Etkinlikte İlk olarak devrim ve komünizmin şahsında yapılan saygı duruşu ile başladı. Etkinlik sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sinevizyonda, 1 Mayıs’ın ortaya çıkışı dünyada ve Türkiye’de 1 Mayıs’ların tarihçesi, son dönemlerde öne çıkan işçi direnişleri ve Partizan’ın 1 Mayıs çalışmalarından görüntüler yer aldı.
Ardından Partizan adına konuşma gerçekleştirdi. Partizan, siyasi iktidarın saldırılarına değinerek, “Her türlü eylem ve etkinlik yasaklanıyor, saldırıya maruz kalıyor. İktidar, Türkiye ve Kürdistanı dikensiz gül bahçesi yapmak istiyor. Ama her şeye rağmen bu hedeflerine ulaşamadılar, ulaşamayacaklar. Devrimciler, yurtseverler can kan pahasına fabrikalarda, atölyelerde, dağlarda direnmeye devam ediyor. Daha da direnişi sürdürecek. 2023 1 Mayıs’ından bugüne işçi ve emekçiler çok yoğun bir süreci geride bıraktı. Birçok ilde bölgede işçi sınıfı çok sayıda direnişin altına imza attı. Ankara’da Mersin’de, Samsun’da, Şırnak’ta Adıyaman’da İzmir’de iş bıraktı, greve çıktı fabrikayı işgal etti” dedi.
Konuşmada, “Kürdistan’da Kürt halkı asker, polise, taşıma seçmenlere rağmen jandarma baskısına karşı iradesine, onuruna ve belediyelerine yeniden sahip çıktı kayyumu def etti. İktidar buna tahammül edemedi ve Van’da bir kez daha kayyum atadı. Ancak bu kez halk büyük bir direniş ortaya koydu. Bu direniş ateşi kısa sürede tüm ülkeyi sardı, çığ gibi büyüdü. İstanbul’da Esenyurt’ta yapılan eylemde yüzü yakın insan gözaltına alındı işkenceyle. Nihayetinde kayyum direnişimiz sayesinde geri çekilmek zorunda kalındı, onlar kaybetti biz kazandık” sözleriyle Van’da Kayyuma karşı halkın öfkesine vurgusu yapıldı.
Konuşmada, “Özak Tekstil işçisi, şimdi İzmir’de Lezita işçisi Adıyaman Besni’de Mega Polietilan işçisinin direnişleri bize bir şey anlatıyor! İşçilerin direnişten yana olduğunu, haklı oldukları için çok güçlü olduklarını. Evet yoldaşlar; İşçi sınıfının gücü haklılığından gelir ama sadece bu yetmez! Sınıfın gücü birliğinden de gelir. İşçiler birlik olduğunda ve direndiğinde onları kimse yenemez. Bu yüzden yoldaşlar; Bulunduğumuz her yerde sınıf kardeşlerimizle direnişi ve dayanışmayı, birliği büyütmeliyiz çünkü bizim onlardan başka dostumuz yoktur!Tamda bu yüzden birliğin, direnişin öneminden dolayı biz Partizan olarak şiarımızı “Birliğe, Direnişe; 1 Mayıs’ta Alanlara” olarak belirledik. Nisan ayının başından bu yana çalışmalarımızı aktif bir şekilde sürdürüyoruz. Elimizdeki araçlarla direnişteki işçilerle dayanışmamızı göstererek, büyüttük. Yoldaşlar; Bu topraklarda 1 Mayıs 1900’lerin başından bu yana kutlanıyor türlü engellere rağmen.Özelliklede 1970’lerden sonra daha da kitlesel bir şekilde kutlanmaya balandı. 1 Mayıs 1977’de 500 bin emekçi vardı Taksim Meydanında. Burada büyük bir katliam gerçekleştirildi. O günden bu yana Taksim Meydanı işçiler için emekçiler için katliamın ve direnişin bir belleği oldu. 12 Eylül’den bu yana farklı zamanlara taksim için devrimciler, yurtseverle işçiler direndi. Sermaye bize meydanları yasaklamak istiyor. Meydan yasakları işçilere yönelik baskılarında aslında bir göstergesi. Yasakların en çok olduğu dönemler sınıf zerindeki zulmün ve sömürünün en yüksek olduğu dönemlerdir” denildi.
Partizan, Taksim’in tarihsel misyonuna dair vurgu yaptıktan sonra, “Tüm işçi ve emekçileri 1 Mayıs günü Taksim’e davet ediyoruz. Direnişi sürdüren işçilerin umudu ve direnciyle 1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım! Hepinizi saygıyla selamlıyorum!” şeklindeki çağrı ile sona ererken Partizan’ın konuşmasının ardından forum yapıldı.
Forumda Salcomp/Xaomi ve SML Etiket’te fabrikalarda çalışırken patronun baskılarına ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikalaştıkları için işten çıkarılmış kadın işçiler, direniş deneyimlerini, kadınların fabrikalarda yaşadıkları taciz vb. şiddet biçimlerini aktardı.
1 Mayıs etkinliği Yeni Dünya için Çağrı adına yapılan konuşma ile devam etti. Konuşmada, 1 Mayıs’ta yürütülen süreçleri aktararak, Taksim’de kitlesel olmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Etkinlik söylenen marşlarla ve türkülerle sona erdi.
