İstanbul: Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 527. haftasında yine Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
HDP İstanbul Milletvekili Adayı ve İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan’ın katıldığı eylemde, “Failler belli, kayıplar nerede?” pankartı açıldı. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşındı. Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemde Diyarbakır’ın Heribe (Sason Balbaşı) Köyü’nde 1994 yılının Mayıs ayında gözaltına alınarak katledilen Mustafa Erzik’in faillerini sorarak adalet istedi. Eylemde ilk konuşan, 10 Aralık 1981’de gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda İstanbul’da emekçilere yönelik uygulanan devlet şiddetini vurgulayarak şunları söyledi: “Demokrasiyi serbest bırakın, özgürlüğü serbest bırakın” diyen Yedigöl, “Faşizm bir gün sizin de canınızı yakacak ama biz sizin yakanızı asla bırakmayacağız. Faili meçhulleri unutmayacağız, hep sizin kabusunuz olmaya devam edeceğiz.”
“1 Mayıs 1977 bizim için çok anlam ifade ediyor”
Ardından konuşan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren ise 1 Mayıs’ta uygulanan polis şiddetine dikkat çekti. 1 Mayıs 1977 günü 34 emekçinin devlet tarafından katledildiğine vurgu yapan Eren, “1 Mayıs 1977 bizim için çok anlam ifade ediyor. 1 Mayıs’ta katledilenler ile öykülerimiz o kadar ortak ki, 34 kişi de burada her hafta adalet aradığımız kaybedilen yakınlarımız da aynı devlet terörüyle katledildi” şeklinde konuştu.
“faili meçhuller hiçbir zaman sorgulanmadı”
Eylemde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Adayı ve aynı zamanda bir kayıp yakını olan Pervin Buldan ise şunları söyledi: “Her birimiz için mezar oldu bu meydan. Sesimize ses verildi ama hukuki irade, siyasi irade Cumartesi Anneleri’nin sesini duymadı, görmedi, tanımadı. Üç maymunu oynadı.” Adı faili meçhullerle anılan Eski MİT Başkanı Mehmet Eymür’ün 10 Nisan günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadaki itiraflarını hatırlatan Buldan, “Ama buna rağmen bu ülkede cinayetler, faili meçhuller hiçbir zaman sorgulanmadı. O nedenle katliamlar, faili meçhuller devam etti. İsyanımız, feryadımız bunadır” dedi.
Son olarak ktidara seslenen Buldan, “Cumartesi Annelerinin yüreğine girmeden, dokunmadan bu ülkeye gerçek anlamda bir barış asla ve asla tesis edilemeyecektir.” dedi
Haftanın açıklamasını ise Cumartesi İnsanı Gülsüm Kav yaptı. Asker tarafından korucu olmaya zorlanan; ancak kabul etmediği için yoğun baskılara maruz kalan 4 çocuk babası Mustafa Erzik’in Diyarbakır’ın Heribe Köyü’nde 1994 yılının Mayıs ayında köye yapılan baskınla gözaltına alındığını belirti. Kav, oğlu da devlet tarafından katledilen Erzik’e oğlunun PKK’liler tarafından öldürüldüğü yönünde ifade vermesi için ağır işkence yapıldığını söyledi. Yalan beyan vermeyi reddettiği için katledilen Erzik’in cenazesinin gözaltına alındıktan 4 gün sonra Batman Çayı’nda bulunduğunu söyleyen Kav, “Aile bedenini teşhis etti. Mustafa Erzik ateşli silahla göğsünden vurularak öldürülmüştü. Bedenindeki izlerden panzere bağlanarak sürüklendiği de anlaşılıyordu” dedi.
Erzik’in cenazesinin ailenin bilmediği bir yere defnedildiğini belirten Kan, Erzik ailesinin ve İnsan Hakları Derneği’nin yürüttüğü hukuk mücadelesi sonucunda kemiklerine ulaşılan Erzik’in devlet kayıtlarına ise, “çatışmada öldürülen terörist” olarak geçtiğini vurguladı. Kav son olarak, Erzik için adalet istediklerini söyledi.
