Güncel

AÇIKLAMA | “Siyonist İsrail ve Faşist TC Devleti Kaybedecek, Filistin ve Rojava kazanacak!”

Partizan tarafından İsrail devletinin Filistin'e, TC devletinin Rojava'ya dönük saldırılarını protesto eden bir açıklama yapıldı.

Partizan açıklamasında, “7 Ekim günü başlayan ve aralarında devrimci direniş örgütlerinin de bulunduğu çeşitli örgütlerin; “Aksa Tufanı Operasyonu” olarak adlandırdığı saldırıyı gerekçe gösteren Siyonist İsrail devleti Gazze Şeridi’ni yoğun bir bombardıman altında tutmaktadır. Yüzlerce sivil insan katledilmiş durumdadır. İsrail ayrıca bölgeyi su, elektrik, tıbbi yardım gibi en temel insani haklardan da mahrum bırakmaktadır” şeklindeki sözlerle başladı.

Açıklamanın devamında, “Tam bir insanlık ve soykırım suçu işlenmektedir. Siyonist İsrail devletinin işlediği suçların gerekçesi, Filistin ulusal direnişidir. Filistin direnişi son ayağa kalkışıyla Siyonist İsrail’e tarihi bir ders vermiş ve işgalci İsrail güçlerine ağır kayıp verdirmiş, birçok İsrail askerini tutuklamıştır. Bu operasyon ile “anlı şanlı” ve teknolojik üstünlüğüne güvenen İsrail ordusu büyük bir darbe almıştır.

İsrail, Siyonist gericilerin önderliğinde, emperyalist devletler tarafından fiili olarak desteklenerek kurulmuş bir devlettir. Müslüman ve Hristiyan inançları başta olmak üzere çeşitli milliyet ve inançlardan Filistin ulusunun yaşadığı “Kenan ülkesi”nde gerici siyonizmin “vaad edilmiş topraklar” söylemiyle soykırıma uğratılan Yahudi halkının acılarını istismar eden emperyalistlerin ve siyonistlerin, Ortadoğu coğrafyasında var ettiği yapay bir devlettir” denildi.

“Adım adım Filistinlilerin toprakları gasp edilmiştir”

Açıklamada Partizan, “Kurulduğu günden itibaren de başta Filistinliler olmak üzere bölge halklarına yönelik başta terör olmak üzere her türlü yol ve yöntemle saldırmıştır. Bu saldırılarda başta çocuk ve kadınlar olmak üzere yüzbinlerce insan katledilmiş ve yaralanmıştır. Filistinliler binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan göç ettirilmiş ve mülteci durumuna düşürülmüştür. İşgal edilen topraklar ise İsrail siyonizmi tarafından “yerleşimci” denilen kişilere verilmiştir” şeklinde ifadeler Sistemli ve bilinçli bir ilhak politikası uygulanarak, adım adım Filistinlilerin toprakları gasp edilmiştir.

1948, 1967, 1973 savaşlarında Siyonist İsrail devleti Filistin’in neredeyse toprakların tamamını aşama aşama işgal etmiştir. Gelinen aşamada, Filistinliler, Batı Şeria denilen bölgede ve Gazze’de abluka altında yaşamak zorunda bırakılmıştır. Gazze Şeridi denilen bölgede bütün temel insani ihtiyaçlardan yoksun bırakılmış, İsrail Siyonizminin ablukası ve kontrolü altında 2.2 milyon insan yaşamaya mecbur edilmiştir. Batı Şeria’da ise sürekli bir şekilde “yerleşim” adı altında Filistin toprakları gasp edilmeye devam edilmektedir. Milyonlarca Filistinli de diasporada mülteci kamplarında yaşam savaşı veriyor” denildi.

Açıklamanın devamında “Bu tablo altında Filistin ulusal mücadelesi, emperyalizmin desteklediği İsrail Siyonizmine karşı, ulusal bir kurtuluş mücadelesi vermektedir. Her ulusal direnişte olduğu gibi Filistin ulusal mücadelesi içinde de farklılıklar vardır. Filistin direnişi içinde yer alan başta Hamas olmak üzere diğer İslamcı örgütlerin sivillere yönelik eylemleri kabul edilemez olmakla birlikte, bu gerici ideolojiler ve eylemleri, Filistin ulusal direnişinin haklılık ve meşruluğunu ortadan kaldırmaz.

Ezilen ulusun ulusal kurtuluş mücadelesi içinde ortaya çıkan bu türden pratikler eleştirilmeli ve mahkum edilmelidir. Ancak bu durum ezen ulusun hangi gerekçeyle olursa olsun işgalciliğini, katliamını haklı çıkarmaz, çıkarmamalıdır. Filistin ulusal mücadelesi haklıdır ve meşrudur. Bu haklılık ve meşruluğa gölge düşürecek her türden pratik, mahkum edilmeli ve sorunun esas nedeni ve yaratıcısının Siyonist İsrail rejimi olduğu görülmelidir. Yaşananların nedeni siyonizmdir. Filistin ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı’na saygı duyulmalı, Filistin ulusunun kendi devletini kurma hakkı başta olmak üzere “Geri Dönüş” koşulları yaratılmalıdır” şeklinde devam etti sözlerine.

“Rojava Devrimini Her Yerde Savunmaya Devam Edeceğiz”

Açıklama,

“Öte yandan TC devleti de Rojava’ya yönelik sürdürdüğü saldırılarını yeni bir aşamaya taşımış durumdadır. TC devleti, Afrin ve Serekaniye gibi bölgeleri doğrudan işgal etmesinin yanında, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin denetiminde olan topraklara yönelik başta su olmak üzere en temel insani ihtiyaçlara karşı ambargo uygulamakta ve gün aşırı katliamlar düzenlemekteydi.

Faşist TC devleti son olarak 1 Ekim’deki Ankara eylemini gerekçe göstererek, bizzat Dışişleri Bakanı’nın açıklamasıyla bölgede yaşayan halka yönelik soykırım saldırıları başlattı. Faşist TC devleti, 5 Ekim 2023 tarihinden bu yana, özellikle sağlık, enerji ve yerleşim yerlerini hedef alarak saldırılar düzenlemektedir. Bölgede bulunan, gerici-faşist çete oluşumlarını da yedekleyerek Rojava Devrimi’nin kazanımları geriletilmek istenmektedir.

Tüm dünyanın gözü önünde Siyonist İsrail devletinin Filistin’i, faşist TC devletinin Rojava’yı bombalamasına, halkı katletmesine seyirci kalınamaz.

Filistin ulusunun, Siyonist İsrail’in işgalci ve ilhakçı politikalarına karşı onurlu mücadelesi haklıdır, meşrudur; bu bir ulusal kurtuluş mücadelesidir. İçinde devrimci direniş örgütlerinin de yer aldığı mücadelenin yanındayız!

Başta Kürt ulusu olmak üzere, Rojava’da yaşayan her ulus, milliyet ve inançtan halkın mücadelesi haklıdır ve meşrudur. Bölgede yaşayan halk, Rojava Devrimi’yle kendi kaderini tayin etmiş ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi adı altında varlığını sürdürmektedir. Başta TC olmak üzere bölge gerici devletlerinin ve emperyalistlerin, Rojava Devrimi’yle elde edilen kazanımları geriletme ve kendine tabi kılma, biat ettirme saldırılarına karşı her alanda Rojava Devrimi’ni savunalım!

Nehirden Denize Özgür Filistin Kazanacak!

Rojava Devrimini Her Yerde Savunmaya Devam Edeceğiz.

Karolsun Siyonizm, Yaşasın Filistin Halkının Direnişi!

Kahrolsun TC Faşizmi, Yaşasın Rojava Devrimi!sözleriyle sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu