GüncelManşet

Soykırımın 101.yılında katledilenler anıldı!

İstanbul: Ermeni Soykırımı’nın 101. yılında Dur De Platformu, Taksim-Tünel Meydanı’nda soykırımda katledilenleri andı.

Saat 19.00’da Tünel Meydanı’nda Dur De Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kitle, “Ermeni Soykırımı’nın Kurbanlarını Anıyoruz” pankartları açarak Ermeni müzikleri eşliğinde oturma eylemi gerçekleştirdi. Soykırımda katledilenlerin anısına mumların yakıldığı eylemde, soykırımın başlangıç tarihi olarak kabul edilen 24 Nisan 1915’te katledilen gözaltına alınarak sürgün edilen ve katledilen Ermeni aydınlarının fotoğrafları taşındı. 24 Nisan 2011’de askerlik yaparken katledilen Sevag Balıkçı’nın da fotoğraflarının da taşındığı eylemde katledilenlerin anısına ilahiler söylendi.

24 Nisan 1915 topyekun yıkımın başlangıç tarihi!

Polisin barikatlarla beraber yoğun ablukasının olduğu gözlemlenen eylemde, basın açıklamasını Hrant’ın Arkadaşları’ndan Emel Kurma yaptı. Kurma, 24 Nisan 1915’te aralarında milletvekilleri, doktorlar, gazeteciler, hukukçular, işçiler, aydınlar ve sanatçıların bulunduğu 220 kişinin gözaltına alınarak bir daha geri dönmeyecekleri bir yolculuğa zorlandıklarını ve bu tarihin Anadolu’nun kadim bir halkının maruz kaldığı topyekun yıkımın başlangıç tarihi olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında “İnanılmaz ama gerçek! Türkiye, Uluslararası Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden birisi. Bu sözleşme, ‘bir grubun fiziki olarak yok olmasını kısmen veya topyekun gerçekleştirecek olan hayat şartlarını o gruba dayatmanın’ soykırım olduğunu net bir şekilde ifade ediyor” dedi.

“Cumhuriyet tarihi sadece Ermeni Soykırımı üzerinde yükselmiyor”

taksim soykirim 2Buna karşılık 1.5 milyon Ermeni’nin katledildiğini vurgulayan Kurma, “Ermeni Soykırımı 24 Nisan 1915’te olup biten bir şiddet anı değil. Ermeni Soykırımı, bu topraklardan Ermenilerin sökülüp alınmasının ardından kültürün, ekonominin, siyasetin, sanatın, sporun, dostluğun, muhabbetin, kardeşliğin bir daha eskisi gibi yaşanma ihtimali kalmayarak çoraklaşmasının miladıdır” dedi.

Türkiye’de devlet aklının sık sık şiddeti örgütlemeye yönelmesinin nedeninin inkar geleneği olduğunu belirten Kurma, “Cumhuriyet tarihi sadece Ermeni Soykırımı’nın üzerinde yükselmiyor, Cumhuriyet tarihi aynı zamanda soykırımın inkar edilmesinin, görünmez kılınmasının da tarihi olageldi” dedi ve “Soykırım ne kadar korkunç bir suçsa, soykırımın inkar edilmesi, soykırım suçlarının gizlenmesi, bu büyük felaketle yüzleşilmemesi, yüzleşme çabalarının engellenmesi de eşit derecede ağır bir suçtur” şeklinde devam etti.

“Soykırımla yüzleşmenin bir devlet politikası haline getirilmesini istiyoruz”

Demokrasinin önündeki engelin bu suçun varlığı olduğunu belirten Kurma, Türk ve Sünni olmayan kesimlerin üzerinde baskıyı sürekli hale getiren hükümetlerin uygulamalarının temelinde inkarcı geleneğin olduğunu kaydetti. Acil olarak bu inkarcı geleneğe son verilmesi gerektiğini ifade eden Kurma, “Soykırımla yüzleşmenin bir devlet politikası haline getirilmesini istiyoruz. Devletin Ermenilerden özür dilemesini, soykırımla yüzleşmesini, soykırımla yüzleştikçe cumhuriyet tarihinin nobranlık dönemleriyle yüzleşmenin adımlarını atmasını istiyoruz” dedi.

taksim soykirim 4Kurma son olarak, “Unutmuyoruz! Vazgeçmeyeceğiz! Bu bizim borcumuz. 24 Nisan’da tutuklananlara, ardından yok edilen 1.5 milyon insana, Hrant Dink’e, Sevag Balıkçı’ya, Maritsa Küçük’e, atalarının topraklarından, anayurtlarından uzakta dünyanın dört bir köşesinde yaşamak zorunda kalan tüm Ermenilere. Devletin özür dilemesini sağladığımızda bu borcu ödemek için, hep birlikte eşit koşullarda, kardeşçe bir özgürlüğe yönelik en önemli adımımızı atmış olacağız” dedi. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu