Mevcut siyasal iktidar, istemediğimiz kadar mücadele ve örgütlenme olanağı ve siyasal teşhir malzemesi sunmaktadır. Sömürünün tavan yaptığı bir süreç yaşanmaktadır. Devrim olanağının yeterince olgunlaştığı gerçeklik, önümüzde durmaktadır. Devrimin, örgütlenmenin, eylemin koşulları dünden daha fazla olgunlaşmıştır.
Ülkenin her tarafı tutuşmaya hazırdır ve bir kıvılcımı beklemektedir. Çoban ateşlerinin yakılarak ezilenlere, emekçilere umudun büyütülme ve yaşatılma görevi bizleri beklemektedir. İşçilerin parçalı-dağınık direniş ve eylemlikleri dünden daha fazla çoğalmakta ve yayılmaktadır. Geçinemeyen, barınamayan, açlık sınırında yaşayanların emekçilerin öfke dolu tepkileri artmaktadır.
Proleter devrimci bir akla, usta örgütçü ellere, sarsılmayan direngen iradeye, demokratik halk devrimi bilincine, kitleler içinde kitlelerle birlikte çalışmayı esas alan öğrenirken öğreten, yaparken yaptıran, yürürken yürüten, direnirken direnmeyi, mücadele ederken mücadele etmeyi, bedel öderken bedel ödenmesi gerektiğini öğreten, söylediğini yapan, yaptıklarını savunan, kitlelerce sevilen sayılan, sözü önerisi kabul gören bir öncülük çizgisini uygulayanlar ancak uyuyan devi harekete geçirebilir. Ücret artışı, sendikal hak talepleri içinde mücadeleyi sıkıştırıp daraltmayan ancak bu talepler için de mücadele etmekten geri durmayan bir mücadele çizgisi uygulayarak, kararlı ve ısrarlı olanlar başarı elde edebilir ve kitleyi kazanabilir.
Kitleleri örgütlemek bir sanattır. İnceliktir. Bilgeliktir. Ciddi bir yoğunlaşma ve kafa yorma, gerçekçi bir analiz, sonuç alıcı, displinli ve planlı bir çalışma ve alt edilemez bir iradeyle hedefe kilitlenmektir. Amacına yüksek bağlılık gösteren, tutkuyla çalışanlar zorlukları alt edebilir. Engelleri aşabilir. Amaç demokratik hak devrimi ise bu amacı gerçekleştirmek için kitlelerin örgütlenmesi vazgeçilmez tayin edici yerde durmaktadır. Her adımda her pratik ve mücadelede kitleselleşen gelişen çoğalan bir ivme izlenerek faşizmin zulüm sütunları parçalanır.
Bulunduğu alanda, faaliyet yürüttüğü bölgede, çalışma yürüttüğü görevde devrimci temelde öncülük yapamayan, bu çaba içine girmeyen, böyle bir sorunu dert etmeyen geniş kitlelere öncülük yapamaz. Faaliyet yürüttüğü bölgede kiteleri kazanamayan daha geniş kitleleri kazanamaz. Parçada, alanda başarılı olamayan bütünde başarılı olamaz. Eğer bugün “her alanda kitleler öncüsünü arıyor” tespitini yapıyorsak her militana, her öncüye, her faaliyetçiye büyük görev ve sorumluluklar düşüyor demektir. Tespit önemlidir ancak süreci görevleri alanı kitleleri devrimcileştirmek, örgütleyip eyleme geçirmek daha da önemlidir. Bugün bütünde başarılı olamıyorsak, kitleselleşemiyorsak demek ki parçada başarılı olamıyor ve kitleselleşemiyoruz. Bundandır ki, her militanın, her öncünün her kadronun önünde büyük sorumluluklar ciddi pratik görevler durmaktadır. Başarmak, kazanmak, çoğalmak, kitleselleşmek görevi durmaktadır.
Değerlendirme yapıp tespitlerde bulunmak, bu tespitler doğrultusunda harekete geçmek önemlidir. İçinde bulunduğu ortamı, faaliyet yürüttüğü çalışma alanında büyüyüp kitleselleşemiyorsa, değerlendirme ve tespitlerinin bir kıymeti harbiyesi yoktur. Proleter devrimcileri küçük burjuva devrimcilerinden, aydınlarından ayıran en temel kriter sadece yorumlamak değil değiştirmektir, devrimcileştirmektir. Devrimcileştirildiği oranda düşünce yaşam çalışmalar daha fazla gerçeğe yakınlaşarak devrimcileşir. Düşüncede nitelikli düzeyde devrimcileşen, pratikte nitelikli sonuçlar elde eder. Keza pratikte başarı düşüncenin daha fazla devrimcileşmesinin yolunu açar.
Bu zorlu ve onurlu görevleri yerine getirmek için üç temel ilkeyi hakkıyla yerine getirmek gerekir.
Birincisi; Teori ile pratiği birleştirmek
İkincisi; Kitlelerle devrimci bağlar kurup örgütlemek
Üçüncüsü; Özeleştiri yapmak.
Teorimizle pratiği birleştirmek, herhangi bir teori ve herhangi bir ideolojiyi değil proletaryanın devrimci teorisi olan MLM dünya görüşünü ülkenin somut şartlarıyla birleştirmektir. Aklımıza gelen, dışımızda esen rüzgara, keyfimize, isteğimize göre ya da o an çıkarlarımıza uygun olan herhangi bir fikri, isteği değil. Pratikte doğruluğu ve uygulanabilirliği sayısız kez ispatlanmış sosyalizm bilimiyle, devrim ve örgüt bilimiyle pratiği sımsıkı birleştireceğiz.
Ne anarşizmi ne reformizmi ne oportünizmi ne kendiliğindenciliği ne dogmatizmi ne sekterizmi ne bürokratizmi ne kariyerizmi kısaca gerçeklikten kopuk ve bilimden uzak, zamanı doğru okumayan, anın ruhunu dikkate almayan bir fikir ve anlayış uygulanarak pratikten beklenen sonuçlar elde edilemez. Ancak felsefi olarak materyalist diyaletikten beslenen demokratik halk devrimini ve sosyalizmi esas alan tarihin yapıcılarını örgütlemeyi hedefleyen bir parti önderliğinde MLM bilimi somut şartlara uygulanabilir. (Devam edecek)
