Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği habere göre, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan Kortak ailesi cenazelerini almak üzere 13 Mayıs’ta Malatya Adli Tıp Kurumu’na başvurdu. Yapılan işlemlerin ardından cenazelerini teslim alan aile, geri dönmek üzere yola çıktı. Ancak yol boyunca birkaç kez durdurulan aile üyeleri, her defasında Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirildi.
Bununla yetinmeyen asker ve polis, Kortak’ın naaşının bulunduğu tabutu da defalarca açıp, aradı.
Engellemeler nedeniyle ilçeye ancak gece saatlerinde ulaşan Kortak ailesi, dini vecibeleri yerine getirmek için çocuklarının cenazesini camiye götürdü. Ancak polis, “Cami devletin camisidir. Kesinlikle burada yıkamanıza izin vermeyeceğiz. Buradaki kadrolu imamların cenazeyi yıkamasına izin vermeyeceğiz. Cenazeyi yıkamasını bilen varsa o yıkasın. Bir slogan dahi attığınız durumda cenazeyi sizden alacağız ve defin etmenize izin vermeyeceğiz” diyerek aileyi tehdit etti.
Bunun üzerine Nevaf’ın cenazesi, aile bireyleri ve bir mele tarafından yıkandı.
Polisin baskıları nedeniyle çocuklarının dini vecibelerini tam olarak yerine getiremeyen aile bireyleri, cenazelerini yine polis ablukası altında Akpınar Mezarlığı’na defnetti.
Nevaf için camide kurulmak istenen taziyeye de yine polislerce izin vermedi. Cami gibi kiraladıkları bir depoda taziye kurmalarına izin verilmeyen aile, evlerinin avlusunda taziyeleri kabul etmeye başladı. (Haber Merkezi)
