GüncelManşet

(Video) Mısır ordusu darbeye hazırlanıyor

H. Merkezi: Mısır’da ordunun Mursi’ye verdiği muhtıranın süresinin dolmasına kısa bir süre kala, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin “canımı vermeye hazırım” çıkışına ordudan da benzer bir yanıt geldi.

Mısır Ordusu, 30 Haziran günü yapılan büyük eylemlerden sonra ülkeyi “her tür terörist, radikal ve ahmağa karşı” savunacaklarını duyurmuştu. Mursi dün akşam (2 Temmuz) televizyonlarda yayımlanan açıklamasında ülkenin meşru lideri olduğunu savundu, istifa taleplerini kabul ederek “şiddete ve zorbalığa” boyun eğmeyeceğini açıkladı.

Mursi, anayasal meşruiyeti savunmak için canını vereceğini söylerken, kendisine karşı yapılan protestolardan yolsuzluğu ve Hüsnü Mübarek rejiminin kalıntılarını sorumlu tuttu. Ordu’nun krizin “çözümü” için Mursi’ye verdiği süre bugün 17.30’da dolacak.

 

“Mısır’ı savunmak için kan dökmeye hazırız!”

Cumhurbaşkanı, Salı günü Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdülfettah el Sisi ile hafta sonundan bu yana ikinci görüşmesini yaptı.

Mısır Ordusu’nun ‘Son saatler’ başlıklı açıklamasında ise, “Allah’a yemin ederiz ki, Mısır’ı ve halkını korumak için, onları her tür terörist, radikal ve ahmağa karşı savunmak için kanımızı dökmeye hazırız denildi.

Öte yandan sürenin dolmasına saatler kala, hem halk muhalefeti, hem de Mursi yanlılarının eylemleri sürüyor.

 

Müslüman Kardeşler Mursi için sokakta

Mursi’nin gitmesini isteyen Mısır halkı, ülkenin hemen tüm şehirlerinde eylemlere gece gündüz devam ederken Müslüman Kardeşler taraftarları da halk muhalefetinin tepkisine karşı Mursi’ye sahip çıkıyor.

Müslüman Kardeşler hareketinin kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi ve müttefiki durumundaki bazı İslamcı grupların taraftarları da Nasır semtinde eylem yapıyor. Partiden yapılan açıklamada Mısırlılara, “demokrasiyi ve hürriyeti koruma” çağrısı yapıldı.

Partinin üst düzey isimlerinden Muhammed el Biltaci de Facebook’ta, “darbeyi önlemenin şehit olmayı gerektirebileceğini” yazdı.

Müslüman Kardeşler destekçisi Muhammed Abdel Kuddüs de El Hürriye val Adale gazetesinde, sokaktakileri “meşru hükümeti devirmek isteyenler olarak suçladı. Kuddüs, “barışçıl olduğu iddia edilse de birçok kentteki gösterilere şiddetin hâkim olduğunu” belirtip “Şiddet olaylarının arkasında eski rejimin destekçileri ve muhalif Ulusal Kurtuluş Cephesi, Temerrüt (İsyan) hareketi ve komünistler ile Nasırcılardan oluşan aşırı laikler vardıryorumunu yapıyor.

Müslüman Kardeşler üyesi üst düzey siyasetçilerden İssam El Eriyan ise sokağa çıkan halkı,“darbe girişimi” yapmakla suçluyor.

 

Halk sokakta!

Önceki gün (1 Temmuz) ülke çapında milyonlarca insan, Mursi’nin istifası talebiyle eylem yapmış ve dün de başkent Kahire’de Müslüman Kardeşler hareketinin genel merkezine saldırılmıştı.

Kahire Üniversitesi önünde Müslüman Kardeşler taraftarlarının halk muhalefetine yönelik saldırısıyla çatışmalar yaşandı. Sağlık Bakanlığı, çatışmalarda en az 16 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 kişinin yaralandığını duyurdu.

Başkent Kahire’nin dört bir tarafı eylemlere sahne oluyor. Tahrir’de toplanan halk, Mursi görevi bırakana kadar eve dönmeyecekleri duyurdu: “Bizim meşruiyetimiz Tahrir Meydanı’nda başladı. İlk şehidi verdiğimizde, intikam tehdidi savurmadan sessizliğimizi koruduk. Haklarımızın korunması için bir yol bulacağız.

Mısır’da meydanları dolduran muhalefet hareketinin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye görevi bırakması için tanıdığı süreyse dolmuş durumda. Muhalif ‘Temerrüd’ hareketi, Mursi ‘ye Türkiye saatiyle 18.00’e kadar süre tanımış, aksi takdirde sivil itaatsizlik kampanyası başlatacaklarını duyurmuştu.

Başlıca muhalefet koalisyonu Ulusal Kurtuluş Cephesi ise, “olası bir askeri darbeye destek vermediğini” duyurdu. Grup yayımladığı yazılı açıklamada, “Ordunun siyasete girmesini istemiyoruz, açıklamasına güveniyoruz” dedi. ‘Temerrüd’ sözcüsü Muhammet Bedr, ordunun “halkın yanında” yer almasının, erken Cumhurbaşkanlığı seçimini getireceğini söyledi.

 

Kabinede istifalar

Öte yandan Mursi’nin kabinesinden 6 bakan istifa etti. İstifasını verenler arasında Dışişleri Bakanı Kâmil Amr da var. Cumhurbaşkanlığı ve hükümet sözcüleri de istifa etti. BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, Mursi’ye yaptığı çağrıda, “ciddi bir ulusal diyalog” başlatılmasını, “demokratik işleyişi” zedeleyecek hiçbir harekete bulunulmaması gerektiğini kaydetti. Mısır’ın en üst düzey temyiz mahkemesi de, Mursi tarafından atanan başsavcının görevden alınmasını onayladı.

 

Mursi döneminde yoksulluk arttı

Mursi’nin kısa dönem iktidarı boyunca, enflasyon, işsizlik, kamu borcu ve yoksulluk arttı. Yakıt sıkıntısı ve elektrik kesintileri sürekli hale geldi.

Economist dergisinin verilerine göre, ocak ayından bu yana, Mısır’ın para birimi yüzde 10 değer kaybetti, işsizlik yaklaşık yüzde 20 seviyesine çıktı. Menkul kıymetler borsası, yüzde 10 değer kaybetti. Mısır’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) yüzde 12’sini oluşturan turizm gelirleri ve dış yatırım azaldı, döviz rezervleri de küçüldü. Gıda fiyatlarının da tırmandığı Mısır’da, 83 milyonluk nüfusun dörtte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

IMF, 4.8 milyar dolar kredi sağlayacağı sözünü verirken, birçok yabancı banka ve yatırımcı da IMF ile anlaşmaya sonrası yatırım yapmaya açık olduklarını duyurdu. Fakat önce, hükümetin IMF’nin koşul olarak öne sürdüğü temel reformları yerine getirmesi bekleniyor.

 

Uzman Yorumları…

Mısır’da sokağa çıkan farklı görüşlere sahip kitlenin ortak talebi Mursi’nin gitmesi.

Londra merkezli El Kudüs El Arabi gazetesi editörü Abdül Bari Atvan, liberaller, milliyetçiler, solcular ve Hüsnü Mübarek dönemini destekleyenlerin oluşturduğu bu grupta farklı ideoloji ve siyasi akımların bir araya gelmesini “ölümcül bir karışım” olarak tanımlıyor. Atvan’a göre, ortak noktaları Mursi iktidarı karşıtlığı olan bu gruplar, Mursi’nin devrilmesi durumunda birbirleriyle çatışmaya girebilir.

Mısır’ın El Şuruk gazetesi yazarı İmad el Din Hüseyin ise, Mursi’ye hitaben “Hakimlerin, gazetecilerin, entellektüellerin, diplomatların, polisin ve muhaliflerin çoğu sana karşı… Sen ise yalnız çalışma konusunda ısrar ediyorsun” diyor.

BBC Orta Doğu Editörü Jeremy Bowen da, “Muhalefet, geniş ve gayrı resmi bir koalisyondan oluşuyor. Bu koalisyonun içinde eski Mübarek rejiminin destekçileri de, bir zamanlar hayatlarını tehlikeye atarak Mübarek’i devirmeye çalışanlar da yer alıyor” yorumunu yapıyor.

Mısır Ordusu, ordu perde arkasında oynadığı kritik rolden hiç vazgeçmedi. Bu role, ellerinde tuttukları dev ekonomik güç de dahil. Mısır hangi yöne giderse gitsin, ordu hiçbir zaman gücünün azaltılmasını istemeyecektir.

 

Obama kaygılı!

Mısır’da gelişen halk hareketi ABD’yi de telaşlandırmış görünüyor. Müslüman Kardeşlerle bir mutabakat kuran ABD, Mısır’da Mursi’yle yola devam etme kararı almıştı. Ancak ABD yönetimi orduyla da sıkı bir ilişki kurmuştu. Mısır’da birden çok seçenek üzerinden çok olasılıklı bir politikayı yaşama geçiren ABD, ordu üzerinden Mısır siyasi hayatına müdahale ediyor.

Öte yandan Afrika gezisini sürdüren ABD Başkanı Barack Obama da Mursi’ye eylemcilerin kaygılarına kayıtsız kalmaması çağrısında bulundu. Obama “Mısır’da olanlardan hepimiz kaygılıyız. Herkesin sesinin duyulduğunu hissettiği, hükümetin gerçekten taleplere karşılık verdiği koşulların yaratılması için yapılması gereken işler var” dedi.

 

Kaynak: BBC Türkçe, Euronews

{youtube}http://www.youtube.com/watch?v=3mfzUN8T9hM{/youtube}

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu