AABF (Almanya Aleviler Birliği Federasyonu) Bölge Başkanı Selahattin Göktürk, Kürt Siyasetçi Hasan Çewlîg ve Partizan Temsilcisi’nin panelist olarak katıldığı etkinlik, 17 Aralık Pazar günü gerçekleştirildi.
Panelde açılış konuşması yapıldıktan sonra söz alan Partizan Temsilcisi “Yüz yıldır bu ceberut devlet, saldırılarına devam ediyor. Bu saldırıları çeşitli dönemlerde, çeşitli iktidar ve partilerin değişmiş olması işin özünü değiştirmiyor” diyerek, Türk devletinin kurulmadan önceki İttihat ve Terakki Cemiyeti döneminden başlayarak TC devletinin tarihsel sürecini ele alarak faşist niteliğine vurgu yaptı. “Kurtuluş Savaşı” sürecinden Lozan Anlaşmasına, Mustafa Kemal ve yeni TC devletinin emperyalistlerle olan ilişkisinden, Sovyetlerin TC devletiyle olan ilişkilerine kadar birçok konuya dair sunum yaptı.
Alte Feuerwache’da gerçekleştirilen panelde daha sonra AABF (Almanya Aleviler Birliği Federasyonu) Bölge Başkanı Selahattin Göktürk söz aldı. “Osmanlı döneminde, o şeriatçı düzende büyük acılar yaşadıkları, hiçbir özgürlükleri olmadıkları için Aleviler kuruluş yıllarında cumhuriyete destek verdiler. Çünkü bu düzende özgürce ibadetlerini yerine getireceklerini ve daha demokratik bir ortamda yaşayacaklarını düşünüyorlardı. M. Kemal Hacı Bektaş Dergahını ziyaret ederken Alevilerden destek sözü aldığı ifade edilir yalnız bu cumhuriyet sonrası Alevilerin hiçbir hakkı kendilerine teslim edilmez, verilen sözler tutulmaz” diye konuştu. Konuşmasının devamında ise Cumhuriyet döneminde Alevi inancındaki insanların üzerindeki baskı ve katliamlara değindi.
Son konuşmacı olan Kürt Siyasetçi Hasan Çewlîg konuşmasında “Cumhuriyet esasen halklar için mezar bekçisidir. Hepimiz bir yerde çektik, hepimiz bir yerde öldük, sürgün edildik ve yok sayıldık. Onun için bu devleti çok iyi biliyoruz. TC devletinin halklara tekçilik ve baskı, zulüm dışında bir şey vermemiştir” dedi. Devamında ise ulus devletlerin çözüm olmadığı ve demokratik konfederalizmin alternatif olduğunu dile getirerek Rojava sürecinden örnekler vererek konuşmasını sonlandırdı.
Panelin ikinci bölümünde dinleyicilere söz hakkı verildi. Üç panelistin de konuşmalarına dair oldukça zengin fikirlerin dillendirildiği ve soruların sorulduğu panelin bu bölümü tartışmalı geçti. Bazı Alevilerin Mustafa Kemal’e olan sempatisinden, Komintern’in Kemalist devlete verdiği destekten, Rojava’daki uygulanan sistemin devlet niteliği taşıyıp taşımadığına kadar birçok mesele tartışıldıktan sonra panel sonlandırıldı.
