GüncelManşet

İstanbul Kent Savunması: “Kabataş tarihinden koparılıyor”

İstanbul: Beton Martı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) deyimiyle Kabataş Martı Projesi… İBB bu proje ile Kabataş İskelesi’ni bir transfer merkezine dönüştürmek istiyor. Kabataş Meydanı’nda vapur, motor ve deniz otobüsü iskelelerinin yenilenmesi ve karayolunun yeraltına taşınması planlanıyor.

Projenin bir beton yığınından ibaret martımsı bir şeklinin olması, Süleymaniye Camisi’ni gölgede bırakmasıyla konuşulan Haliç Metro Köprüsü’nün mimarı ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’a yakınlığıyla bilinen Hakan Kıran’ın projesi olması bir yana bırakılırsa, projenin kabulü ve yapımına başlanması tamamen hukuksuz ve zorbaca. Öncelikle projenin yıllardır hizmette olan Kabataş İskelesi’ni yok edecek olması ayrıca Kabataş Meydanı’nın tarihi dokusunu da tahrip edecek olması söz konusu. Ayrıca zaten doldurma olan denizin biraz daha doldurulmasıyla doğanın ve sahil şeridinin bozulması ile tarihi meydanın betonlaştırılmasını da göz ardı edemeyiz.

Projenin ne olduğu meçhul!

Kabataş İskelesi, 28 Temmuz’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından kapatıldı. Martı Aktarma Merkezi Projesi’ne ilişkin İstanbul Kent Savunması ile bir röportaj gerçekleştirdik. Projenin tam olarak ne olduğu, halkın yaşamında ne gibi zorluklara neden olacağı ve İstanbul Kent Savunması olarak buna karşı nasıl bir tavır alındığına ilişkin gazetemize bilgi veren Savunma, Kabataş’a dev transfer merkezi adıyla anılan projenin tam olarak ne olduğu ve detaylarının hala meçhul olduğunu ifade etti.

Bu kadar meçhul bir projeye ilişin “Bu da kapalı kapılar ardında, şeffaf olmayan bir yöntemle ve kent sakinlerine hiç danışılmadan, sorulmadan hazırlanmış, oldu bitti, tepeden inme bir projeyle karşı karşıya olduğumuzu göstermekte” ifadelerini kullanan İstanbul Kent Savunması, “İstanbul Kent Savunması’nın (İKS) Kabataş’taki imza masasının yanına 4 gün stand kuran ( halktan tepkiler üzerine de standı kapatan) ve sadece Kabataş’a dev bir transfer merkezi inşa edileceği bilgilendirmesini paylaşan İBB çalışanları da halkın sorularını yanıtlayamamışlardır” dedi.

Proje gayri meşru!

Projenin geçmişine kısaca göz atacak olursak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Daire Başkanlığı tarafından satın alınan Hakan Kıran’ın Martı projesi, Eylül 2009’da İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı. Bu karara karşı TMMOB Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın açtığı davalar devam ediyor.

Aralık 2010’da ise Beyoğlu kentsel sit alanı koruma amaçlı uygulama imar plan notlarında Kabataş transfer merkezi projesinin Koruma Kurulu kararına göre yapılacağı belirtildi. Son olarak geçtiğimiz Mayıs ayında, İBB Meclisi, Kabataş Martı Projesi’yle ilgili plan değişikliğini içeren 1/5000 ve 1/1000’lik imar planlarını oy çokluğuyla onayladı.

İstanbul Kent Savunması projenin gayri meşru olduğunu belirterek, “Koruma Kurulu kararı 2008 yılındaki avan proje için geçerli olup, Mayıs 2016’da onaylanan plan değişikliğiyle ilgili koruma kurulu kararı olmadığından, projenin halihazırda ilgili bölge koruma kurulundan alınmış bir onayı bulunmamaktadır.

Ayrıca, ‘ÇED veya ÇED gerekli değildir’ kararı, jeolojik-jeoteknik etüt raporu ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı’ndan gerekli izinleri de yoktur” dedi.

kabatas marti1Kabataş tarihinden, mekanından, hafızasından kopartılarak Dubai’leştirilecek!

Dediğimiz gibi projenin detayları henüz ortada yok ancak Kadir Topbaş’ın basın açıklamaları ve İBB sayfası bize şu bilgileri veriyor:

-Boğaz’a 10 bin metrekarelik yeni bir dolgu yapılacak ve toplam 83 bin metrekarelik bir alanda yeni bir meydan düzenlemesi yapılacak.

-Yerin altına inilerek burada yeme-içme mekanları, müze, sergi salonları ve büyük bir otopark yapılacak. Öte yandan, ulaşım öne sürülerek, ‘ticari-turistik fonksiyonlu’ işletmeler ile rant amaçlanmakta. İstanbul Kent Savunması, “Depremini bekleyen bir kentte dolgu alanların risklerini zikretmeye dahi gerek yok” diye ekliyor.

– Fatih’in 500 küsur yıllık tersanelerini katleden proje olan Haliçport’tan başlayan yayasızlaştırma, şu anda oteller bölgesine dönüştürülen Karaköy’de kruvaziyer turizmine yönelik Galataport projesi ile devam ederek Kabataş’ta, ticari turistik işletmeli transfer merkezinde son bulacak. “Bunun adı da yayalaştırma değil olsa olsa kentin sahillerini kentlilere kapatmaktır” diyen İstanbul Kent Savunması, “İBB’ye göre bu düzenleme yayalar içinmiş. Buna inanmıyoruz” ifadelerini kullandı.

– İstanbul Kent Savunması, Boğaz’ın, sahillerin dolgular ile betonlanarak, deniz ekosistemlerinin yok edildiğini kaydetti. Tarihi yarımadaya Yenikapı’da bir böbrek eklendiği yetmemiş gibi şimdi de bir başka tarihi alana beton blok kondurulacak.

– Kabataş Fındıklı Molla Çelebi Camisi’nin kuzey tarafındaki bahçe duvarı sınırı hizasından başlayacak proje, Kabataş Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’ne bitişik Kabataş Balıkçı Barınağı’nı da içerisine alacak şekilde yapılacak. Kentin çok önemli bir tarihi bölgesine kondurulacak olan ve kuş formundaki Aşkabat Havalimanı projesinin kötü bir replikası olan Martı Projesi; devasa bir beton blok olarak tarihi camiler bölgesini ve özellikle Mimar Sinan’ın denizden görünümü eşsiz Molla Çelebi Camisi’ni tamamen bloke edeceği gibi Kabataş’tan muhteşem tarihi yarımada manzarasına da birer devasa martı kanadı çakacak! İstanbul Kent Savunması’na göre proje Kabataş’ı tarihinden, mekanından, hafızasından kopartarak Dubai’leştirecek.

Ulaşım hakkı kısıtlanıyor

Projeden halkın nasıl etkileneceğini sorduğumuz İstanbul Kent Savunması,kendi ilan ettiği tarihlere kendi uymayan; hiçbir projeyi zamanında tamamlayamayan ya da projeleri tamamen bitirmeden halka açan bir bir yerel yönetim ile karşı karşıya olunduğunu hatırlatarak “Bu nedenle, yukarıda sayılan tüm sakıncalarına karşın Martı projesi inşaatı başlarsa, vaad edilen tarihin çok ilerisinde tamamlanacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok. İstanbullular senelerce çile çekecek demektir” dedi.

İnşaat nedeniyle Kabataş’tan deniz ulaşımının duracağını; şehir hatları, İDO, DenTur ve Budo’nun taşınacağını ve feribot, şehir hatları vapurları ve yolcu tekneleri alternatif olarak Eminönü, Yenikapı, Beşiktaş ve Karaköy iskelelerinden hareket edeceğini ifade eden Savunma, Füniküler ile Kabataş ve Fındıklı tramvay duraklarının akıbetlerinin ise meçhul olduğunu kaydetti.

Kabataş Meydanı’nın inşaat nedeniyle en az 3-4 yıl kapanmasına neden olacak olan proje, Beşiktaş ve Eminönü’ne eklenecek iskeleler ile buralardaki trafik yoğunluğunun artmasına ve özellikle iş saatlerinde aşırı yoğunluğa sebep olacak. Bu da ulaşım hakkının kısıtlanması demek. İstanbul Kent Savunması, bu duruma ilişkin “İstanbulluları büyük bir keşmekeş bekliyor” ifadelerini kullandı.

istanbul kent savunmasi ndan ibb ye kabatas yaniti 166381 5OHAL vesilesiyle projeler ÇED’lere takılmayacak

Başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi ve ardından yürürlüğe giren OHAL ile yatırımların destekleneceği açıklanmasının ardından Martı Projesi başta olmak üzere bunun doğa ve çevre tahribatına yola açıp açmayacağını sorduğumuzda ise Savunma tarafından şu cevap veriliyor: “Sermayenin ve yatırımcıların beklentileri OHAL vesilesiyle, şimdiye dek karşılaştıkları hukuki zorlukları Kanun hükmünde kararnameler ile aşabilmek, yani ÇED’lere takılmamak, riskli alan ilan iptalleri ile karşılaşmamak. Ancak,  üretemeyen bir ekonomi, birikimini doğa, çevre ve kent yağması / talanı üzerinden gerçekleştirdiğinden ilgili yasal altyapıyı da senelerdir kanunlar ya da torba kanunların içine tıkıştırarak zaten hazırlamakta. İktidar, yargıyı hallaç pamuğu gibi atarak OHAL öncesinden yandaş hakimlerini getirmiştir. Bu nedenle, mahallelerin kazandıkları davaların OHAL ilanı öncesinden geri dönüşlerine şahit olmaya başlamıştık. Bu alanda hükümetin eli zaten rahattır.

Öte yandan, OHAL, hukuki mücadeleden ziyade fiili, örgütlü mücadeleye ket vuracaktır, çünkü az önce vurgulandığı üzere iktidar bağımsız yargıyı hemen hemen yok etmiştir. Mahallesini, suyunu, toprağını savunmak üzere harekete geçenlere terör bahanesiyle imkan vermeyecek, yaşam savunucularını kolaylıkla kriminalleştirecek, damgalayacaktır. Nitekim, Seyhan’da kurulmak istenen kentsel dönüşümle mücadele derneğine izin verilmemiştir. Bu çerçevede, Topbaş’ın İKS’yi provokasyon yapmakla ithamı da aynı mantığın ürünüdür.

Son olarak İstanbul Kent Savunması, “Kabataş ulaşım ağı içinde iskelelerin yenilenmesi için denizin doldurulmasına gerek yoktur. Mevcut iskeleler akılcı bir proje ile yenilenebilir. Kabataş’taki iskelelerin yenilenmesi için iskelelerin tümüyle kapatılması gerekmez. Yenileme işi etap etap yapılabilir. Özellikle yoğun yolcu talebinin olduğu hatlar hiç kapatılmadan, yenisi yapıldıkça yeri değiştirilerek proje süresince işlevselliği sağlanmalıdır.

Diğer taraftan yeraltında yapılması planlanan otoparklara kesinlikle gerek yoktur. Bu alan kentin merkezinde yer alan bir aktarma merkezi olduğundan, araç sahipleri de buraya toplu taşıma araçlarını kullanarak gelmelidir” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu