Gülsuyu halkının esas derdi polis ablukasının ortadan kalkması, tutuklanan devrimci tutsakların derhal serbest bırakılmasıdır. Çürümüş düzene karşı her zaman tepkisini koyan devrimci demokrat duyarlı halkın oturduğu Gülsuyu Mahallesi’nde gençlerin devlete başkaldırmaması, karşı gelmemesi için sisteme karşı gelişen öfkelerini bastırmak için uyuşturulmaya çalışıldığını biliyoruz. Bundandır ki Gülsuyu Mahallesini ele geçirmek için önce gençliği teslim almak zorunda olan devlet, çete-polis işbirliği sonucu kandırılarak uyuşturucu tuzağına düşürülen ve düşürülmek istenen halkımızın genç evlatlarının ve mahallemizin üzerinden katil devlet kanlı ellerini çekmelidir.
Gülsuyu’nda polis olduğu sürece yeni mafyalar ve çeteler ortaya çıkıyor. Çünkü çete-polis işbirliği ile saldırılar yapılmakta. Polis mahalledeyken çeteler ve uyuşturucu satıcıları daha rahat dolaşabiliyor. Hatta polis ile kafa kafaya verip ortak çalışıyorlar. Bir kaç gün önce son durak bölgesinde çetecilerin kaldığı evin ziline basan polis aradığı çeteci kapıyı açtığında “Hadi git üstünü giyin” demiş ve çeteci üstünü giyip arka pencereden kaçmıştır. Polis devrimcilerin kapısını kırıp yatak odasına kadar girerken, çetelere yaptığı “yol verme” yöntemiyle kimin işbirlikçisi olduğunu ortaya koyuyor. Uyuşturucu çeteleri arasında bulunan torbacıların bir tanesi kendisine zorla torba tutturmaya çalıştıklarını ifade ediyor,”Torbayı tutmazsan seni vururuz” diyerek kaç defa şiddete maruz kaldığını anlatıyor. “Aç susuz bizi yanlarında dolaştırıp akşama kadar küfür hakaret ve şiddet uyguluyorlar. En son beni dövdüler bir daha yanlarına gitmedim şimdi çalışıyorum evime ekmek götürüyorum. Annem babam asgari ücretle çalışıp beni büyüttüler, şimdi bende onlar gibi çalışıyorum evime ekmek götürüyorum. Onlara takılarak yanlış yola saptığımın farkındayım çünkü onlarla gezerken evdeki buzdolabımız bom boştu, evde yiyecek hiçbir şey yoktu. Şimdi çalışıyorum aileme de destek veriyorum. Gülsuyu halkı ve devrimciler bana ne ceza verseler haklılar. Ben artık doğru yolu geçte olsa yanlışlar yaparak buldum. Umarım diyerleri de bunun farkına varırda yanlış yoldan dönerler” diyerek yaşadıklarını anlatıyor. Gülsuyu halkının oluşturmaya çalıştığı kamuoyu mahalleye karakol kurulması değil, mahallenin ortasına konuşlanmış polis ablukasının kalkmasını isterken CHP mecliste hazırlamış olduğu raporda mahalleye “karakol kurulsun” diye avazı çıktığı kadar bağırarak sorunun bu şekilde çözüleceğini söylüyor. “Halkçı CHP” diyorlar ama halkın “h” sinden anlamayanlara neyi anlatmanın derdindeyiz? Bu düzenin asıl ortağı CHP’den başkası değildir.
Gülsuyu Mahallesi’nden bir ÖG okuru
