H. Merkezi: Özellikle Gezi sürecinden bu yana Türkiye halkının TC ile olan çelişkisinde taraf olduğunu hızla göstermeye başlamıştı ‘sanat’ camiası. Uzun süredir ‘orta’da diye tanınan kişiler bile bu saflaşmada yerini almaya başlamıştı. Bir kısmı Gezi Parkı’nda konaklamıştı, diğer kısmı ise Erdoğan’ın kurduğu sofralarda almıştı soluğu.
Yavuz Bingöl ise, üretiminin ilk dönemlerinde kendini var ettiği halk saflarını, ‘şöhreti’ yakaladığında terk etmeye başlamıştı. Yaşam biçimini de bu paralellikte değiştiren Bingöl’ü uzun uzadıya tartışmayacağız, ancak iktidar ile olan yakınlığını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın ailesini yuhalatmasına verdiği destekle tekrar kanıtlamış oldu.
Yavuz Bingöl, “Erdoğan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalattı çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti” şeklinde yaptığı açıklamanın ardından “Sözlerim çarpıtıldı” dese de toparlayamayacağı biçimde aşikâr etmiş oldu zihniyetini. Hoş, gün boyu kendisine gelen tepkiler olmasa, bu manevrayı da yapar mıydı, toparlamaya çalışır mıydı sözlerini, hiç sanmıyoruz.
Yavuz Bingöl’ün, Elvan ailesini tekrar hedef gösteren ve yuhalatılmasını doğru bulduğunu ifade eden sözlerinin üzerine “Ne arsızlık yaptın da bastırmaya çalışıyorsun? Biz ne yuhalayanın, ne de yuhalatanın annesini tanımayız. Ama senin annesi iyi tanıyoruz, seviyoruz. Ona gelen kötü bir sözün önüne kendimizi siper ederiz. Sen yine de o onurlu ve şerefli annene biri küfür ederse, ilk konserinde beni yuhalat” şeklinde cevap verdi.
Ayrıca Bingöl’ün kardeşi Oğuz Bingöl ise, sosyal medyadan; annesinin Alzehimer olduğuna, olan bitenin farkında olmayışına sevindiğini söyleyerek, Yavuz Bingöl’e tepki gösterdi.
