Güncel

(İzlenim) Edirne ve Tekirdağ hapishanelerinde hak ihlalleri

Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu olarak son dönemde yapılan sürgünleri ve yaşanan hak ihlallerini yerinde incelemek üzere Edirne ve Tekirdağ hapishanelerinde incelemelerde bulunduk.

Daha çok Mardin ve Diyarbakır hapishanelerinden sürgünle gelen tutsaklarla yapılan görüşmede hapishanelerde hak ihlallerinin ve işkence tacizin had safhaya vardığını gördük. Dışarıdan bakıldığında bahçesinde güller açan her tarafı yemyeşil olan adeta cenneti andıran bir yerin siyasi tutsaklar için nasıl bir işkence merkezine dönüştüğünü yerinde tespit ettik.

 

“Utandırmadan” yapılan çıplak aramalar

Diyarbakır’dan Edirne F Tipi Hapishane’ye sürülen tutsakların uçakta kelepçeleri çıkarılmamış, hapishane girişinde tutsaklar 4 saate yakın ringde bekletilmişler, adeta nefessiz bir ortamda ölüme terk edilmişler. Gerisi Adalet Bakanlığı’nın “utandırmadan yapıyoruz” dediği çıplak arama.

Tutsaklar bu uygulamayı protesto ettiklerinde darp edilmiş ve tüm bunlar doktor eşliğinde yapılmıştır. Tutsakların çoğunda morarmalar oluşmuş, bazılarının elbiseleri paramparça edilmiştir. Eşyaların çoğu kaybedilmiş birçoğu verilmemiştir. Renkli kalemlerin, renkli kâğıtların, semaverlerin, cımbızların tamamı ve mektupların büyük bir bölümü idarece alıkonulmuştur.

Sürgünün üzerinden 1 ay geçmesine rağmen tutsaklar ortak olana çıkarılmayarak sohbet hakkı ellerinden alınmıştır. Ayrıca odaların birçoğu güneş görmediğinden rutubetli ve buna rağmen bir de kaloriferler yakılmayarak tutsaklar hastalığa terk edilmişlerdir. Odaların çoğunda camlardan içeri su girmekte ama bu tamir edilmemektedir.

Ayrıca iki siyasi koğuş arasına adliler konulmakta, böylece tutsaklar birbirinden koparılmaya çalışılmaktadır. İdareye koşulların düzeltilmesi için yazılan dilekçelere cevap verilmeyerek âdete tutsaklar muhatap alınmamak isteniyor. Bunun üzerine bu hak ihlallerinin sona ermesi için açlık grevi başlamış, idarenin talepleri dikkate alacağını söylemesi üzerine 4 gün süren açlık grevi sonlanmıştır.

 

Tutsakların direniş ve irade kararlılığı

Tekirdağ Hapishanelerinde de durum pek farklı değil. Burada da rutin bir arama denilerek çıplak arama özel de 3-4 tutsağa yapılmak istenmiş bu tutsaklar yerlerde sürüklenmiş 6-7 gardiyan eşliğinde soyulmuşlardır. Özellikle Abdülkadir Bozkurt saldırıya uğramış kafası yerlere vurulmuş, tekmelenmiştir. Burada da sohbet hakkı tanınmamakta kamerayla odaların içi 24 saat gözetilmektedir. Hastane sevkleri bazen hiç yapılmamakta bazen çok geç yapılmaktadır. Aramalarda odalar darmadağın edilmekte tutsaklara da taciz düzeyine varacak arama dayatılmaktadır.

Sıcak su haftalık ve çok az verilmekte bundan kaynaklı tutsaklar soğuk su ile banyo yapmak zorunda kalıyorlar. Normal de sabah 6-7 gibi açılması gereken havalandırma kapıları saat 9 da açılarak tutsakların spor yapması engellenmek isteniyor.  Bir diğer sorun ise ailelerin görüşü sırasında yaşanıyor; ailelerin çoğu çok uzak olduğu için görüşe gelemiyor, gelenler ise arama adı altında taciz ediliyor.

Edirne ve Tekirdağ hapishanelerinde durum bu olmakla beraber aşağı yukarı tüm hapishanelerde durum aynıdır. Değişmeyen tek şey devletin siyasi tutsakları teslim alma çabası, onları izole etme gayretidir. Devlet açısından durum bu olmakla beraber tutsaklar cephesinden de büyük bir direniş ve irade kararlılığı vardır.

Bizlere düşen insan hakları savunucusu olarak bu saldırıları teşhir etmek, bu yönde güçlü bir kamuoyu oluşturarak tutsaklara yönelik saldırıları bertaraf etmektir.

 

Amed’den bir ÖG okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu