GüncelManşet

Özgürlük Nöbeti’nde bugün “Siz korkuyorsunuz diye eceliniz gelmeyecek değil”

İstanbul: Muhalif kimliklerinden kaynaklı tutuklanan Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı için İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde başlatılan özgürlük nöbeti devam ediyor.

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önündeki eylemi bugün, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP İstanbul Milletvekilleri Hüda Kaya ve Garo Paylan, HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Aysel Güzel ve Doğan Erbaş, HDK İstanbul Gençlik Meclisi, Gezi İsyanı şehitleri aileleri, Cumartesi Anneleri ve Sanatçı Pınar Aydınlar ziyaret etti.

 

“Dostlarımızı Çağlayan’dan alacağız”

HDK Gençlik Meclisi, tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılması için hapishane önünde basın açıklaması yaptı. HDK Gençlik Meclisi adına basın açıklamasını okuyan Tansu Pişkin, akademisyenlerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Ardından konuşan akademisyen Latife Akyüz ise, 30 gündür barış nöbeti tuttuklarını hatırlatarak şunları söyledi: “Umuyoruz ki bugün sonuncusunu yapacağız. Ve 22’sinde bizimle birlikte barış isteyen bütün bileşenlerle birlikte dostlarımızı çağlayandan alacağız.”

 

“Hapishanede olması gerekenler dışarıda”

Ardından söz alan HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ise “Şu cezaevi önünde bir akademisyen kendi ülkesinde barış istedi diye çocuklar ölmesin, ‘akan kan dursun’ dedi diye tutuklu olmasını konuşuyoruz” diyerek asıl cezaevinde olması gerekenlerin dışarıda olduğuna vurgu yaptı.

Asıl amacın okullarda öğrencilere ve akademisyenlere korku furyasını yaymak olduğunu söyleyen Demirtaş: Sırf barış dedi diye insanlar bu kadar hakarete uğrayıp baskı görmezler. Aksi takdirde medya bu kadar baskı altına alınmazdı. Düşünün ki Saray’daki zat herhangi bir yerde öksürse 30 televizyon kanalı anında canlı yayınla ‘Padişahımız öksürdü’ diye yayın yapar. Fakan bu ülkenin onurlu, bu ülkenin cesur, bu ülkenin barıştan yana demokrasiden yana hiçbir gücü medyada yer bulamaz artık” dedi.

 

“Herkes tutuklu ancak tecavüzcüler neredeyse ödül alacak”

Sıranın savaş tezkerelerine geldiğinde, HDP’ye dokunmaya geldiğinde her bir partinin kağıttan kaplan olduğunu ifade eden Demirtaş şunları söyledi: “İşte akademisyenler tutuklu, öğrenciler tutuklu, belediye başkanları, siyasetçiler, sanatçılar tutuklu, gazeteciler tutuklu fakat tecavüzcüler bu ülkede neredeyse madalya alacak noktaya getirildi. Tecavüzle, tacizle, çocuk istismarıyla suçlanan dernek ve vakıflar neredeyse ülkenin en kutsal kurumları ilan edilecek noktaya getirildi.” “Her konuda bir fikri vardır” diye iktidara seslenen Demirtaş, “Fakat şu çocuk istismarı konusunda henüz daha bir cümle kurabilmiş değil” dedi.

 

ozgurluk nobetinde bugun2“Bu ülkede yaptığınız her şeyin hesabı sorulacak”

İktidarın er ya da geç yıkılacağına vurgu yapan Demirtaş konuşmasına şu şekilde devam etti: “Siz korkuyorsunuz diye eceliniz gelmeyecek değil. O gün gelecek, siyasi iktidarınız bitecek. Bu ülkede yaptığınız her şeyin hesabı sorulacak. Görülecek ki AKP üzerine yazılmış bir yazıdan ibarettir. Görecekler ki yaratmaya çalıştıkları bu korku imparatorluğu bir kukladan ibarettir. Görülecek ki teslim alınmaya çalışılan toplum geri dönüp onların burnundan fitil fitil bu yaptıklarının hesabını getirecektir. Bunların hepsini yaşayıp göreceğiz.”

 

“Binlerce evi yıktınız. Bunlar PKK’lilerin evi miydi?”

Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın kanla beslendiğine dikkat çeken Demirtaş, “Şehit cenazelerindeki propagandadan besleniyorlar. ‘Taş üstünde taş bırakmayın’ diye çağrılar yapıyorlar. Kim yaşıyor o yıktığınız evlerde. Cizre’de, Nusaybin’de, Sur’da binlerce evi yıktınız. Bunlar PKK’lilerin evi miydi? Tankla, topla şehirleri harabeye çevirdiniz. 500 bin sivilin hayatını perişan ettiniz. Suçunu da HDP’ye yüklemeye çalışıyorsunuz. Camileri tankla bombaladınız. Geriye dönüp bunları HDP yaptı dediniz. Bu kadar çirkef bu kadar iftiracı anlayış olabilir mi? Belini kırdık bitirdik diyorlar. Başbakan cesareti varsa çıksın, ‘Başardık, bitti bu iş’ desin, halka da söz versin. Eğer gerçekten bu savaşın sonuna gelindiyse çözüme geri dönün. Yok, eğer yarın savaş daha da büyürse varsa siz de haysiyet istifa etmeniz lazım. Öyle halkı kandırarak bu işler yürümez. Türk toplumunu kandırıyorlar. Şehit edebiyatı yapan ‘Keşke biz de şehit olsak’ diyenlerin evlatları neler yapıyor. Gemilerle götürmedikleri mal kalmadı. Senin evladın tabutun içinde onun evladı kumar masasında. Tablo bu kadar nettir. Siz kimin vatanı için böldüğünüzün farkında mısınız? Bu hırsızların vatanı mı, yoksa bizim ortak vatanımız için mi? Bunu iyi görmek lazım. Gelin hep birlikte barış sesimizi yükseltelim. Türk anası da Kürt anası da sesini yükseltsin.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu