GüncelMakaleler

OCAK AYI | UNUTAMADIKLARIMIZ

Anlama ve çözüm gücünü kendinde arayıp yanıtını kendinde bulanlar özgürlüğün militanı, demokratik halk devriminin savaşçısı olabilir.

Her unutamadığımız, buz kesen Ocağı delen kardelen gibidir. Olmazı olur, yapılamayanı yapılır, başarılamayanı başarılır kılandır geleceğimizin özgür insanları.

Bizler hep onları örnek alacağız. Onların açtığı yolda, çizdikleri güzergahta yol alacağız. Cesaret ve onuru esas alarak karanlığın ve cehaletin üstüne yürüyeceğiz. Özgürlük işçilerin, ezilen ulus ve inançların, kadınların, LGBTİ+ların ellerinde büyüyüp güçleninceye kadar kavga asla bitmeyecek.

Yaşamın merkezinde, bilincimizin orta yerinde devrimci kavga hep var olacak. Bir yandan burjuva-feodal sisteme, anlayış ve kurumlarına karşı savaşırken diğer yandan içimizdeki geri-yetmez yanlarımıza karşı savaşıyoruz. Şehitlerimiz bu ikili kavganın temsilci ve öncüleri olmuştur.

Düşman ne kadar güçlü, elindeki imkan ve olanaklar ne kadar etkili ve imha edici olursa olsun; halkların inanç ve ideallerinden daha güçlü, özgürlük ideallerinden daha değerli olamazlar.

Gelecek ve hakikati temsil edemez. Çünkü sermaye kanla yıkanmaktan, artı değerle büyümekten, azami kâr peşinden koşmaktan başka yasa tanımaz. Toplumu zulüm ve cehaletle terbiye etmekten, açlığa ve yokluğa mahkum etmekten başka yol bilmez.  Yasası kan ve sömürü olanın geleceği olamaz.

Yalan ve kandırma üzerine kurulu politik dünyaları asla gerçek olamaz. Hakikati dile bile getiremez.

Sınıf düşmanlarımız işçilerden ve kadınlardan, toprak ve ağaçlarımızdan, dağlar ve nehirlerimizden daha güçlü değildir. Toprak ve dağlar, halklar ve inançlar bizimdir. Bundandır ki, kazanan er ya da geç mutlaka işçiler ve ezilen halklar olacaktır. Kazanan, devrim ve özgürlük olacaktır.

Ocak ayının sınıf bilinçli proleterler için farklı bir anlamı vardır. Devrim ve komünizm şehitlerini andığımız bu ayda, görev ve sorumluluklarımızın ciddiyetine daha fazla farkına varmalı ve daha fazla anlamalıyız. Ağırlığını daha derin hissetmeliyiz. Şehitlerimiz geçmiş değildir. Geçmişte yaşanan, geride kalan, bırakılan değerler değildir.

Geleceğimizin ve ideallerimizin kendisidir onlar. Geleceğimizin nasıl yaratılması ve şekillenmesi gerektiğinin kendisidirler. Şehitlerimize bakarken sadece geçmişe ait bir ana bakıyor olmayız. Geçmiş, amaçtan kopmak ve maneviyattan uzaklaşmak değildir. Yaratılan değerlerin, kazanılan mevzilerin büyütülmesi ve çoğaltılmasıdır.

Ocak ayının son haftası vesilesiyle şehitlerimizi anmak hakikatten uzaklaşıldığı, ideallerden kopulduğu rutin bir hatırlama ve anma da değildir. Şehitler demek, demokratik halk devrimi amacının netleşmesi, mücadele yolunun açıkça belirlenmesidir. Tereddüt ve kaygıların ortadan kalkarak amaçta netleşme sağlamanın zamanıdır. Amaçta netlik, yürünecek yolda sağlam ve güçlü donanımlı olmak demektir.

Şehitlerimizi andığımız bu ayda, devrim sözümüzün yinelenmesi ve güncellenmesi demektir. Amacımızın bir kez daha netleşmesi, kararlılık ve yürüyüşümüzün bir kez daha hedefe kilitlenmesi demektir.

Şehitlerimiz, devrimi anlamanın ve ortaya çıkan sorunları çözmenin öncüleridir. En zor görev olan anlamayı ve çözmeyi başaranlar özgürlük amacını büyütebilir, şehitleri layıkıyla anabilir. Özgürlük amacı büyük olanlar, devrim ve özgürlük davasına en fazla anlamı yükleyenler devrimin ve örgütün sorunlarını çözmede başarılı olur.

Anlama ve çözüm gücünü kendinde arayıp yanıtını kendinde bulanlar özgürlüğün militanı, demokratik halk devriminin savaşçısı olabilir. Bugün bizden beklenen ve istenen budur.

Ne yapacağını, nasıl yapacağını bilen militanlar olmaktır. Gösterişsiz ve gürültüsüz bir yaşamın neferi, iddialı bir kavganın öncüsü olmaktır.

Bunu başarırsak şehitlere en değerli ve anlamlı sözü vermiş olacağız.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu