H. Merkezi: Gazeteci Nick Brauns, Şubat 2018 tarihinden beri Yunanistan Hapishaneleri’nde tutsak bulunan Turgut Kaya’ya ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Junge Welt gazetesi 2 Temmuz tarihli yazısında Brauns, “Almanya Sol Parti Yönetimi, Türkiye Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Yunan Hükümet ortağı Syriza’ya çağrı yaparak Kaya’nın serbest bırakılmasını talep ettiler. Atina’da neredeyse her gün Türkiyeli göçmenler tarafından protesto eylemleri yapılıyor” dedi.
Nick Brauns’un “Esir Değişimine Karşı Açlık Grevi” başlıklı yazısının tamamı şu şekilde;
Bir aydan fazla bir zamandır Turgut Kaya yemek yemeyi ret ediyor. Atina’da tutuklu bulunan komünist gazeteci yaptığı açlık grevi ile, Türkiye’ye teslim edilmesine karşı koyuyor. Kötüleşen sağlık durumu sebebiyle Kaya, önceki hafta sonu Krydallos hapishane revirine kaldırıldı.
Kaya, 28 Şubat günü Türk Adalet makamlarının talebi sonrası Interpol üzerinden yapılan tutuklama kararı sonucu Yunan-Türk sınırı yakınlarında tutuklanmıştı. Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML)’nin kadrosu olduğu iddia ediliyor. Kaya’nın ismi Türkiye İçişleri bakanlığının en çok aranan “terör listesinde”, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) önder kadrosu Cemil Bayık ve iki yıl önceki darbeden sorumlu tutulan tarikat lideri Fethullah Gülen ile aynı kategoride bulunuyor. 14 yıl 7 ay cezası kesinleşen Kaya’nın başına bir milyon Avro (yaklaşık 4 milyon Türk lirası) fiyat biçilmiş durumda.
Turgut Kaya öğrencilik yıllarından bu yana politik olarak aktif olan birisi, birçok defalar tutuklanmış ve işkencelere maruz kalmış. Son olarak legal yayın olan Özgür Gelecek gazetesi için çalıştığı dönemde, bir terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla 6 yıl tutuklu kalmış. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararda uzun dönem gözaltı süresinde kalması mahkûm edilmiş ve Kaya 2012 yılında serbest kalmıştı. Öncelikle Yunanistan’a çıkmış, ardından gizli olarak Türkiye’ye geri dönmüş ve tekrardan yurt dışına çıkana kadar politik faaliyetlerine devam etmişti.
Kaya ilticaya başvuru hakkını kullanmasına rağmen Atina Yüksek Mahkemesi Mayıs sonunda Türkiye’ye iade edilebileceğine karar verdi. Ancak nihai karar Adalet Bakanı Syriza partisinden Stavros Kontonis’de bulunuyor.
Yunanistan diplomasi temsilcilikleri önünde iade kararlarını protesto eylemlerini organize edenlerden birisi olan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) temsilcisi Süleyman Gürcan Junge Welt Gazetesi’ne verdiği demecinde, Kaya’nın Türk devleti tarafından esir tutulan iki askerine karşı takas edilebileceği endişesini dile getiriyor. Mart ayında sınır kontrolü sırasında birkaç yüz metre Türk topraklarında ilerledikleri için Ankara tarafından alıkonulan askerler casusluk eylemi ile suçlanıyorlar.
Başbakan Alexis Çipras Hükümeti, bir NATO partnerinin hapishanesinden kendi askerlerini serbest bıraktıramadığı ve iadesini yaptıramadığı için kendi ülkesinde giderek daha fazla baskı altında kalıyor. Tersi olarak, 2016 darbe girişiminde yer alan ve Yunanistan’a kaçan 8 askerin Türkiye tarafından iadesi talep ediliyor. Bu askerlerin Türkiye’ye iade edilmesi Atina Yüksek Mahkemesi tarafından ret edilmiş, böylece “esirlerin takası” meselesi sadece Kaya’nın üzerine kaldığı dile getiriliyor.
Almanya Sol Parti Yönetimi, Türkiye Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Yunan Hükümet ortağı Syriza’ya çağrı yaparak Kaya’nın serbest bırakılmasını talep ettiler. Atina’da neredeyse her gün Türkiyeli göçmenler tarafından protesto eylemleri yapılıyor.
Yanı sıra Kaya ile birlikte Yunanistan’da tutuklanan Hıdır Gönek için “insan kaçakçılığı” suçlamasıyla 15 yıla kadar cezası isteniyor. Sorgulama sırasında Türkiyeli komünist Gönek, kaçakçılık faaliyetini ret ediyor. Kaya’yı uzun zamandır tanıdığını belirtiyor ve politik durumundan kaynaklı yardımcı olduğunu savunuyor. Komotini hapishanesinde tutulan Gönek’in yargılanacağı duruşma ise 6 Temmuz’da görülecek.
* Bu yazı 2 Temmuz tarihli Junge Welt gazetesinde yayınlanmıştır. Almanca’dan çevirisi AHM tarafından yapılmıştır.
