H. Merkezi: Özgür Gelecek gazetesine dönük gasp ve darp saldırılarına karşı destek mesajları sürüyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Köln Özgür Gelecek Okurları “Özgür Gelecek dergisi çalışanlarını dövmekle, dergi bürosunu işgal etmekle dergiyi susturacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz” dedi.
Özgür Gelecek dergisi hiç yalnız olmadı bundan sonra da yalnız kalmayacaktır!
“Biz Köln Özgür Gelecek okurları olarak 26 Şubat 2017 tarihinde gazetemizin kendisine devrimciyim diyen bir grup tarafından işgal edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Dergimizin işgal edilmesinden sonra, bunu yapanların yanlışlarını görerek işgale son vereceklerini bekledik. Ancak yanılmışız! Bu işgali yapanların devrimciliklerinin sadece yüzlerine taktıkları bir maskeden ibaret olduğunu artık anlamış bulunuyoruz.
Adına ‘devrimci şiddet’ diyerek sağa sola saldıranlar, gazete bürolarını işgal edenler, devrimcilere saldıranlar kaybedeceklerdir. Uygulanan şiddetin toplumda hiçbir zaman yeri olmadı. Hep nefret ve tepkiyle karşılandı.
Yıllarca aynı saflarda mücadele edenler, her şeylerini birbirleriyle paylaşanlar, birbirleri için ölenler nasıl oluyor da aynı saflardan bir grup tarafından bir sabah düşman ilan edile biliniyor? Bu işgal eylemine alet olanlar sadece bir dakika düşünsünler; eğer kalplerinde bir nebze de olsa devrimci sorumluluk, yoldaşlıktan geriye küçük bir duygu kalmışsa, yaptıklarının yüz kızartıcı olduğunu hemen anlayacaklardır.
Bu davranışın ideolojik kökeni özel mülkiyetçiliktir. Benim malım! Benden başka kimse sahip çıkamaz. Anlayış bu olunca binlerce emek verenin çabası, çalışması, katkısı bir anda yok sayılmakta, ‘ayrılsak da her şey bizimdir’ anlayışıdır. ‘Devrimci değerlere’ sahip çıkıyoruz diyerek bu işgal eylemini yapanların unuttukları bir şey var, o da bu değerlerde herkesin payı olduğudur.
Türkiye devrimci hareketi kendi içindeki şiddetten çok zarar gördü. Onlarca devrimci bu çatışmalarda hayatını kaybetti. En acımasız şiddeti uygulayanlar, bundan hiçbir şey kazanmadılar. Sürekli eleştirildiler, teşhir ve tecrit edildiler. Şimdi aynı anlayışla bir kez daha karşı karşıyayız. Dergi bürolarını işgal ederek, o an ora da bulunanlara şiddet uygulayanlar, devrimciliğinizi bizim üzerimizden ispatlamaya kalkmayın, saldıracağınız o kadar çok hedef var ki, gidin devrimciliğinizi oralarda ispat edin.
Özgür Gelecek dergisi çalışanlarını dövmekle, dergi bürosunu işgal etmekle dergiyi susturacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu dergi faşist diktatörlüğün defalarca saldırısına uğradı, çalışanları tutuklandı, işkence gördü, ancak hiçbir zaman susmadı. Yola çıkarken devrimci yayıncılığın da bir bedelinin olduğunu biliyordu. Bu bedel ödenmeden devrimcilik yapılmayacağını kime sorsanız sizlere söyleyeceklerdir.”
