GüncelManşet

Barış için verilen cevaba selam olsun!

Barış öldü.

Şirnex’te 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Akdizgin üs bölgesinde onbaşıydı Barış Aybek. 20-25 yaşları arasında, 18 bin TL’leri olmadığı için, zorunlu askerlik yapan milyonlarca genç insandan biriydi. Hiç istemediği bir savaşın hiç istemediği bir tarafı olmuş ve bu savaşta yaşamını yitirmişti. Barış’tan geriye Twitter hesabındaki Ahmet Kaya, Berkin Elvan, Soma ve Madımak konulu paylaşımlar ve arkasında Yılmaz Güney ile Ahmet Kaya’nın resimleri olduğu bir fotoğraf kaldı.

Hemen arkasından görünüşte muhalif duran gazeteler bile Barış üzerinden Kürt düşmanlığı pompalamaya başladı. “İşte PKK’lı teröristlerin şehit ettiği askerimiz” edebiyatı aldı başını yürüdü. Zorunlu askerlik dayatmasının bahsini bile etmeden… Yani; bakanların, milletvekillerin, bürokratların, “paşaların” çocukları, kardeşleri, yeğenleri ve bilumum akrabaları ya çürük ya “bedelli”den faydalanırken yoksulların çocuklarının ateşin ortasına atıldığını bile görmezden gelerek onuru ve kimliği için mücadele verenleri hedefe oturtmaktan bir an bile geri durmadılar.

Barış öldü.

“İşte bakın PKK terörü nice aydınlık gencimizi elimizden alıyor” diyerek düşmanlık yaratmaya çalıştılar. Ama babası Turabi Aybek’in “İçim yanıyor, içim gidiyor. (…) Vatan elbette önemlidir. Ama benim oğlum, bizim çocuklarımız öldükten, vurulup düştükten ve yitip gittikten sonra vatan da önemsizleşiyor. (…) Benim oğlumun ismi ne? Barış! Bu ismi ona annesi koymuştu, dayısının ismiydi. Çok basit ve açık: Oğlumun ismi gibi bir ülkede yaşamak isterdik. Böyle bir ülkeyi özlüyoruz” sözlerine kulaklarını tıkadılar. Barış, Alevi olmasına rağmen devlet erkanı katılacak diye camide tören düzenlenmesini görmezden geldiler.

“Eğitim zayiatı”, “intihar” denilerek Ermeni genç Sevag Balıkçı, Emek Gençliği yöneticisi Mazlum Aksu gibi yüzlerce devrimci, muhalif, yurtsever genç katledildi ya da “disko odalarında” komutanların keyfiyetiyle işkence ile öldürüldü… “Nöbette uyuduğu” için komutanları tarafından ellerine bomba verilerek katledilen 4 askeri unutmadık daha!

Barış öldü.

Barış Aybek’in yaşamını yitirdiği gün bir başka Barış’ın daha ölüm haberi geldi. Colemerg’te (Hakkari) Şıne Köprüsü mevkiinde çıkan çatışmalarda PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Barış Tekçe (Andok Colemerg) şehit düştü. Ertesi gün on binlerce insanın sırtladığı Barış’ın cenazesine polis saldırdı ve kitlenin üzerine gerçek mermilerle ateş açtı. Onlarca kişinin yaralandığı bu saldırıya rağmen Kürt halkı direnişçisinin, cenazesini ortada bırakmadı (tıpkı sınırda bekletilen 20 YPG’linin cenazesi için hala nöbet tuttukları gibi) ve Barış yine on binlerin eşliğinde toprağa verildi.

 

Selam olsun!

Barış Aybek ve Barış Tekçe, bu toprakların iki büyük gerçekliğidir. Halkı karşı karşıya getiren egemenlerin “barış umudumuza” ekmeye çalıştığı kin tohumudur. “Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık” diyerek; infazlara, katliamlara, gözaltı ve tutuklama terörüne hız veren TC devleti ve dümenindeki AKP’nin bu düşmanlığını artırmasındaki en önemli sebep Kürt halkının saldırılara rağmen verdiği cevaptır!

T. Kürdistanı’nın onlarca bölgesinde “öz yönetim inşasına” girişen Kürt halkı, ne HPG’li Ekin Van’ın bedenine dönük saldırılardan ne Ağrı’da Muhammet Aydemir ve Orhan Aslan, sınırda Mihemed Hesen Bunyamîn isimli çocukların infazından ne de gözaltı ve tutuklama teröründen geri adım atmayarak verdiği cevap onları çıldırtıyor. İşte tam da bu cevabı büyütmenin ve egemenlerin kulaklarının zarını patlatana kadar birlikte haykırdığımızda onları nefretlerinde ve döktükleri kanda boğabiliriz! Selam olsun şehitlere, kurşunlara, operasyonlara, işkencelere rağmen dayanışmayı yükseltenlere, bu mücadeleyi sahiplenenlere!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu