GüncelMakaleler

GÜNCEL | “Kız Okulları” Söylemi ile Nabız Yoklama

"Kız çocuklarına dönük bu söylemlerin önünü erkenden kesmek gerekir. Bu nedenle daha uzun süreli ve planlı bir mücadele kadın hareketinin önünde durmaktadır"

AKP-MHP ve destekçileri Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR, 2023 seçimlerinin hemen ardından saldırıların dozajında “rıza almanın” rahatlığı artışa gitti.

Onur Ayı’ndan başlanarak LGBTİ+lar başta olmak üzere her türlü eyleme saldırılar had safada. Haftalardır Cumartesi Annelerinin, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri eyleme saldırı olmakta, her hafta polis şiddeti artırılmakta.

AKP iktidarı, çökmekte olan ekonomiye “kaşıkla verip kepçeyle geri almak” dışında bir çözüm bulamadıkça, basın açıklamalarına dahi saldırmakta, oluşabilecek en ufak tepkiyi sindirmek istemektedir.

Saldırılarda hedefe ilk olarak seçim sürecinden bu yana kadınlar ve LGBTİ+lar konulmaktadır. YRP ve HÜDAPA’la yapılan seçim pazarlığı ile 6284 sayılı kanunu hedef alan, LGBTİ+ nefret söylemlerini artıran, kadını “aile” içine hapseden, gerici-ahlakçı ve cinsiyetçi söylemlerini seçim mitinglerine malzeme yapan Erdoğan ve gerici ittifakı, elbette ki yeni yasalarla kadın kazanımlarını hedef almaktadır/alacaktır. Son dönemde LGBTİ+ düşmanlığını merkeze alarak nefret politikaları üreten zihniyet, gökkuşağını dahi suç sayıyor.

LGBTİ+ Onur Haftası boyunca yapılan eylem ve etkinlikler, yürüyüşler, piknikler ve açıklamalar hedef alınarak izin verilmedi. İktidar bu yönelimini de toplumun “azınlık” ya da güçsüz gördüğü halkası üzerinden yürütmektedir.

Tüm bunlara ek olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “skandal” bir çıkışa imza attı. İktidara yakın bir televizyon kanalında konuşan Tekin, ailelerin, “Kızımın erkeklerin olduğu yerde olmasını istemiyorum” dediğini savunarak “Ancak biz bu kızlarımızı eğitime dahil etmeliyiz. Karma eğitim önemlidir. Ancak ihtiyaç duyulması halinde kız okulları kurulabilir” şeklindeki açıklaması gündemimize oturmuş durumda. Kızları okula dahil etmenin yolu “kız okullarından” geçmekteymiş gibi bir çeşit toplumun nabzı yoklanmadır yapılan.

 

Ekonomik kriz unutturulurken, kadın düşmanlığı devrede

Bir taraftan ağır ekonomik krizi unutturmak için “meşgul” edici gündemler yaratılırken, diğer taraftan kız çocuklarını hedefe alarak süreklileşen kadın düşmanı politikalarını hayata geçiren AKP-MHP faşist iktidarı dayandığı gerici parti ve çevrelerle bu şekilde pazarlıklar yapmaktadır. Diğer taraftan da yaz mevsimin rehavetinden faydalanılmaktadır. Seçim yorgunluğu, umutsuzluğu, dağınıklığı ve deprem bölgesi çalışmaları ile birlikte karşı koyuşun şehirlerde neredeyse minimuma indiği bir dönemde “torba yasa” ile birlikte “kız okulları” tartışması ve bu yasa ile cinsel saldırı suçlularının affedilmesi ile kadınlara saldırılar zincirin halkaları şeklinde peşi sıra yaşanıyor.

Mecliste görüşülen “Torba Yasa” “millî dayanışma paketi” olarak sunuluyor ancak bu pakete bakınca dayanışma paketinden daha çok AKP’nin “Milli Dolandırıcılığı” görülüyor. İktidar seçim döneminde verdiği “sözlerin” bir kısmını en azından torbaya koymaya dahi gerek duymamış. Pakette “Esnafın emeklilik prim gün sayısını 7.200 güne indireceğiz”, “Gençlerin aldığı cep telefonundan ve bilgisayardan ÖTV almayacağız” vb. yok. Staj ve çıraklık mağdurları yok. EYT’de prim gününe takılanlar yok, BAĞ-KUR tescilleri yok, kamuda taşeron yok, TYP çalışanlarının kadro sorunu yok. MTV’nin iki kat artırılması var. Benzine, motorine, gıdaya vb. yaşamsal hemen herşeye zam var.

Yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Torba Yasa ile kabul edilen Yeni İnfaz düzenlemesiyle, kadın ve kız çocuklarına yönelik işlenen suçlar “af” edilecek. Covid-19 pandemisi gerekçesiyle serbest bırakılan aralarında kadınları katledenler ve tecavüzcülerin de olduğu cinsel saldırı suçluları, hapishaneye dönmeyecek; kapalı ceza infaz kurumlarında kalanlar ise serbest bırakılacak.

Mecliste “torba yasa” ile işçinin emekçinin sömürüsü var; kadınlara ve kız çocuklarına muhafakarlık politikası ile ayrımcılık, ötekileştirme var; kadın düşmanlığına karşı çıkana saldırı, gözaltı ve tutuklama var. Diğer yandan da şiddet, cinsel saldırı suçlularının serbestisi var.

 Çocukları çocuklardan değil, erkekten, devletten koruyalım

Mecliste hal vaziyet buyken, Bakan Tekin, “Veli isterse çocuğunu kız okuluna gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okula gönderebilmeli” dedi. Bu cümledeki cinsiyetçilik “erkeklerin gittiği okul” tanımında gizli. Cümledeki tehdit, muhafazakar ailelere yönelik elbette. Veli “isterse” gönderebilir diyor ama bu cümle muhafazakar aileler arasında da bir baskı unsuru olarak görev yapacaktır. Toplumu Kürt-Türk, Alevi-Sünni, açık-kapalı gibi onlarca kampa ayırmak yetmiyormuş gibi şimdi de kız çocuklarını karma eğitime gönderen-kız okuluna gönderen şeklinde yeni bir ayırıcı tutum yerleştirilmiş olacak.

Diğer taraftan şunu da belirtmeliyiz ki; başta kız çocukları olmak üzere çocuklar için en büyük tehlike diğer çocuklar veya akranları değil. Yetişkinler esas olarak da erkekler ve de devlet. Çocukları en fazla ataerkiden, erkeklikten, erkeklerden, babalarından, abilerinden, ailelerden korumak; her yerde karşılarına çıkabilecek devletten korumak gerekiyor.

Tüm bu ayrıştırmaya, kadın düşmanı politikaya karşı mücadele etmek, örgütlenmek mecburidir. Kız çocuklarına dönük bu söylemlerin önünü erkenden kesmek gerekir. Bu nedenle daha uzun süreli ve planlı bir mücadele kadın hareketinin önünde durmaktadır.  H.K.G davasında olduğu gibi birlikte hareket etmek önemlidir.

Seçimle birlikte ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor olsa da iktidar, toplumdan “rıza” aldığını düşünerek saldırılarını her gün biraz daha artırmaktadır. Sınıf mücadelesi, toplumsal mücadeledeki tıkanma iktidarın saldırılarına güç vermektedir. Bu gücü ancak kadınlar biraraya gelerek durdurulabilir veya kırabilir. Parçalı ve örgütsüz bir mücadele istenilen mücadele düzeyini yakalamak zordur. Hem birlikte hem de yerellerde/mahallelerdeki farklı biçimlerde her türlü mücadele yöntemiyle örgütlenmek, çoğalmak, güç olmak zorundayız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu