GüncelManşet

Gülsuyu’ndaki saldırılara dair…

 

Gülsuyu Mahallesi’nde son günlerde artan çete saldırıları sonucunda Engin Çeber Kütüphanesi ve Mahir Hüseyin Ulaş Parkı’nda bulunan kafeterya polis destekli uyuşturucu çeteleri tarafından yakıldı. Devlet destekli uyuşturucu çetelerinin saldırılarına karşılık Gülsuyu Mahallesi’nde iki gün süren sokak eylemlerinde polis terörü yaşandı. Çetelerin saldırılarından sonra mahalleyi ve devrimcileri abluka altına almaya çalışan polis onlarca zırhlı araçlarıyla mahallede korku-kaygı yaratmaya insanların sokaklara çıkmasını önlemeye çalışmıştır.

Kafeleri, parkları kütüphaneleri basarak devrimcilere kurşun sıkan çeteleri yakalamakla görevli olması gereken polislerin devrimcilere gerçek mermi ve bibergazı sıkarak çeteleri koruma altına alması alenen devam ederken polis saldırısının yaşandığı akşam saatlerinde işinden evine giden, sokağa çıkan herkesi zorla gözaltına alarak Esenkent Polis Merkezi’ne götürdü; gözaltına alınan dört kişiden üçü tutuklandı.

En son yine Mahir Hüseyin Ulaş Parkı’nın kundaklanmasıyla güvenlik için parka çadır açılmış, parka sahip çıkanlar ise 10 Ocak Pazar günü gündüz vakti uyuşturucu çeteleri tarafından tekrar saldırıya uğramış; üç kişi daha vücudunun değişik yerlerinden vurulmuştu.

Buna karşılık devrimciler eylem haline geçerken mahalle yine uyuşturucu çeteleriyle işbirliği içinde olan polis tarafından sarıldı. Gece geç saatlere kadar polis ile devrimciler arasında çatışmalar sürdü. Onlarca polis akreplerle mahalle içinde konvoy halinde dolaşarak mahalleyi baskı altına almaya çalıştı.

Saldırıların altında “kentsel dönüşüm” yatıyor!

Gülsuyu mahallesinde uzun zamandır devrimcilere saldırılarıyla gündeme gelen çeteler ile mahalle halkına uygulanan korku, kaygı ve baskıların altında kentsel dönüşüm projelerinin planları yattığı herkes tarafından bilinmekte. Devrimcilerle beraraber 1970’li yıllarda kurulmaya başlayan Gülsuyu Mahallesi, devrimci kültürle şekillenmiş, devrimcilerin demokrasisiyle emekle dayanışma ve birliktelik ile inşa edilmişti.

Anadolu topraklarında yoksulluk ve işsizlik nedeniyle köylerinden göç ederek iş imkanı sağlamak için İstanbul’un yoksul mahallerinin yolunu tutan emekçi  halkımız sadece başını koyacak bir ev olarak kullandığı bu mahalleler (Gülsuyu,1 Mayıs, Gazi) önceleri devletin gözünde fakirlerin oturduğu bir gecekondu mahallesi iken şimdilerde egemenlerin ağzını sulandıran ranta açık yerler haline gelmiştir.

Ancak buraları almak devlet için kolay değildir. Devrimcilerin yoğun olarak yaşadığı haksızlığa ve yoksulluğa karşı çıkılan ve devamlı hak arayan bu mahalllerde devrimciler devletin korkusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedirler. Devletin büyük tehlike olarak gördüğü devrimci mahalleler öyle kolay kolay yenilecek bezecek yılgınlığa düşecek yerler olamadığı çok iyi bilmekteler. Bundandır ki kentsel dönüşüm yasaları çıkartarak mahalleyi bölme girişimleri, yasal mevzuatlara karşı halkın top yekün bir olarak açtığı davaları kazanmasıyla boşa çıkmıştır.

Bunun akabinde emekçi halkın elinden buraları almak için yeni planlarıyla saldırmaya çalışan egemen güçler Gülsuyu Mahallesi’nde uyuşturucu ve çetelerini yaygınlaştırarak kaleyi içten yok etmek için mahallenin devrimci kültürüne saldırıyor. Mahalle gençlerini uyuşturucu  ile zehirleyip teslim almaya çalışırken devrimcilerin ise halkın gözünde prestijini yok ederek güvensizleştirmek için, kurumlarını işbirliği içindeki çeteleri ile basarak, onlarca devrimciyi kurşunlayarak yaralıyor. Nitekim geçtiğimiz yıl Hasan Ferit Gedik mahallemizde çeteleşmeye ve uyuşturucuya karşı yapılan bir eylemde katledildi.

İlk saldırının yapıldığı günden bu yana Gülsuyu Mahallesi’nde çete saldırıları ara ara devam ediyor. Son yapılan çete saldırısında da polis işbirlikçisi olduğu çeteleri açık bir şekilde, devrimcilere yaptığı gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla korumaya devam ediyor.

Gülsuyu Mahallesi’nde ve diğer emekçi mahallelerde çeteleşmeyi yok etmenin esas silahı devrimcilerin daha fazla “halka gitmesidir.” 

Halkın örgütlenmesiyle mahallede bulanan sorunları birlikte çözmeye yoğunlaşmak gerekiyor. Özünde yaşanan bu saldırılar halka karşı yapılmaktadır.

Egemenlerin saldırılarına karşılık olarak Gülsuyu Mahallesi ve devletin saldırıları altında bulunan bütün emekçi mahallelerin geçmişte nasıl birlik içinde direniş sergilediğini ve her faşist saldırıyı nasıl boşa çıkardığın biliyoruz. Bu  saldırılar da aynı şekilde boşa çıkartılacaklardır. (Gülsuyu’ndan bir ÖG okuru)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu