Trump’ı ikinci Hitler olarak tanımlayan Rusya ve rejimden gelen açıklamalar içerisinde en doğru söz, “Tarih, her şeyi yerli yerine koyacak” diyen Putin’e ait. Ancak bunu yaparken öncelikle herşeyi yerinden oynatacağı ve tüm egemenlikleri bir kez daha kökünden sarsacağını ekleyerek, tarihin her şeyi yerli yerine koyduğu sırada bugün başta olanların, yerlerini koruyanların; o gün, yerin altında olacakları da tarihin başka bir ilkesidir. Hatırlatalım…
H. Merkezi: ABD-Fransa-İngiltere tarafından düzenlenen ve Trump’ın “Geçen gece mükemmel bir saldırı gerçekleştirdik. Fransa ve İngiltere’ye bilgelikleri ve üstün ordularının gücü nedeniyle teşekkür ediyorum. Daha iyi bir sonuç alamazdık. Görev tamamlandı” denilen saldırıya dönük Rusya ve Suriye rejiminin yanıtları gecikmedi.
Kimi kesimlerce ABD Başkanı Donald Trump’ın iç siyasette sıkışması sonucu bir hamle olarak değerlendirilen bu saldırının kimi boş hava sahalarını hedef alması buna gerekçe olarak gösteriliyor. Ancak manipülasyonun oldukça yoğun olduğu ve halkımızın deyimiyle “at izinin it izine karıştığı” Ortadoğu’daki çatışmalı ortamda yaşananlara bu denli net tespitler koymak hem mümkün değil hem de önümüzdeki dönemde yaşanacakları anlamakta kısır bir döngüye hapsolmaya neden olacak bir tutum olur.
Bu yüzden yalnızca saldırıyı düzenleyenler değil, saldırının bir diğer tarafını oluşturan emperyalist-kapitalist ve gerici güçler açısından da sürecin nasıl görüldüğüne dikkat kesilmek gerekiyor. Keza rejimin uzun süredir egemenlik sağlamaya çalıştığı Doğu Guta’da görece bir hakimiyeti oluşmuşken dünya kamuoyunda kendisine çelme takacak bir “kimyasal silah gösterisi”ne girişmesi pek olası değilse de bu rejimin iç savaş süreci boyunca kimyasal silah kullanmadığı ve savaş suçuna bulanmadığı anlamına gelmez.
Ancak Rusya ve rejimden gelen tepkilere, saldırıyla vurulan yerlerin sınırlı etki gücüne bakıldığında gerilimin tırmandığı söylense de ortada tam anlamıyla bir karşı karşıya gelişin olduğu söylenemez. Emperyalist blokların kendi güç ve müttefiklerini tahkim ettiği bu saldırıya Rusya ve Suriye rejiminden gelen sınırlı tepkiler, “emperyalistler arası bir pazarlık mı söz konusu” kuşkusu yaratsa da, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu coğrafyasını pazar kavgalarının merkezi ilan eden sömürgenlerin hiçbir pazarlığının uzun süreli olmadığını defaatle gördük.
Bugüne geliş ne tür pazarlık ya da gerilim tırmandırma amacı taşıyor olursa olsun kesin olan tek bir şey var ki; o da suriye’de iç savaşın artık yeni bir evreye geçmiş olduğudur. 1. Ve 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesi koşulların çeşitli güncellemelerle yeniden yaşandığı günümüzde bu yeni evrenin gerilimin azalmasına yol açan değil, savaş ve çatışmaların yoğunlaşacağı bir evre olacağı açıktır.
Bir de bu saldırı boyunca en doğru cümlenin Rusya Devlet Başkanı Putin’e ait olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz. Savaş ve çatışmaların yaratıcılarından biri olan Rusya’nın katliamlar konusundaki payını manipüle eden Putin “Tarih, her şeyi yerli yerine koyacak” dedi.
Evet, tarihin böyle bir yönü ve kudreti mevcuttur. Ancak bunu yaparken öncelikle herşeyi yerinden oynatacağı ve tüm egemenlikleri bir kez daha kökünden sarsacağını ekleyerek, tarihin her şeyi yerli yerine koyduğu sırada bugün başta olanların, yerlerini koruyanların; o gün, yerin altında olacakları da tarihin başka bir ilkesidir. Hatırlatalım…
Rusya ve rejimin açıklamalarına gelecek olursak…
Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Savunma Komitesi başkanı Aleksandr Şerin, “ABD Suriye’ye yönelik saldırılar düzenleyerek tüm uluslararası kuralları ihlal ediyor ve Rusya bunu saldırganlık eylemi olarak görmektedir” açıklamasında bulundu.
Sputnik’in aktardığına göre Şerin, “ABD Başkanı Trump sadece dünya çapındaki bir suçlu değil, ikinci bir Adolf Hitler’dir. Bu, ikinci Belgrad’dır. Bu bir dönüm noktasıdır, egemen bir devlete karşı savaş ilanıdır” dedi.
Rusya’nın ABD Büyükelçiliği saldırıyı kınayarak kendilerinin de tehdit edildiğini duyurdu ve “Önceden planlanmış bir senaryo ortaya kondu. Yeniden, tehdit ediliyoruz. Bu tür eylemlerin sonuçsuz kalmayacağı konusunda uyarmıştık. Bütün sorumluluk Washington, Londra ve Paris’e aittir” dedi.
“Tarih, her şeyi yerli yerine koyacak”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıyı “en sert biçimde kınadıklarını” söyledi: “Rus ordusunun meşru hükümete terörle mücadelede destek verdiği Suriye’ye düzenlenen saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz. ABD, eylemleriyle Suriye’deki insani felaketi daha da derinleştiriyor, sivil halka acılar yaşatıyor ve Suriye ile bölgede yeni bir sığınmacı dalgasını teşvik ediyor.”
“Suriye’de yaşanan yeni gerilim, tüm uluslararası ilişkiler sistemi üzerinde yıkıcı etkiye sahip. Tarih, her şeyi yerli yerine koyacak ve halihazırda Washington’a eski Yugoslavya, Irak ve Libya’daki katliamlar nedeniyle büyük bir sorumluluk yükledi” diye devam eden Putin, BM Güvenlik Konseyi’ni ABD ve müttefiklerinin saldırgan eylemlerini kınamak üzere acil toplantıya çağırdıklarını vurguladı.
{gallery}paylasim savasi 2{/gallery}
