM NRW ve Yaşanacak Dünya’nın çağrısı ve Freıes Forum Duisburg’un desteğiyle yapılacak miting 27 Ağustos günü, saat 14.00’da Duisburg HBF’de gerçekleştirilecek.

Çağrıcı kurumların açıklaması şu şekilde:

“Gerici cephelerin kavgasının bedeli halklara ödetilmeye çalışılıyor”

15 Temmuz askeri darbe girişimi ile birlikte Türkiye ve Kürdistan coğrafyası yeni bir askeri ve siyasi baskı evresi ile karşı karşıya kaldı. Bu askeri darbe süreci, yıllardır Erdoğan ve AKP önderliğinde yürütülen saray darbesi ile başını Gülen cemaatinin çektiği iki gerici klik arasındaki iktidar kavgasının arenasına dönüşmüştür. Din perdesi altında yıllarca palazlanan bu gerici cephelerin kavgasının bedeli halklarımıza ödetilmeye çalışılmaktadır.

Bu faşist darbe girişiminin ardından ise, Erdoğan, AKP ve diğer burjuva partiler en sıkı demokrasi savunuculuğuna soyunmaktadırlar. Oysa ki, bu darbe ne kadar gerici ve özgürlük düşmanı ise; Türk devletini yıllardır işçi ve emekçilere, Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, kadınlara, gazetecilere, toplumsal muhalefete, kısacası emekten ve özgürlükten yana olan her kesime karşı kanlı saldırılarına devam etmesi ile o derece düşmancadır.

“Askeri darbenin panzehiri OHAL ve baskı yasaları değildir”

AKP’nin uygulamaya soktuğu “OHAL” yasaları yeni bir darbeden değil, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren halk güçlerinden duyulan korkudur. Bu sebepledir ki; işçi ve emekçilere her türlü eylem ve grev yasaklanmış, Özgür Gündem başta olmak üzere gazetelere karşı cadı avı başlatılmış, demokrasi ve özgürlük için faaliyet yürüten kurumlarımızın baskı altına alınması, devrimcilerin evleri basılmış, Alevi mahalleleri tehdit altına alınmış, Kürtlere yönelik topyekûn imha ve inkar devam ettirilmiş, politik tutsaklara ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit koşulları ağırlaştırılmış ve daha sayamayacağımız bir çok şey karşımıza çıkmıştır.

Bugün mağdur edebiyatı yapan AKP yıllardır bu cemaatleri büyütüp besleyendir. Birçok kerede bunu vurgulamışlardır. Bu koşulda Gülen cemaatine destek sunan, sempati duyan herkes tutuklanırken, AKP ve Erdoğan’ın ‘Bizi Allah affetsin’ demesi akıllara ziyandır.

Bizler, çıkar ilişkileri ile, yağma ve talan ile dolu bu iki cepheden birini seçmek, ya da destekçisi olmak zorunda değiliz. OHAL’e ve faşizme boyun eğmeden, saray diktatörlüğüne karşı demokratik direnişi büyütmeliyiz. Askeri darbenin panzehiri OHAL ve baskı yasaları değildir. Her türden darbeye ve dikta heveslerine karşı ilerici, demokrat, anti emperyalist ve yurtsever güçler olarak düzenleyeceğimiz yürüyüşe tüm halkımızı davet ediyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu