Güncel

“1915’e 1 kala geçmişimiz ve geleceğimiz”

 

İstanbul: İsmail Beşikçi Vakfı’nda bugün(16 Mart) “1915’e 1 kala geçmişimiz ve geleceğimiz” başlıklı konferans düzenlendi. Konferans üç oturumdan oluşurken alt başlıklar olarak “1915’in Kadın Yüzü”, “1915 ve Soykırım Hukuku” ve “Ermeni Soykırımı ve Medya” konuları tartışıldı.

1915 ve sonrasındaki süreçte Ermeni Kadını

“1915’in Kadın Yüzü” alt başlığında Takuhi Tovmasyan, Gülçiçek Günel Tekin ve Kayuş Çalıkman Gavrilof  konuya dair konuşma yaptılar. 1915 ve sonrasındaki süreçte ailelerine ve kendilerine yaşatılan asimilasyon ve imha politikalarını anlatan konuşmacılar, kadın sorunu adına alanlarda haykırdıkları tüm sorunları Ermeni kadınlarının birebir yaşadığını, çocuk gelin vakalarının, tecavüzün ve şiddetin yaşamlarının bir parçası olduğunu belirttiler. 11-12 yaşında evlatlık verilen kız çocuklarının geleneklerini ileriki yaşlarda sürdürmelerini, Ermeni ailelerinin varlıklarının tehlikede olduklarının bilinciyle küçüklükten itibaren tüm değerlerini öğretmeye çalışmalarından doğru değerlendiren konuşmacılar, ailelerin çocuklarına dil, din, kültür anlamında tüm miraslarını aktarabilme telaşında olduklarını ifade ettiler.

“Dünya çapında soykırım çok geç kabul edilen bir suç olmuştur.”

Konu üzerine yürütülen tartışmaların ardından 1 saatlik ara verildi ve konuşmacı olarak yer alan Eren Keskin, Erdal Doğan, Ercan Kanar, Rita Ender ve Ramazan Demir ile “1915 ve Soykırım Hukuku” alt başlığına geçildi. Dünya çapında soykırımın çok geç kabul edilen bir suç olduğunu belirten konuşmacılar, Polonyalı hukukçu Lemkin’in soykırım kavramı üzerine yaptığı çalışmalardan bahsederek soykırım sözleşmesine değindiler.  Dünya’dan örneklerle soykırım ve soykırımın tanındığı ülkeleri hatırlatan konuşmacılar 1951 yılında yürürlüğe giren soykırım sözleşmesini imzalayan ilke ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ancak Ermeni Soykırımının hala tanınmadığını ifade ettiler. Doğu Perinçek’in Ermeni Soykırımı’na ilişkin şovenist ve ırkçı yaklaşımlarına karşı açılan davanın ifade özgürlüğü olarak kabul edilemeyeceğini belirten konuşmacılar, soykırım planlamanın ve propagandasını yapmanın suç unsuru olduğunun altını çizdiler.1915’te Ermeni Soykırımı yapanların zihniyetiyle kurulan devlette Roboski, Zilan, Dersim gibi katliamların yaşanmasının şaşırtıcı olmadığı ifade edildi.

Konuşmalar sonrasında katılımcıların soruları üzerine soykırım ve katliam arasındaki farklar tartışıldı ve ardından yarım saatlik ara verilerek  “Ermeni Soykırımı ve Medya” alt başlığına geçildi.

Medyada Ermeni Soykırımı

Ergun Babahan, Pakrat Estukyan, Serdar Korucu, Sedat Yılmaz ve Mehmet Göcekli’nin konuşmacı olarak yer aldığı konferansın bu kısmında, Ermeni Soykırımının medyada ne kadar az verildiğine değinilirken burjuva basının “ Ermeni Soykırımı iddiası” gibi terimleri kullanmasının ve şoven yaklaşımlarının sürpriz olmadığı ifade edildi. Hrant Dink’in Ermeni Soykırımına dair çalışmalarının ve Agos Gazetesinin bu anlamda ne kadar ileri bir noktada bulunduğu belirtildi.

 Konu üzerine yürütülen tartışmaların ardından konferans son buldu.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu